İleri saat uygulaması tasarruf yaptırmıyor
Türkiye 26 Ekim'de saatlerini bir defa daha geri almaya hazırlanıyor. Sabah 04.00'te saatler 03.00'e alınacak ve böylece 30 Mart'ta başlayan ileri saat uygulaması sona erecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yaz aylarında daha fazla enerji tasarrufu amacıyla yapılan uygulamayı 2010 yılından itibaren senenin geneline yaymayı hedefliyor.
Saat başı tul yarım dairesinin (Referans meridyeninin) batıdan doğuya kaydırılması anlamına gelen bu uygulamadaki amaç, sadece 7 ay değil, yıl boyunca tasarruf etmek. İleri saat uygulamasının gerçekten tasarruf sağlayıp sağlamayacağı ise ayrı bir tartışma konusu olarak ilgili makamların karşısına çıkıyor.
HESAPLAR TUTMAYINCA
Türkiye, 1925'te İzmit'ten geçen 30 derece Doğu meridyenini esas alan Greenwich Mean Time+2, yani, (GMT+2) dünya standartlarına göre (B) standart saat dilimini kullanmaya başladı.
Ancak 1978'de tasarruf gerekçesiyle referans meridyeni 45 derece doğu meridyenine kaydırıldı. Böylece ileri saat uygulaması bütün yıla yayılmış oldu. Ne var ki, hesaplar tutmadı.
6.5 yıl süre ile devam eden uygulamaya, yaşanan birçok sıkıntı sebebiyle 1984 tarihinde son verildi ve tekrar 30 derece meridyenine dönüldü.
Kanun değişikliğinin gerekçesinde, Batı ülkeleri ile saat farkından kaynaklanan bilgi alışverişi ve haberleşme sıkıntılarının aşılması, dış ekonomik konularda gerekli sürat ve etkinliğin arttırılması, Merkez Bankası, borsa ve bankacılık muamelelerinde zaman açısından gereken uyumsuzluk, ulaşım sektöründe Batı ile Türkiye arasındaki uyumun temini gösterildi.
Ve gerekçedeki en önemli nokta ise, dünya ile uyumun bozulması karşılığında, enerjide sağlanan tasarruf sadece yüzde 0.5 ile sınırlıydı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın resmi internet sitesindeki tablolardan çıkan sonuca göre, ileri saat uygulamasına 1 yıl boyunca devam edilse, elektrikten yapılacak tasarrufun toplamdaki payı sadece yüzde 0.58 olacak.
Bunun sebebi ise Türkiye'de nüfusun yüzde 80'i, sanayinin ise yüzde 90'ı Türkiye'nin halen kullanmakta olduğu (GMT+2), yani B Standart Zaman Dilimi içinde yer alıyor.
ENERJİ KAYBI OLUŞUYOR
Doğu illerinde akşam saatlerinde 1 saatlik süre ile enerji tasarrufu sağlandığında, nüfusun ve elektrik ttüketiminin çok daha yoğun olduğu, yani Türkiye'nin 5'te 4'ünü teşkil eden batı illerinde, aşırı bir enerji kaybı oluşuyor.
Türkiye'nin 2007 yılında kaçak elektrikten kaybı, TEDAŞ'ın TBMM KİT Komisyonu'na sunduğu rapora göre, yüzde 14.8. TEDAŞ'ın verdiği bu rakam genele yayıldığında oran yüzde 19'a, kayıpkaçak miktarı ise 28 milyar Kilowattsaat'e yükseliyor.
Bunun mali bedeli de tam 3 milyar YTL. Yani bakanlık, kaçakkayıp elektrikten yüzde 19 zarar ederken, yıl boyunca ileri saat uygulamasıyla yüzde 0.5 tasarruf etmeye çalışıyor.
İleri saat uygulamasının başlangıç yıllarında, saatlerin 1 saat ileri alınması ve böylece sokakve konut aydınlatmasından tasarruf yapılacağı fikri, son zamanlarda elektrik enerjisinin ısıtma ve soğutmada yoğun olarak kullanılmasından sonra değişmiş, ileri saat uygulamasının enerji tasarrufu yönünde hiçbir katkısı olmadığı, hatta enerji tüketimini arttırdığı, bilhassa ABD ve Avrupa Birliği devletlerinde yapılan ilmi çalışmalarla ortaya konmaya başlanmıştır.
Dışişleri Bakanlığı ise uygulamaya çeşitli gerekçelerle sıcak bakmıyor. Türkiye ileri saat uygulamasını yılın tamamına yayarsa; devamlı olarak 45'inci doğu meridyenini referans olarak kullanacak.
Saat birlikteliği yaptığı ülkeler ise Suudi Arabistan, Irak, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Yemen, Rusya'nın bir kesimi, Kenya, Jibuti, Eritre, Somali, Sudan, Tanzanya ve Uganda gibi ülkeler olacak.
KRİTİK BİR KARAR
Avrupa Birliği'ne üye olmaya çalışan Türkiye'nin, 45 derece doğu meridyenine geçerse AB ülkeleri ile arasındaki saat farkı, mesai saatlerinin uyumsuzluğu bakımından AB'nin yaz saati uyguladığı dönemde günde 2 saate, normal dönemde ise, günde 4 saate çıkacak.
Bunun, üyelik görüşmelerinin yanı sıra ihracatımızın yüzde 80'ini, ithalatımızın ise yüzde 75'ini yaptığımız Avrupa ülkeleri ile yürütülmekte olan ilişkileri olumsuz etkilemesinden korkuluyor. Saat farkı, bu açılardan bakıldığı zaman, Türkiye için kritik önem taşıyor.
Gelinen noktada verilecek karar, Türkiye'nin Asyalı mı, yoksa Avrupalı mı olduğunu göstermesinin yanında, tasarruf hesabını da yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.
DÜNYA NE DÜŞÜNÜYOR?
İleri saat uygulamasının enerji tasarrufu sağlayıp sağlamadığı yönündeki ilmi çalışmaları yürüten ülkelerin başında ABD ve Avrupa Birliği devletleri geliyor.
ABD'de Kaliforniya Enerji Komisyonu'nun yayınladığı bir raporda, ileri saat uygulamasının enerji tasarrufu yönünde hiçbir katkısı olmadığı, hatta az miktarda enerji tüketimini arttırdığı vurgulanıyor.
Kaliforniya Üniversitesi çevre ekonomistlerinden Matthew Kotchen'in, 7 milyon abonenin aylık faturasını inceleyerek çıkardığı sonuca göre, ileri saat uygulaması ışıklandırmada tasarruf sağlıyor, ancak ısıtma ve soğutmada büyük artışa sebep oluyor.
Enerji tüketiminde başı çeken ısıtma ve soğutma enerji ihtiyacı, tasarruf yerine yüzde 4'lük artışa yol açıyor.
TÜKETİM ARTIYOR
2008 yılında ABD'nin Indiana eyaletinde yapılan araştırmada da, ileri saat uygulaması ile tüketimin yüzde 14 arasında arttığı kaydediliyor.
Raporda, sabah saatlerinde karanlığın uzamasının hırsızlık olaylarını, trafik kazalarını, yakıt tüketimini arttırdığına, sabah erken okula giden çocuklara karanlığın olumsuz etki yaptığına ve ziraatle uğraşanların negatif yönde etkilendiğine dikkat çekiliyor.
ABD ve AB ülkelerinin yanı sıra Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya gibi ülkelerde de ileri saat uygulamasının; mobil telefonlara, bilgisayarlara ve uçuş programlarına olumsuz etki yaptığı ifade ediliyor.
Saat başı tul yarım dairesinin (Referans meridyeninin) batıdan doğuya kaydırılması anlamına gelen bu uygulamadaki amaç, sadece 7 ay değil, yıl boyunca tasarruf etmek. İleri saat uygulamasının gerçekten tasarruf sağlayıp sağlamayacağı ise ayrı bir tartışma konusu olarak ilgili makamların karşısına çıkıyor.
HESAPLAR TUTMAYINCA
Türkiye, 1925'te İzmit'ten geçen 30 derece Doğu meridyenini esas alan Greenwich Mean Time+2, yani, (GMT+2) dünya standartlarına göre (B) standart saat dilimini kullanmaya başladı.
Ancak 1978'de tasarruf gerekçesiyle referans meridyeni 45 derece doğu meridyenine kaydırıldı. Böylece ileri saat uygulaması bütün yıla yayılmış oldu. Ne var ki, hesaplar tutmadı.
6.5 yıl süre ile devam eden uygulamaya, yaşanan birçok sıkıntı sebebiyle 1984 tarihinde son verildi ve tekrar 30 derece meridyenine dönüldü.
Kanun değişikliğinin gerekçesinde, Batı ülkeleri ile saat farkından kaynaklanan bilgi alışverişi ve haberleşme sıkıntılarının aşılması, dış ekonomik konularda gerekli sürat ve etkinliğin arttırılması, Merkez Bankası, borsa ve bankacılık muamelelerinde zaman açısından gereken uyumsuzluk, ulaşım sektöründe Batı ile Türkiye arasındaki uyumun temini gösterildi.
Ve gerekçedeki en önemli nokta ise, dünya ile uyumun bozulması karşılığında, enerjide sağlanan tasarruf sadece yüzde 0.5 ile sınırlıydı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın resmi internet sitesindeki tablolardan çıkan sonuca göre, ileri saat uygulamasına 1 yıl boyunca devam edilse, elektrikten yapılacak tasarrufun toplamdaki payı sadece yüzde 0.58 olacak.
Bunun sebebi ise Türkiye'de nüfusun yüzde 80'i, sanayinin ise yüzde 90'ı Türkiye'nin halen kullanmakta olduğu (GMT+2), yani B Standart Zaman Dilimi içinde yer alıyor.
ENERJİ KAYBI OLUŞUYOR
Doğu illerinde akşam saatlerinde 1 saatlik süre ile enerji tasarrufu sağlandığında, nüfusun ve elektrik ttüketiminin çok daha yoğun olduğu, yani Türkiye'nin 5'te 4'ünü teşkil eden batı illerinde, aşırı bir enerji kaybı oluşuyor.
Türkiye'nin 2007 yılında kaçak elektrikten kaybı, TEDAŞ'ın TBMM KİT Komisyonu'na sunduğu rapora göre, yüzde 14.8. TEDAŞ'ın verdiği bu rakam genele yayıldığında oran yüzde 19'a, kayıpkaçak miktarı ise 28 milyar Kilowattsaat'e yükseliyor.
Bunun mali bedeli de tam 3 milyar YTL. Yani bakanlık, kaçakkayıp elektrikten yüzde 19 zarar ederken, yıl boyunca ileri saat uygulamasıyla yüzde 0.5 tasarruf etmeye çalışıyor.
İleri saat uygulamasının başlangıç yıllarında, saatlerin 1 saat ileri alınması ve böylece sokakve konut aydınlatmasından tasarruf yapılacağı fikri, son zamanlarda elektrik enerjisinin ısıtma ve soğutmada yoğun olarak kullanılmasından sonra değişmiş, ileri saat uygulamasının enerji tasarrufu yönünde hiçbir katkısı olmadığı, hatta enerji tüketimini arttırdığı, bilhassa ABD ve Avrupa Birliği devletlerinde yapılan ilmi çalışmalarla ortaya konmaya başlanmıştır.
Dışişleri Bakanlığı ise uygulamaya çeşitli gerekçelerle sıcak bakmıyor. Türkiye ileri saat uygulamasını yılın tamamına yayarsa; devamlı olarak 45'inci doğu meridyenini referans olarak kullanacak.
Saat birlikteliği yaptığı ülkeler ise Suudi Arabistan, Irak, Bahreyn, Kuveyt, Katar, Yemen, Rusya'nın bir kesimi, Kenya, Jibuti, Eritre, Somali, Sudan, Tanzanya ve Uganda gibi ülkeler olacak.
KRİTİK BİR KARAR
Avrupa Birliği'ne üye olmaya çalışan Türkiye'nin, 45 derece doğu meridyenine geçerse AB ülkeleri ile arasındaki saat farkı, mesai saatlerinin uyumsuzluğu bakımından AB'nin yaz saati uyguladığı dönemde günde 2 saate, normal dönemde ise, günde 4 saate çıkacak.
Bunun, üyelik görüşmelerinin yanı sıra ihracatımızın yüzde 80'ini, ithalatımızın ise yüzde 75'ini yaptığımız Avrupa ülkeleri ile yürütülmekte olan ilişkileri olumsuz etkilemesinden korkuluyor. Saat farkı, bu açılardan bakıldığı zaman, Türkiye için kritik önem taşıyor.
Gelinen noktada verilecek karar, Türkiye'nin Asyalı mı, yoksa Avrupalı mı olduğunu göstermesinin yanında, tasarruf hesabını da yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.
DÜNYA NE DÜŞÜNÜYOR?
İleri saat uygulamasının enerji tasarrufu sağlayıp sağlamadığı yönündeki ilmi çalışmaları yürüten ülkelerin başında ABD ve Avrupa Birliği devletleri geliyor.
ABD'de Kaliforniya Enerji Komisyonu'nun yayınladığı bir raporda, ileri saat uygulamasının enerji tasarrufu yönünde hiçbir katkısı olmadığı, hatta az miktarda enerji tüketimini arttırdığı vurgulanıyor.
Kaliforniya Üniversitesi çevre ekonomistlerinden Matthew Kotchen'in, 7 milyon abonenin aylık faturasını inceleyerek çıkardığı sonuca göre, ileri saat uygulaması ışıklandırmada tasarruf sağlıyor, ancak ısıtma ve soğutmada büyük artışa sebep oluyor.
Enerji tüketiminde başı çeken ısıtma ve soğutma enerji ihtiyacı, tasarruf yerine yüzde 4'lük artışa yol açıyor.
TÜKETİM ARTIYOR
2008 yılında ABD'nin Indiana eyaletinde yapılan araştırmada da, ileri saat uygulaması ile tüketimin yüzde 14 arasında arttığı kaydediliyor.
Raporda, sabah saatlerinde karanlığın uzamasının hırsızlık olaylarını, trafik kazalarını, yakıt tüketimini arttırdığına, sabah erken okula giden çocuklara karanlığın olumsuz etki yaptığına ve ziraatle uğraşanların negatif yönde etkilendiğine dikkat çekiliyor.
ABD ve AB ülkelerinin yanı sıra Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya gibi ülkelerde de ileri saat uygulamasının; mobil telefonlara, bilgisayarlara ve uçuş programlarına olumsuz etki yaptığı ifade ediliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.