Tek, kitlesel 1 Mayıs için

2009 1 Mayıs'ının işçi sınıfımızın, emekten yana aydınların, cesaret
ve akıl sahibi gençliğimizin büyük bir güçle kendilerini gösterdiği,
güç ve kararlılıklarını ortaya koydukları bir gün olarak yaşanmasının
büyük önemi vardır.

Kapitalizmin dünya çapındaki krizinin tüm yükünü emekçi halkımızın
üstüne yıkmaya çalışan sermaye iktidarının, toplumumuzun bütün
tarihsel kazanımlarını yok etmeye kararlı emperyalizm ve
işbirlikçilerinin durdurulması için 1 Mayıs 2009 kritik bir moment
olarak değerlendirilebilir.

TKP her şeyden önce İstanbul'da tek ve kitlesel 1 Mayıs yapılmasını
savunmaktadır.

Taksim'in işçilere kapatılması karşısında gösterilen kararlılık 1
Mayıs'ın anlamı açısından her şeyin başı ve sonu olmamakla birlikte
bunun bir parçasıdır. Taksim kararlılığı, ancak, "tek ve kitlesel 1
Mayıs" kutlamaları ile emekçi halkın mücadelesinin ileriye doğru güçlü
bir adım atması sağlandığında anlam kazanacaktır.

AKP hükümetinin "anlaşılmaz" inadının nedeni de budur. Sermaye
iktidarı Taksim'in işçi sınıfının ileri hamlesi için çok elverişli
olduğunu bilmekte ve bu yüzden sudan gerekçelerle ayak diremektedir.

Sendikalar ve sol açısından, Taksim kararlılığı, emekçi halkın
mücadelesini yükseltme kararlılığı biçimini alıyorsa çok değerlidir.

Bilindiği gibi 2007 ve 2008 1 Mayıslarında TKP bütün olanaklarıyla
Taksim kararını sahiplenmiştir. TKP 1 Mayıs'ta bütün güçlerini
İstanbul'da toplayarak bu çerçevede samimiyet ve kararlılığını
kanıtlamıştır.

2009 1 Mayıs'ı için ise TKP'nin kaygıları vardır.

TKP, bir yanda bir grup sendikacının yanlarına Avrupa Birliği
temsilcilerini de alarak protokoler bir Taksim kutlaması yaptığı,
başka bir tarafta da birkaç bin solcunun polis terörüyle boğuştuğu bir
1 Mayıs tablosunu reddetmektedir.

Taksim'i savunan sendikaların ve diğer güçlerin şu ana kadar
izledikleri çizgi bu olasılığı bertaraf etmek açısından yetersizdir.
Hedefimiz, 2007 ve 2008'in tekrar edilmesi olamaz. Halkımızın
gereksinimi bu değildir. 2007 ve 2008 deneyimlerinin aşılamaması, 1
Mayıs'ı kutlayan güçlerin kararlılığını göstermeyecek ve sermaye
iktidarının tuzağına düşmek anlamına gelecektir.

Büyük medya da bu tuzağın bir parçası haline gelmiştir. Ekranlarda
şiddetlenen alan tartışmasına bakarak AKP'nin meşruiyet kaybettiğini
düşünmek temelsizdir. Bu tartışmaların sonucunda yukardaki tablo
değişmeyecek, tersine kitlelerin 1 Mayıs'tan uzaklaşmaları temin
edilecektir. Sol ile kitleler arasındaki mesafe açılmışken, sol polis
terörüyle baş başa bırakılmışken AKP'nin meşruiyet kaybettiğiyle
avunmanın anlamı ve gerçekliği yoktur.

Tuzağı bertaraf etmek ve emekçilerin mücadelesini ilerletecek bir 1
Mayıs'ın organize edilebilmesi için, bu çerçevede "Taksim
politikası"nın geniş kitleler açısından inandırıcı ve güven verici
hale gelebilmesi için, TKP aşağıdaki öneri, talep ve görüşlerini başta
DİSK ve KESK olmak üzere ilgili kamuoyunun dikkatine sunmayı görev
saymaktadır.

· Taksim kararlılığını savunan bütün sendikal örgütler Taksim
kutlamasının dışında diğer kentlerde başka kutlama yapmayacaklarını,
bütün güçlerini İstanbul'a taşıyacaklarını ilan etmelidirler. Bu,
hükümet ve valiliğin tehditlerinin geri püskürtülmesinin, Taksim'de
gerçek bir emekçi bayramının gerçekleşmesinin önkoşuludur.

· Türk - İş yönetimi Taksim'e miting başvurusu yapacağını ve
bu başvurunun reddinden sonra başka bir alana yöneleceğini
açıklamıştır. Türk-İş bu yolla DİSK ve KESK'in Taksim politikasını
gayrımeşru hale getireceğini düşünmektedir. Türk-İş'in "ayrı 1 Mayıs"
tavrı mahkûm edilmelidir.

· Türkiye Komünist Partisi, geniş emekçi kitleleri hakları
için mücadeleye yakınlaştırmak yerine tam tersine uzaklaştıracak, 1
Mayıs'ın yalıtılmasına vesile olacak ve hükümetin bugünkü ağır kriz
ortamında halka bir kez daha gözdağı vermesiyle sonuçlanacak bir 1
Mayıs politikasının sorumluluğunu paylaşmayacaktır.

· Şu ana kadar yaşanan gelişmeler ortaya büyük bir risk
çıkarmaktadır. Taksim politikasının altı doldurulmadığı ve somut
olarak bütün güçler İstanbul'da birleştirilmediği takdirde, Taksim bir
kez daha devlet terörüne sahne olacaktır. Bu durumda Türk-İş Genel
Merkezinin açıklamaları doğrultusunda düzenlenecek bir 1 Mayıs
mitingi, emeğin mücadele bayramının "sınıf bölücüsü", sağcı
sendikacılara kalması anlamına gelir. TKP'nin böyle bir tabloyu kabul
etmeyeceğini herkes bilmelidir.

Bu değerlendirmelerden hareketle TKP İstanbul Çağlayan alanında 1
Mayıs mitingi düzenlemek doğrultusunda yasal başvuruda bulunmaya karar
vermiştir.

Taksim politikasının içinin doldurulması, dostları inandırıcı, karşı
tarafı caydırıcı hale getirilmesi için gereklerinin yapılması halinde,
TKP'nin tek ve birleşik 1 Mayıs'ın en kararlı savunucusu olacağı
açıktır.

Konuyla ilgili tüm kişi ve kurumların gerekli sorumluluğu
göstermelerini istiyor ve ilan ediyoruz: Kimse gerekeni yapmadığında
biz gereğini yapacağız.