SİYASETTE MANİPÜLASYONUN TEHLİKELERİ

Yrd. Doç. Dr. Birol Ertan


Çok sayıda ülkede halk ve siyasetçi arasındaki güven ilişkileri zedelenmiş, siyasetin yalan söylemek, siyasetçinin de yalancı olduğuna ilişkin bir düşünce oluşmaya başlamıştır. Bu durum, dünyada siyasetin tıkanma noktalarından birisi olarak öne çıkmaktadır. Siyasetteki bu güven kaybına neden olan kaynaklardan en önemlisi, siyasetin her alanında yaygın biçimde görülmeye başlayan manipülasyon teknikleridir.

Günümüz güncel siyasetinde en büyük tıkanma noktası, siyasete ve siyasetçiye güvenin yitirilmiş olmasıdır. En acil bir zamanda siyasete ve siyasetçiye olan güven tazelenmezse, gelecek için çok umutsuz senaryoları yaşamaya hazır olmamız gerekir. Çünkü, siyasetin kirlendiği ve güven yitirdiği bir ulus, gelecek inancının da yitirildiği ve ideallerin önemsizleştiği bir yığına dönüşecektir.

Halk ve siyaset ile siyasetçi arasındaki bu güven bunalımını aşmak ve siyasete ve siyasetçiye yeniden güven duyulmasını sağlamak; siyasetin temel gündem maddesi olmak durumundadır. Acaba siyasi partilerimizin bu konuda projeleri var mıdır? Siyasi parti kurmayları, bu konularda kafa yormakta mıdırlar ?

Siyasette vaatler, propaganda, devlet olanakları ve manipülasyonlarla başarılı olmak arayışı, dürüst siyaset yapmanın önüne geçmiş görünüyor. Manipülasyon, daha çok ekonomik alanda ve genellikle borsada kullanılan bir kavramdır. Manipülasyon, gündelik yaşamda kitleleri kandırmak ya da belirli yöntemler kullanarak şartlandırmak anlamında kullanılsa da, kandırmak ve şartlandırmak kavramlarından farklı bir anlam taşır.
Yaşadığımız çağda güncel siyasette yaşanan en büyük tehlike, siyasette manüpilasyon yöntemleri kullanılarak halkın siyasetten ve siyasetçilerden soğutulması, siyasete-siyasetçiye olan güveninin yitirilmesidir. Siyasette manipülasyon, bazı yöntemler kullanarak, hedef olarak seçilen grup ya da hedef kitle üzerinde siyasal tutum, davranış ya da düşünce değişiklikleri yaratmayı hedefleyen bir eylemler bütünüdür. Siyasette sıkça kullanılan manipülasyon yöntemleri doğrudan ya da dolaylı, açık ya da gizli olabilmektedir. Manipülasyon teknikleri arasında yanıltma, hedef saptırma, hedefi gizleme, yeni hedefler belirleme, kafa bulandırma gibi bir çok farklı yöntemin kullanıldığına tanık olunmaktadır. “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” deyimi, manipülasyon kavramını anlamamıza yardımcı olacak bir deyimdir. Kitleleri bazı davranışlara sevk etmek için ödüller kullanmak, manipülasyonlarda sık kullanılan bir yöntemdir.
Manipülasyonda bilginin yanlış aksettirilmesi, çarpıtılması, karıştırılması, önemsizleştirilmesi, yanlış anlamaya neden olacak biçimde verilmesi, yanlış bilginin doğru gösterilmesi, yanlış ya da önemsiz bilginin önemsenmesi ya da gündeme taşınması gibi yöntemler sık sık kullanılır.
Manipülasyonlardan arındıırlmış demokratik siyasetin halk için ve halkla birlikte yapılması gerektiği için seçim dönemlerinde halkı kandırmaya çalışmak, aslında toplumun geleceğini tehlikeye atmak anlamına gelir. Halkı kandırmaya çalışan siyasetçi, aslında kendisini kandırmakta, uzun dönemde halkın güvenini yitirerek spekülatif başarılarının geçici olacağını düşünmemektedir.

KKTC"de halkın siyasete olan güveninin kazandırılması, çok önemli hedeflerden birisi olarak gündeme getirilmek zorundadır. Bu konuda yeni-eski bütün siyasetçilere büyük görev düşmektedir. Halkın güveni ve desteği olmaksızın siyasetin ve siyasetçinin topluma hizmet etmesi düşünülemez. Bu amaçla, siyasetten manipülasyonu dışlamak, bütün siyasetçilerin halkına ve gelecek kuşaklara karşı tarihsel bir sorumluluğudur.

Halkın klasik siyasi partilerden umudunu kesmesi ve en büyük seçmen kitlesinin kararsızlardan oluşması, siyasetin yalancılık olarak görülmesi, yeni bir siyaset yapmak için ciddi bir şans kapısını aralamaktadır. Halkın güveni ve desteğini kazanmaya dönük dürüst, güvenilir, samimi, halktan yana, ulusal çıkarları ön plana çıkaran bir siyaset yaklaşımı ile eski tarz halka yarar getirmeyen siyaset yapma tarzının tasfiyesi için büyük bir şans yakalanmış olacaktır.

Halkın güveni ve desteği, yeni bir sşiyaset anlayışının başarılabilmesi ve iktidara taşınması için çok gerekli bir unsurdur. Siyasetçiye duyulan güven, gereksinim duyulan halk desteğini sağlamaya dönük çok önemli bir araç olabilecektir. Bu nedenle, siyasette yeniden halkın güvenini tesis etmek, ülkenin aydınlık yarınlarının güvencesi olacaktır.