Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'nin rüzgar enerjisini 21. yüzyılda tanıdığını söyledi. Güler, bütün dünyanın küresel ısınmanın oluşturduğu sorunlarla karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek, "Küresel ısınmayla birlikte beklenmedik kuraklık ve iklim değişiklikleri beraberinde geliyor. Geçen yaz 72 yılın en kurak dönemini geçirdik, bu kış ise son 42 yılın en soğuk kışını yaşadık. Bütün dünyada bu değişiklikler hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor. Bunun için de enerjinin çok verimli kullanılması gerekiyor. Bunu yaptığımız zaman hem dışa bağımlılığımız azalmış olacak, hem cebimizden az para çıkmış olacak hem de çevreyi kirletmemiş olacağız" diye konuştu.


Yaşanan küresel sorunun sadece Türkiye'nin sorunu olmadığını kaydeden Bakan Güler, ABD'nin enerji verimliliği yasasını Türkiye'den sonra çıkarttığını hatırlattı. Bakan Güler, "ABD 980 sayfalık bir yasa çıkarttı. Bizim yasalar 20-30 sayfa. Çok nadirdir bizimkiler.

ABD, Japonya gibi ülkeler enerji verimliliğine çok ağırlık veriyorlar. Biz ise bunu biraz ihmal ettik. Daha fazla harcıyoruz, sanayicimiz daha bilinçsiz kullanıyor. Sanayicimiz enerjiyi maalesef verimsiz kullanıyor. Evlerde de aynı şey var. Örneğin, çocuk evlendiriyoruz; gidip çamaşır makinesi, buzdolabı alıyoruz. Aldığımız eşyaların süsüne bakıyoruz. Bunları alırken sadece fiyatına bakmayın. Aynı zamanda onun çalışırken size kaça mal olduğuna da bakın. Biz ona bakmıyoruz. Biz ucuz mu, pahalı mı? Etiketine bakıyoruz" ifadelerini kullandı.

Buzdolabında ve çamaşır makinesinde yeni modeller geliştirmek istediklerini vurgulayan Güler, "100 watlık bir lambayı 20 watlık bir lambayla değiştirdiğiniz zaman cebinizde 77 YTL kalıyor; bununla çocuğunuza harçlık verebilirsiniz. Bunun ayrıca çevreye verdiği zarar da var. Örneğin 1 ampulün verdiği zarar 2 tane ağaç yapıyor" dedi.

Kahramanmaraş'ın enerji yatırımları açısından üs durumunda olduğunu ifade eden Bakan Güler, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"A ve B termik santralleri var. C ve D ünitelerini başlatacağız. Bunlar dev yatırımlar. Dünyanın sayılı yatırımlarından birisi olacak. En az 5 milyar dolarlık bir yatırım. Bunun dışında yeni kömür sahaları bulduk. Kömür arama seferberliği başlattık.

Yeni bulduğumuz sahalarla E ve F ü niteleri de gelecek. Yeraltı zenginliklerimizi yeniden keşfediyoruz. Ulu Önder Atatürk 'İstikbal göklerdedir' demişti. Biz de 'İstikbal derinlerde' diyoruz. Daha fazla kaynaklarımızı bulmak için yoğun bir çaba sarf ediyoruz."
"Yenilenebilir enerji yasası bir devrim"

Türkiye'yi enerji koridoru, enerji terminali haline getirdiklerini hatırlatan Güler, "Diğer taraftan hiç hesapta yoktu. Rüzgar esiyordu. Bizler es geçiyorduk. Su akıyordu, biz bakıyorduk. Şimdi yenilenebilir enerji yasasını çıkarttık. Bu bir devrimdi.

O boşa akan suları biz şimdi enerjiye dönüştürüyoruz. Biz, bu işin delisi olduk. Çizmemizi çıkarttık dağ taş dolaşıyoruz." diye konuştu. Güler şöyle devam etti: "Biz; aydınlar olarak, bırakın bakanlığı, Türkiye'mizin rüzgar zenginliğini 21. yüzyılda öğrendik. Sadece laf edip durmuşuz, konuşup durmuşuz.

 Rüzgar enerjisinin tribünlerini de biz yapıyoruz. Aşağı yukarı 10-15 milyar dolarlık bir yatırım, otomotiv sektöründe çok daha zengin bir sektör. Yani, yepyeni bir sektör doğmuş oluyor. Sadece 35 milyar dolarlık tribün üretimi için bir imkan olacak.

Bu başlı başına bir zenginlik. Ayrıca oluşturulan şirketlerimiz de enerji kobisi oluşturmuş olacak. Eskiden enerji üretilmesi dendiği zaman doğalgaz santrallerinden başka bir şey bilmiyorduk. Bir-iki de kömür santrali vardı. Şimdi rüzgar santralleri konuşulur oldu. Bu çok önemli bir zihinsel devrimdir.

Bu enerji yatırımlarının tabana, Anadolu'ya yayılması anlamına da geliyor."
Bu yazdan itibaren yeni bir saha ortaya çıkartacaklarını dile getiren Bakan Güler, "Bu Türkiye'nin jeotermal kaynakları . Türkiye'nin yer altında bir soba var. Şu ana kadar yeterince kullanmadık.

Potansiyel bakımından Avrupa'da birinci, dünyada yedinci sıradayız. Şimdi bunları harekete geçiriyoruz" şeklinde konuştu. Güler, "Ayrıca; Türkiye'nin rüzgar haritasını hazırladık. Ülkemizin tam 10 bin noktasını ölçtük. İl il dolaştık misyonerlik yaptık. Dolayısıyla herkes bir bilinç sahibi oldu" dedi.