Seçim Kazanı:Dersimiz dönme, Alan Ordu, Öğrenci Bahar, Hoca Seyit

Seyit Bey"in “imaj ofisi” olağanüstü muhteşem (!?) çalışıyor ...

Kendi gözündeki merteği gizleyen bu ofis, "elin gözündeki çöpü, kamuoyuna çınar kütüğü" olarak yansıtmakta bayağı başarılı…

Bilindiği gibi Ayşe Bahar Çebi"nin Anavatan Partisinden AKP'ye  transferindeki bir adımlık mesafeyi, kamuoyuna lanse ederken, "dön baba dönelim"e çevirip güzel bir kamuoyu yaratmayı başarıyorlar.

Halbuki “Kapitalci toplumlarda” burjuva partiler arasında, çok fazla siyasal parti var görünse bile,  hemen hemen , “yok aslında birbirlerinden farkı” denilebilir.  Bizce de bir farkı yok bu kadar suni ayrımın.

Türkiye de siyasal partilerin kısa olan ömürlerinde (!) partisiz kalan yurttaşlar, kendilerine yeni bir parti bulurlar. Partiler de, partililer de bu durumu normal karşılarlar...  Çünkü onlar için  “aslolan hizmettir” ?!.

Ayşe Bahar Çebi"nin parti değiştirmesine tepki gösteren Seyit Bey”ciler, Seyit bey"in son dakika golleriyle “Allahın hakkı üçtür diyerek”,  önce ANAP, sonra CHP, sonra DSP ye kadar yürüdüğü maceralı yolu gerçekten ya bilmiyorlar, ya da kamuoyuna unutturmak istiyorlar.

Daha dün Tayyip Erdoğan"ın Fikret Türkyılmaz"a Belediye Meydanında söylediği sözleri unutmadık. Lakin siyaset bu, Seyit Bey"de ANAP" tayken,  CHP"ye ve de DSP"ye “öpücük göndermiyordu ya”….

Şahsen "Siyasi transferlere" çok fazla olumlu bakmasak bile, bu gün Bahar Çebi  ve ekibine “dönek kadrolar” diyenler ya da dedirtenler, kendi listelerine aldıkları “ dönekleri” de hesaba katmak zorundalar.

En solundakinden en sağındaki bu arkadaşlarımızın gösterdikleri bu "Demokratik Refleks"e ben şahsen, istihza ile bakıyorum…

Çünkü bahsettiğimiz en sağdaki ve de en soldakinin ortak hedef tahtası daha düne kadar Seyit Torun iken, bir anda ortak payandası oluvermesi garip değil mi?

Konuyu uzatmayacağız, lafın tamamını rahmetli Deli Muharrem"e söylenirdi ama adı üstünde rahmetli…

Bu nedenle Seyit Bey yandaşları, Seyit bey ve ekibinin   Mevlana' lığına bir çare bulmalı ve de deklere etmeli...
Böylece onları hoş görebiliriz.

Nede olsa "mevlana yılından" daha dün geçtik...