Ordulunun içme suyu kaynağı olan Melet Irmağında kansorejen madde bulduğu açıklandı.

   Yetkililerin ısrarla reddetiği ve zamanında yine “Ordu"da bu alanda araştırma yapan kişilerin başka ülkeye gönderdikleri Melet Irmağı"ndan alınan su numunesi ile ilgili raporda, Melet Irmağı"nın suyuyla bırakın içme suyu olarak kullanılması, banyo bile yapılamayacağına dair rapor gelmesi ve bu raporların kamuoyuna açıklanmadan zamanın yetkilileri tarafından sümen altı edildiği”  iddilaları, geçmiş zamanda gündem dışında kalmasına rağmen Melet"ten zehir aktığı iddiaları şimdi bir kez Yeditepe Üniversitesi (YÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayram Yılmaz"ın yaptığı açıklamayla gündeme geldi.

  Gerçek olması bir yana, iddiaları ve söylentilerinın bile tüyleri diken diken etmeye yeterken, ne geçmişte ne de günümüzde Ordu"nun içme suyunda ana kaynak olan Melet ırmağının, biyolojik temizlik oranı ile ilgili Melet Irmağının suyunu içme suyu olarak kullamayacağına dair açıklamalara, yetkililer tarafından yeterli ve ikna edici düzeyde açıklık getirilmedi...

   İnternethaberde yayınlanan ve Yeditepe Üniversitesi (YÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayram Yılmaz tarafından yapılan açıklamada, Karadeniz bölgesinde içinde Ordu Melet Irmağı"nın da bulunduğu 3 derede kansorejen maddelerin çıktığı söyleniyor.

İşte haber ve açıklama;

Yeditepe Üniversitesi (YÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayram Yılmaz, Karadeniz yöresinde geçen yıl gerçekleştirdikleri 'kanserojen' madde analizi çalışmalarında, üç yerde ölçümlerin pozitif çıktığını söyledi.

ÜÇ DEREDE KANSER VAR

Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rize Valiliğinin talebi üzerine, yaklaşık iki yıldır Karadeniz'de çalışma yürüttüklerini belirterek, ''Samsun Alaçam'dan, Rize Fındıklı'ya kadar deniz, dere ve nehir sularının ölçümlerini yapıyoruz. Geçen yıl ağustos ayında yaptığımız ölçümlerde Karadeniz'de üç yerde kanserojen madde ölçümleri pozitif çıktı. Buralar, Trabzon-Değirmendere, Ordu-Melet ve Rize-Madenli dereleridir. Bu yıl yine aynı bölgelerden su numuneleri aldık. Alınan numunelerin sonuçlarını 15 eylülde geçen yılki değerlerle karşılaştırarak, net bir kanıya varacağız'' dedi.

HAYATİ AÇIDAN RİSK TAŞIYOR

Suda bulunan kanserojen madde oranının, uluslararası kabul edilebilir bir değerde olmadığını ifade eden Yılmaz, ''Suda bulunan organik klor ile suya attığımız kloru birbirine karıştırmamalıyız. Suda bulunan organik klor fazla olduğu zaman zararlıdır. Normal klor ise vücudun ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Yalnız bu bölgelerde bulunan organik klor bileşik göstergesi hayati açıdan çok büyük bir risk teşkil etmemektedir. Bu yıl alacağımız sonuçlar bize kesin sonucu verecektir'' diye konuştu.

RİZE VALİLİĞİNİN AÇIKLAMASI

Öte yandan Rize Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Prof. Dr. Yılmaz'ın Valiliğin talebi üzerine Ağustos 2007'de Rize'deki sularda kanserojen madde analizi çalışması başlattığı bildirildi. Açıklamada, çalışmanın dün tamamlandığı ve Prof. Dr. Yılmaz tarafından Rize Valisi Kasım Esen'e sonuçlar hakkında bilgi sunduğu ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

''Çalışma kapsamında daha önce belirlenen yerlerden içme, deniz ve nehir suyu örnekleri toplandı.

Örnekler su yüzeyinin 10–15 santimetre altından elde edildi. Her bir nokta için 500 mililitre su numunesi alındı ve analiz edilinceye kadar artı 4 derecede saklandı.

Tüm analizler Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği laboratuvarlarında gerçekleştirildi. Rize'nin Çayeli ilçesinden, İyidere ilçesi Hazar Mahallesi arasındaki tüm derelerden ve denizden örnekler alındı ve incelendi. Rize'nin suları organik klorlu bileşik bakımından çok büyük oranda temiz bulundu.''

   ORDUKENT GAZETESİ olarak, insan hayatının ve sağlığının hiçbir şart ve koşulda hafide alınmaması ve ihmale gelmeyeceğini bir kez daha yetkililere hatırlatıp konu ile ilgili, yetkililerden bir an önce kamuoyuna açıklama yapılmasını bekliyoruz.