MARKO PAŞA 

           Boşuna konuşup da yormayın kendinizi

                 Gidin Marko Paşaya anlatın derdinizi ! 

     Gerçi, doğrudan doğruya ve  alenen böyle bir şey  diyen yok. Ancak, Ankara"da ki biz Orduluların sosyal ve kültürel etkinlerini misyon edinmiş olan vakfımızın,  mülkiyeti Ordu İl Özel İdaresine ait hizmet binasından, il Genel Meclisinin kararıyla  çıkarılmasının durdurulması yönündeki isteklere, sayın Ordu Valisi ile Ordulu sayın Bakan ve Milletvekilleri, göstermiş oldukları yaklaşımla bunu dolaylı olarak söylemekteler.

      İki ay önce, Ordu Valiliğinin yazıları uyarınca, işgalci olduğu gerekçesiyle vakfın,  polis nezaretinde binasından tahliye edilmesi girişimi, halen devam eden kira sözleşmesi gerekçe gösterildiğinden ertelenerek konu, yargıya intikal etmişti.

     Önceki gün vakfa, binayı tahliye etmesi için 15 günlük bir süre tanındığı bildirilmiş. Eğer bu süre içinde ilgili mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıkmaz da vakfın, “Aha tapu, işte kapı” denilip binasından çıkması kesinleşirse; işte o zaman, vakfın binasından çıkarılması için olağanüstü gayret gösteren İl Genel Meclisi üyeleri ile Ordu Valisi için o bilinen şarkıyı hep birlikte terennüm edeceğiz.

     Gözünüz aydın beyler olan oldu sonunda !

     Vakıf binadan çıkacak; en geç Ocak"ın onunda

     Bu arada her zaman yanımızda olduklarını söyleyen ancak ne yazık ki,yalnız televizyonlarda ve gazetelerde görme imkanına sahip olduğumuz, Ordulu sayın milletvekili ve bakanlarımıza da şükranlarımızı sunacağız (!)

     Onlar ki, Başkent Ankara"da bir çok köy bile dayanışma ,yardımlaşma, kültür ve geleneklerini yaşatma amaçlı dernek veya vakıf statüsünde kuruluşlara gerek duyarken, Ordulu hemşerilerinin, halen var olan vakıflarının varlığına yönelik girişime duyarsız kalarak böyle kuruluşlara gerek olmadığını, dolaylı yoldan anlatarak takdir edilmeyi gerçekten de hak etmişlerdir.(!)

      Ama unutmasınlar ki,

      Keser döner, sap döner; gün gelir hesap döner.

            Onların da parlayan yıldızı bir gün  söner !

      İşte o zaman,merhum Hamdi Mağden,Ferda Güley, Bilal Taranoğlu gibi halen hayatta  olmayanlarla; halen hayatta  olan, bir çok eski milletvekilimizin, milletvekilliğinden sonraki dönemlerinde de Ordululardan gördükleri saygınlığı, bugünkü milletvekilerimiz ile bakanlarımız da görebilecek midirler acaba ? Bu sorunun cevabını, lütfedip kendi kendilerine vermelerini tavsiye ederiz.