Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu İl Genel Meclisi Adayı Metin GÜNDOĞDU; “Yönetenler, yönettiği milletin fertleri arasında adalet ve eşitlik ölçüleri içinde yönetim sergilemezlerse, devletin itibarı uzun süre yüksekte tutamazlar” dedi.

Halkımız arasında adalet duygusunun zedelenmesinin, ülkenin birlik ve beraberliği açısından son derece tehlikeli sonuçlar doğuracağını belirten BBP Ordu İl Genel Meclisi adayı Metin GÜNDOĞDU, konuya ilişkin olarak şunları ifade etti;

“Benim aday olmamda en önemli etken yapılan haksızlıklar ve adaletsizliklerdir. Vatandaşlarımız arasında bizdendir, bizden değildir biçiminde yapılan ayrımlar, halkın devletine olan güvenini önemli derecede sarsıyor. Vergisini ödeyen, sorumluluğunu bilen, vatanı ve milleti için samimi olarak çalışan insanların inançları, düşünceleri giyim-kuşamları yüzünden dışlanıp horlanması kabul edilemez. Bir babanın evlatları arasında ayrım yapması ne kadar yanlışsa, devletin de vatandaşları arasında ayrım yapması bundan kat kat daha yanlıştır.

Ülkemiz insanı 29 Mart"ta sandık başına gidecek ve 5 yıllığına köyünü, beldesini, ilini ve ülkesini yönetecek olan idarecileri seçecek. Seçim harcamaları bakımından insaf ölçülerini zorlayan çok adaletsiz bir seçim kampanyası yürütülüyor. Sadece üç partiye toplam 300milyon lira hazine yardımı yapılıyor. Diğer taraftan ekonomik sıkıntı ve kriz bahane edilerek ücretlilerin maaşlarına yapılan zamlar düşük tutuluyor, üreticiye olan borçlar zamanında ödenmiyor. Bu üç partiden hiçbiri çıkıp, bu adaletsizliği dile getirmiyor. Demokrasi, insan hakları, AB kriterleri sözlerini dillerden düşürmeyenler, mecliste çoğunluğu ellerinde bulundurdukları halde %10 seçim barajının adaletsizlik olduğunu nedense bir türlü akıllarına getirmiyorlar.

Ülkemiz kaynakları çok adaletsiz bir şekilde paylaşılıyor. Nüfusumuzun %10"u, kaynakların %90"ını elinde tutuyor. Emek verenler, külfete katlananlar maalesef ülke kaynaklarından yeterli ölçüde yararlanamıyor.

Bütün bu adaletsizliklerin çözümü için iktidarı, muhalefeti ve bütün sivil toplum kuruluşları olarak hepimiz, kime yapıldığına bakmaksızın tüm haksızlıkların ve adaletsizliklerin karşısında olmalıyız. Hakkın, hukukun, adaletin yanında yer almalıyız. Unutmayalım ki; ADALET hepimize lazımdır.