BUGÜN EZGİ’NİN DOĞUM GÜNÜ!

Bugün Ezgi’nin doğum günü…
Aslında buna sevinmek yerine birazcık buruk yüreğim. O da benim gibi bir yaş daha yaşlanıyor. Yarın ki teneffüs ettiği oksijenle bugünkü aynı olmayacak. Daha bir olgunluk çökecek üzerine. Ağır başlılığına bir yenisini daha ekleyecek.

Düşüncelerine daha fazla bir güçle sahip çıkacak. Attığı adımlardan bir kat daha emin olacak. Biliyorum ki Ezgi için önemli olan yaşlanmak değil, her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu bilerek yaşamak…

Ezgi Ankara’nın belki Kızılay’ında gezerken, ben Ordu’da belki Fidangör Caddesinde, belki İsmet Paşa’da, kim bilir belki de Kordon’da geziyor olacağız. Gönüllerimiz aynı atıyor olacak. Özlemler devam edecek. Ve daha nice adını koyamadığım tüm özlem ve hasret sözcüklerini ardı ardına yaşayacağız.

Benim de doğum günüm oldu…
Yaşlandım, çekilmez biri haline geldim. Söz gelimi buhranlar geçirdim. Geçirdim ve geçti. Sırrıpaşa’da gezerken aldığım oksijenin tadı bile değişik gelmeye başlamıştı. Ta ki Ezgi’yi tanıyana kadar. Onun pozitif enerjisi bana da bulaştı ve her yaştan ayrı bir zevk almaya başladım.

Ezgi…
O herşeyin en güzelini yapmaya çalışan, insanlara insan gibi davranan ender bulunan kişiliklerden sadece biri. Aktif, araştırmacı, neden- sonuç ilşkisi içerisinde kurar cümlelerini. Söylediği her şeyin bir açıklaması mutlaka vardır. Harbi kızdır. Özü sözü bir dediklerimiz varya işte onlardan. Gayet doğal sahte takılara alerjisi var sanırım(!) ama metal dinler. Ona bir alerjisi yok…

Bir diğer alerjisi de iş başvuruları. Sürekli farklı ve hoşa gitmeyen sorunsallarla karşılaşınca, gençlerin tabirinde o insanlara “ayar” oluyor. Oku, büyü, iş yok. Olacak şey değil….

Bak canım bir yaş daha geride bıraktık. Önümüzde uzun yıllar var ve ben o yıllarda da seni tanıyor olmaktan mutluluk duyacağım. Nice senelere Ezgi!

Ben yine Kordon’da geziyorum ve Ezgi’yi düşlüyorum düşümde. Şimdi yanımda olsaydı da birer kahve içebilseydik karşılıklı… Oradan buradan, havadan sudan konuşabilseydik.

Boztepe’ye çıkardık Ordu’ya bakardık. Taşbaşı’ndan aşağı koşar adım inerdik. Eğlenirdik. Her yaşın güzelliğini doyasıya yaşardık…

Bugün Ezgi’nin doğum günü…
O en güzel şeyleri hak ediyor. Tüm iyi niyetli insanlar gibi…

CANAN YÜCEL