Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Ordu İl Genel Meclisi 1. Sıra Adayı ve eski Ordu Belediye Başkanı Fikret Türkyılmaz, son 7 yıldır yakalanan istikrarlı kalkınma çizgisinin devam etmesi için 'genel ve yerel kalkınmanın' buluşması gerektiğini belirtti.

Son 7 yıldır yakalanan istikrarlı kalkınmanın yerel hizmetlerle buluşması gerektiğini vurgulayan Türkyılmaz, "Hemşehrilerimizin genel hizmetlerin yerel kalkınma ile buluşmasını temin etmeleri hem kendileri hem de ülke menfaatinedir" dedi.

1994-2004 yılları arasında Ordu Belediye Başkanlığı yapan Fikret Türkyılmaz, ülkenin iç ve dış sorunlar yaşadığı, ekonomik darboğazlar yaşadığı dönemde yaptığı belediye başkanlığı ile bugünkü dönemi karşılaştırdı. ANAP'tan Ordu Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde yerel yönetimlerin bütçeden aldığı payın düşük olması sebebiyle projelendirdikleri hizmetlere kaynak bulamadıklarını, bugün Ordu Belediyesi'nin İller Bankası'ndan bir ayda aldığı parayı, kendi dönemlerinde 7-8 ayda alabildiklerini belirten Türkyılmaz, "AK Parti iktidarı döneminde Türkiye istikrar yakaladı. Ordulular bu gerçeği fark etti. 2002'de yüzde 34 olan oy oranı 2007'de yüzde 57'ye ulaştı. Eminim 29 Mart seçimlerinde gerek il genel meclisinde gerekse yerel yönetimlerde bu gerçek perçinleşecektir" dedi.

"ORDU, BİZİM BIRAKTIĞIMIZ YERDE"
10 yıl belediye başkanlığı yaptığı dönemde en büyük sorunlarının 'para' olduğunu dile getiren Türkyılmaz, çalmadık kapıyı bırakmadıkları halde bu sıkıntıyı aşamadıklarını belirtti. Türkyılmaz, şöyle konuştu: "Genel bütçeden belediyelere ayrılan pay yetersizdi. Nüfusa oranla belirlenen İller Bankası ödeneği geçmiş dönemlerde yapılan yatırım için alınan krediler karşılığında kesiliyor, çok az bir miktarı bize geliyordu.

Gelen miktarla ancak personel maaşı ödeyebiliyorduk. Ne zaman gelen parayı yatırıma kaydırsak personel maaş alamıyordu. Belediyeyi diğer gelir kalemleriyle götürüyorduk. Gerçek söylemek gerekirse, bugün Ordu Belediyesi'nin İller Bankası'nın bir ayda gönderdiği parayı biz 7-8 ayda ancak alıyorduk. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Belediyecilikten gelmiş ve bu sorunları birebir yaşamış olması, Başbakan olmasıyla genel bütçeden yerel yönetimlere ayrılan payın büyütülmesi ve kesinti oranların hayli küçültülmesiyle Belediyeler rahat bir nefes aldı.

 Artık bugünkü anlamda şehirlerin kalkınması belediye başkanlarının elinde. Ordu Belediyesi'nin 5 yılda aldığı parayı biz görev yaptığımız dönemde alsaydık, Ordu bugün çok farklı bir yerde olurdu. Çöp, otopark, trafik sorunu olmayacak, yeni yatırımlara kafa yoruyor olacaktık. Bence bugünkü Belediye yönetimi bu fırsatı değerlendiremedi. Ordu şehri hala bizim yaptıklarımızda idare ediyor."

"İSTİKRARIN DEĞERİNİ BİLELİM"
Yerel yönetimlerin özerk hale getirilmesi ve İl Genel Meclislerinin 'yerel parlamento' konumunu güçlendirmesiyle hizmetlerin daha hızlı gerçekleştirildiği, kararların daha hızlı alındığını ve kaynak sıkıntısı yaşanmadığını vurgulayan Türkyılmaz, önümüzdeki dönemde Ordu'nun kırsal kesiminde kalkınma hamlesi yaşanacağını söyledi. Türkyılmaz, şöyle devam etti: "Yıllarca toplum olarak ülkenin kalkınmamışlığından dert yandık.

TV'lerde, dergilerde, broşürlerde gelişmiş ülkelerin köylerini ve caddelerini görüp de 'bunlar niye bizim memlekette yok' dedik. 60'lı, 70'li yıllarda yapılması gereken yatırımlar bile son 6-7 yıldır yapılıyor. Köylerin yolu yoktu, alt yapı hizmetleri yoktu. Düşünebiliyor musunuz, 21. yüzyıldayız ve köylere hala su götürmenin derdindeyiz. Elektrik bile çok değil 80'li yılların ilk döneminde gitti. Özellikle KÖYDES ve BELDES projeleri, bu imkansızlıkları ortadan kaldırmak, kırsal alandaki gelişmeyi ve kalkınmayı sağlamak için ilk basamaktır.

Çok değil 10 yıl önce köylülerin dozer kavgası yaptığını, dozer başında silahlı nöbet tutulduğu dönemleri hatırlarsak, kırsal kalkınmanın ne olduğu anlaşılır. Dolayısıyla günümüzdeki istikrarın değerini bilmeliyiz. Önümüzdeki dönem il genel meclisi olarak hizmet atağına geçildiği, güzel kararların uygulandığı bir dönem olacak. Bu döneme en güzel hizmetlerle imza atmak istiyoruz. Hemşehrilerimizin genel hizmetlerin yerel kalkınma ile buluşmasını temin etmeleri, hem kendileri hem de ülke menfaatinedir."