Sen ruhumun tatlı yanı

Sen ruhumun tatlı yanı

‘’Sen, benim ruhumun ilacı, sen benim gücüm, kuvvetim;dilim, damağım;gözüm, ayağımsın. Ben, seni böyle tanımlıyorum.Sen, benim kalp çırpıntım, sen benim fikir hayatımın sebebisin...

""Sen, benim ruhumun ilacı, sen benim gücüm, kuvvetim;dilim, damağım;gözüm, ayağımsın. Ben, seni böyle tanımlıyorum.Sen, benim kalp çırpıntım, sen benim fikir hayatımın sebebisin. Hayatımdaki en önemli varlıklardansın. Çünkü sen, sensin. Çünkü sen , kitapsın""…


Evet , bir kitap….Neden "" Sen"" diye bahsediyorum biliyor musunuz? Çünkü O, benim için canlı bir varlıktır. Yaşamamın her yerinde olandır. O olmadan nasıl yaşıyormuşum ben?

Yazık o geçen günlerime ama; artık aklım başıma geldi. Ondan daha ayrılamıyorum. Ayrılmayacağım da inşallah…


Kitap, ruhumun açlığını giderenim. Ben de bir zamanlar anlamazdım başkaları gibi onun dilinden. Oysa içinde neler varmış. Bilemezdim o zamanlar. Anladım ki insan bilince, bilirmiş. İçinde ne hayatlar bitip, neleri başlıyor ve tekrar neler bitiyormuş . Ne büyük bir diyalektik! Güzeli de öğretiyor; çirkini de…İyiyi de paylaşıyor; kötüyü de…


Kitap sizce nedir? Yoksa bir hiç mi? Zaten çoğunluğumuz böyle demese de ona verilen değer bir"" Hiç""liği ortaya koymuyor mu? Büyük Atatürk ne güzel söylemiş: ""Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir""diye. Bu söz doğru ama devamı da olmalı diyorum.

Şöyle diyebilir miyiz acaba: ""Kitap okumayan ve düşünmeyen bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir."" Diye. Ne yazık ki bunu günümüzde bilen ve yaşayanımız oldukça az gibi görünüyor. Kitap, sadece kelime hazinemizi zenginleştirmez.

Hep bu söylenir ya. Hep düşünmüşümdür . Niçin bu söylenir hep? Cevap: Okumayan bir toplum kitap hakkında daha başka ne söyleyebilir? Bazılarının okuma amacı bu… Asıl kitap okuma sebebi bundan ibaret değil elbette. Kitap , içimizde bir savaş başlatıp, yeni düşünceler üreten, içimizdeki bir güneştir.


Şu sıralar Goethe"den ""Ruha Dokunan Düşünceler"i okuyorum. İçinde o kadar değişik düşünceler var ki . Mesela : Yeni şairler mürekkebe çok fazla su katıyorlar. Bunu bir düşünün. Kaç sene önce söylenmiş? Hala geçerli mi? Merak ediyorum.

Çok doğru söylemiş. Yeni şairlerin çok da iyi şiirler yazamadıklarını, eski şairlere göre özgün olamadıklarını anlıyorum ben. İşte böyle düşündürüyor kitap! Bir de ruhumuz seslenir kitap.


Ülkemizde kitaba verilen değer ise çok az. Eskiden böyle değildi elbet. Kitapla şereflendirilen bir millettik.Nedeni ise bilgisiz oluşumuz ve bilgiye vermediğiniz değer.


Ne olur artık yeter! Bu bilgisizlikten uyanıp, bir şeylerin farkına varalım.Muasırlaşma hedefine belki de bu yolla ulaşılacaktır. Ben, başka bir yol bilmiyorum. Lütfen varsa söyleyin!
Hadi hep birlikte aslımıza dönmeye! KİTABA…

""Düşünenleri düşünen bir toplum değil, kendisi de düşünen bireyler istiyorum""


RUHUMUN GÜNEŞİ
Sen ,benim fikriyatım,
Sensin benim can yoldaşım.
Sensin benim tek hazinem,
Kitabım, kitabım benim.

Senden geçer ilim yolu.
Senden geçer dinin yolu
Senden gelir bütün fikir.
Kitabım, kitabım benim.

Önce doğdun üzerime.
Güneş gibi parıldadın.
Şimdi ilerliyoruz fikrimce
Seninle bu ışık çizgisine

Geleceğiz bir gün yerlere.
Başaracağız elde edeceğiz ilmi.
Bileceğiz, Yunus"u Mevlana"yı.
Kitabım, kitabım benim.


Kübra TÜRKELİ
Anadolu Lisesi 10. Sınıf Öğrencisi


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.