CHP Genel Başkan adayı olan Samsun Milletvekili Haluk Koç, partisinde halktan uzak siyaset yapıldığını, korku üzerine siyaset anlayışının yerleştirildiğini belirtti.
CHP Genel Başkan adayı olan Samsun Milletvekili Haluk Koç, partisinde halktan uzak siyaset yapıldığını, korku üzerine siyaset anlayışının yerleştirildiğini belirterek, “Gün, halkın rejim kaygılarını yok eden, değişim ve ilerleme isteklerini kapsayan, yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ve hukuksuzluğu ortadan kaldıracak sosyal demokrat bir siyaset projesini Türkiye'nin önüne koyma günüdür. Bu da liderlik anlayışını değiştirmekle olacak” dedi.

Muğla'da basın toplantısı düzenleyen Haluk Koç, 22 Temmuz genel seçimlerinden sonra Türkiye ve CHP için yeni bir dönem başladığını söyledi. Bu yeni dönemde, hem CHP'yi yeniden yapılandırma, hem de Türkiye'ye yönelik kısa ve uzun dönemli etkin politikalar geliştirmenin zorunlu olduğunu belirten Koç, şunları söyledi:
“Zor bir dönemdeyiz. Önümüzde tehlikeli bir süreç var. Bir yandan küresel gücün taşeronluğunu yapan iktidarın uygulamaları, bir yandan toplumu örgütlü olarak yönlendirme gücünü kaybetmiş, umut olamamış bir muhalefet. Türkiye bu yükü daha fazla kaldıramaz. Gün, ayağa kalkma, toplumu sosyal demokrat projelerle bütünleştirme günü. Gün, halkın rejim kaygılarını yok eden, değişim ve ilerleme isteklerini kapsayan, yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik ve hukuksuzluğu ortadan kaldıracak sosyal demokrat bir siyaset projesini Türkiye'nin önüne koyma günüdür. CHP lider partisi değil, lider partidir. CHP'yi güçlü hale getirecek bir değişim programını mutlaka uygulamamız gerekiyor.”

Haluk Koç, tarihin toplumları zaman zaman sınavdan geçirdiğini ifade ederek, “Tarih bazen toplumları o kadar önemli karar aşamalarına getirir ki o karar aşamaları adeta bir sınav gibi. O sınavın sonucuna göre hangi yöne gideceğine toplum karar verir” dedi. CHP'nin başarısı için çalıştığını belirten Haluk Koç, şöyle devam etti:
“Masaların altına saklanan, gölgede duran, pusuya yatan bir insan olmadım. Başarısızlık olsun da ben o başarısızlığın üzerine siyaset yapayım beklentisinde olmadım. Belki de partinin üst yönetim kademelerinde görev yapan arkadaşlarımızdan kat ve kat fazla çalıştım. Bir milletvekili fazla çıkarmak için çırpındım. Seçimlerden önce rüzgar CHP'nin arkasındaydı. Ancak seçim akşamı sandıklar açıldığında hissettiklerimi anlatamam. CHP yönetiminden bir açıklama bekledim. Üç gün sonra bir açıklama yapıldı. "Bulgur dağıtıldı, kömür dağıtıldı seçimi kaybettik" denildi. Benim beklediğim bir öz eleştiriydi. Yüzde 20 başarı mı, değil mi? Ben, yüzde 20'yi başarı kabul etmiyorum.

CHP'liler, az ile yetinmeye alıştırıldı. "Bu koşullarda bu kadar olur. Oturun yerinize. Daha fazlası olmazdı" cevabını kabul etmiyorum. Uzun zamandır Ankara içine sıkışan, genel merkeze hapsolan bir siyasetin uygulayıcısı olduk. Halkın içinde fazla dolaşmadık. Halka temas etmedik. Halktan uzak siyaset yapmanın tek sonucu, halkın gönlünden uzak kalmaktır. CHP yönetimi, ne kadar doğru tespit yaparsa yapsın bunu halka anlatamazsan hiç önemi yok.”

Haluk Koç, CHP'de bir sistem ve yönetim anlayışı değişikliğine ihtiyaç duyulduğunu da kaydetti. Değişim talebinin kişi değişikliği talebi olmadığını, bir yönetim anlayışı talebi olduğunu vurgulayan Koç, bunu Anadolu'da anlatmaya çalıştıklarını, çıkabilecek sonuçların, Ankara'da genel merkez binası içinde sıkışarak, siyaset yapma alışkanlığını sürdürenlere sürpriz olabileceğini söyledi.

CHP'de üyelik hukukunu teminat altına alan demokratik bir sistemin yapılandırılması gerektiğini vurgulayan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“CHP'de korku üzerine siyaset yapma geleneği yerleştirildi. Partimizde siyaset özgürleştirilmeli. Hazine yardımları, parti için iktidar olma silahı olarak kullanılmamalı. CHP'nin üyeleri, kapı kulları değil, özgür bireylerdir. CHP, özgürlük geleneğinin temsilcisidir. Ön seçimi partinin her kademesinde kural haline getireceğiz. Bunun için tüzükte değişiklikler yapacağız. Kadın ve gençlik kollarımızı etkin hale getireceğiz. Yeni dönemde Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün gücü, Türkiye'yi yenilikçi, iddialı, adalet, özgürlük, eşitlik, dayanışma, demokrasi ve barış içinde yaşayacağımız umut dolu bir geleceğe taşımaya yetecektir.”

CHP yönetiminin, kendisini yıldırmaya çalıştığını öne süren Koç, tüzük gereği, genel başkan adayı olabilmek için delegelerin yüzde 20'sinin kurultay sırasında imza vermesi gerektiğini, ancak parti üst yönetiminin kurultaya bir aydan fazla zaman olmasına rağmen delegeleri imza atmamaya zorladığını savundu, “Üst yönetimin, delegelerin özgür iradesini ipotek altına almaya çalışan ve seçme özgürlüklerini hiçe sayan tutumunu kınıyorum. CHP üst yönetimi delegeleri sindiremeyecektir” diye konuştu.

 KİMDİR:

A. Haluk Koç, 3 Ekim 1954'te İstanbul'da doğdu.

Babasının adı Salih Zeki, annesinin adı Nezahat'tır.

Tıp Doktoru ve Öğretim Üyesi; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. İç Hastalıkları Uzmanlığını ve Hematoloji Yan Dal Uzmanlığını, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı ile Hematoloji Bilim Dalı'nda tamamladı. 1990'da doçent, 1996'da profesör oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Hematoloji Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreterliği ve Kemik İliği Transplantasyonu Alt Grup Başkanlığı görevlerini yürüttü. Avrupa Kan ve Kemik İliği Transplantasyonu Kongre Başkanlığı yaptı. Yurtiçi ve yurtdışında, 200'ün üzerinde makalesi yayınlandı. 22. Dönem Samsun Milletvekili. Çok iyi düzeyde Fransızca ve iyi düzeyde İngilizce bilen Koç, evli ve 2 çocuk babasıdır.