Karadeniz'in % 87'sinde hayat yok !
Uzmanlar, Karadeniz'in yüzde 87'sinde hayat olmadığını belirttiler. Karadeniz'in kirliliğine karşı önlem alınması amacıyla kıyıdaş ülkeler arasında 1990'lı yıllarda başlayan görüşmeler ilk kez 1992 yılında imzaya döküldü.
Flora ve faunası evsel ve endüstriyel kirlenme nedeniyle her geçen gün azalma gösteren, 8 bin 350 kilometre kıyı şeridine sahip, 461 bin kilometre alan kaplayan, en geniş yeri doğudan batıya bin 175 km, en derin noktası 2 bin 210 metre olan Karadeniz'in kirlenmesine karşı kıyıdaş ülkeler tarafından imzalan anlaşma ve protokoller çare olmadı.
Uzmanlar, Karadeniz'in yüzde 87'sinde hayat olmadığını belirttiler.
Karadeniz'in kirliliğine karşı önlem alınması amacıyla kıyıdaş ülkeler arasında 1990'lı yıllarda başlayan görüşmeler ilk kez 1992 yılında imzaya döküldü.
Romanya'nın başkenti Bükreş'te toplanan kıyıdaş ülkeler 'Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi'ni imzaladılar. Sözleşme 21Nisan 1992 tarihinde Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna tarafından imzalandı.
Türkiye imzaladığı sözleşmeye uygun kanunu ancak iki yıl sonra 15 Ocak 1994 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlatarak çıkarabildi.
Bu sözleşmenin ardından kıyıdaş ülkeler arasında protokoller imzalandı. Özellikle Türkiye'nin çabalarıyla 'Karadeniz Deniz Ortamının Kara Kökenli Kirlenmelere Karşı Korunması Protokolü', 'Karadeniz Deniz Ortamının Boşaltmalardan Kaynaklanan Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü', 'Karadeniz Deniz Ortamının Olağanüstü Durumlarda Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerin Kirlenmesiyle Mücadele İşbirliğine Ait Protokol'ler 1994'te , 'Karadeniz Bölgesi'nde Biyoçeşitlilik ve Peyzajın Korunması Protokolü' 2004'te
imzalandı.
RAPORLAR TEHLİKE DİYOR
Bütün bu çabalara rağmen Karadeniz'deki kirliliğin önü alınamıyor. Uzman kuruluşların hazırladığı raporlar Karadeniz'in adeta 'ölü deniz' haline gelmekte olduğunu haber veriyor. Raporlarda Karadeniz'in içinde bulunduğu durum şöyle özetleniyor:
- "Karadeniz, kıta Avrupa'sının yüzölçümünün üçte birine eşit olan 1 milyon 874 bin 904 kilometrelik bir havzadan su alır. Her yıl kıta Avrupa'sının yaklaşık üçte birine eşit ve içlerinde 17 ülkenin de bulunduğu bu bölgeden Karadeniz'e yaklaşık 350 kilometre küp nehir suyu akar.
- Karadeniz kıyı bölgesinde yaklaşık 11 milyon kişiden kaynaklanan atıklar, kanalizasyon sistemlerine gitmektedir. Yılda 571 milyon 175 bin metreküp miktardaki atık Karadeniz'e veya nehirlerin denize dökülen kollarına ve oradan da Karadeniz'e boşaltılmaktadır.
- Her yıl 30 bin ton petrol evsel atık tesislerinden, 15 bin 500 ton sanayiden (petrol sanayi dahil olmak üzere) ve 53 bin ton Tuna Nehri'nden denize boşalmaktadır. Geri kazanılması mümkün olmayan 95 bin ton petrol atığı her yıl Karadeniz'e boşaltılmaktadır.
- Balıkların çeşitliliği bu dönemde yaklaşık 26'dan 6 türe inmiştir.
- Karadeniz ülkelerinde petrol yada kimyevi madde dökülmesi ile baş etmek için muhtemel durum planları, teçhizat ve eğitim elemanı bulunmamaktadır. Her yıl binlerce ton petrol, kullanılan motor yağının yasalara aykırı biçimde elden çıkarılması, ekseriya insanların bunu kanalizasyona boşaltmaları yoluyla denize dökülür. Bir araba motorundan çıkan yağ, 56 bin ton deniz suyunu kirletmeye yeter."
"KARADENİZ'İN YÜZDE 87'Sİ ÖLDÜ"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz'in yüzde 87'sinin oksijensiz su kütlesi haline geldiğini söyledi. Karadeniz'in bugün sadece yüzeyinde hayat olduğunu, derinlere inildiğinde hayat bulunmadığını belirten Doç. Dr. Erüz, "Karadeniz'in en derin yeri 2 bin 212 metre, ortalama derinliği bin 300 metre ve 420 bin kilometre kare yüzey alanına sahip. Yine Karadeniz'in toplam hacmi 537 bin kilometreküp ama bunu yüzde 87'sini
oksijensiz su kütlesi oluşturuyor. Yani Karadeniz'in yüzeyinden 150-200 metre derinliğine kadar hayat var. Daha aşağısında balık bile yetişmiyor, hayat bitmiş. Karadeniz gözü aç ve doyumsuz insanlığın elinde kararmaktadır" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.