Giresun Veteriner Hekimleri Odası (GVHO) Başkanı Derviş Kara, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan kenelere karşı açık alanlarda gerçekleştirilen kimyasal mücadele, uzman kişiler tarafından yapılmaması nedeniyle istenilen düzeyde etkili olmadığını söyledi.

Kara, yaptığı açıklamada, son yıllarda kamuoyu gündeminde sıkça yer alan KKKA hastalığının Türkiye'de ilk defa 2002 yılında Tokat bölgesinde tespit edildiğini hatırlatarak, hastalığın hayvanlardan insanlara keneler ile bulaşan viral bir enfeksiyon olduğunu belirtti.

KKKA hastalığına neden olan kenelerin, hemen hemen her bölgesinde kenelere rastlanıldığına işaret eden Kara, kenelere karşı belediyeler ile ilgili kamu kurumlar tarafından ilaçlama çalışmalarının yapıldığını kaydetti.

Türkiye'de başta keneler olmak üzere, haşarelerle mücadele çalışmalarında her yıl en az 100 bin ton kimyasal maddenin kullanıldığını ifade eden Kara, ilaçlamaların çoğunlukla uzman olmayan kişiler tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle istenilen düzeyde başarının sağlanamadığını ve yılda yaklaşık bir milyar YTL'lik maddi kaybın yaşandığına işaret etti.

Kara, KKKA hastalığına neden olan kenelere karşı açık alanlarda gerçekleştirilen kimyasal mücadele, uzman kişiler tarafından yapılmaması nedeniyle istenilen düzeyde etkili olmadığına dikkat çekerek," Yoğun ve bilinçsiz kullanmaya bağlı olarak keneler kısa süre sonra, ilaçlara karşı direnç kazanmaktadırlar.

Bu durum da kenelerle yapılan mücadeleyi istenilen düzeyde başarılı olmasını engellemektedir. Kimyasal mücadele için, kenenin insan ve hayvanlarda bulunmadığı, beslenmediği, üremediği ve kış uykusunda olduğu Ekim-Mart dönemi tercih edilmelidir. Çünkü kene bu dönemde kaçamadığı ve üreyemediği için, mücadele aktif döneme göre daha etkili, daha az zararlı ve daha ekonomik olacaktır" diye konuştu.

KKKA hastalığına neden olan kene korkusu ile açık alanlarda bilinçsizce yapılan ilaçlamaların doğaya da önemli zararlar verdiğini belirten Kara," Bilime dayalı olmaksızın bilinçsizce alınan önlemlerle, bir taraftan insan sağlığı riske edilirken, diğer taraftan ilgisiz canlı türleri yok edilerek doğada geriye dönüşümü olmayan hasarlara sebebiyet veriliyor.

Sorun uzun soluklu, doğanın dengesi ve toplum sağlığı dikkate alınarak profesyonelce yapılabilen bir mücadeleyle kontrol altına alınabilir. Profesyonel bir mücadele ise ancak iyi yapılanmış, dinamik, bağımsız hareket edebilen, konunun uzmanı hekimlerce yönetilen özerk kurumlarca gerçekleştirilebilir.

Bu kurumların bilim adamlarıyla yapacağı işbirliği sonrasında oluşturulacak uzun vadeli, çevrenin korunmasını da gözeten programlamalarla, hem kene istilası, hem de kenelerce insanlara bulaştırılan hastalıklar kontrol altına alınabilir. Kullanılan ilaçlar iklimsel bölge farklılıkları dikkate alınarak uygulanmalı ve kenelerde ilaca karşı direnç gelişmesini önlemek amacıyla belirli zaman aralıklarında etken madde değişimi yapılmalıdır" dedi.