ABİ NE ÇOK ŞEY KAYBETTİK


Bir insan düşünün, içinden koparılarak dünyaya getirilen bir bebeği kış günü sokağa ve ölüme atabilsin, bir insan düşünün, kendini dokuz ay gezdirip ızdırapla doğuran, süt veren, hastalandığında gögsünü siper eden anasını bilmem kaçyerden bıçaklayıp öldürebilsin, bir insan düşünün, töre diye pis bir geleneğin yüzünden öz yavrusuna kurşun sıkarken eli titremesin.

Bu millete ne oldu? Kurtuluş savaşında omuz omuza, kız ,erkek, genç, yaşlı savaşan, aynı topraklar için şehit olan, bir tas çorbayı komşusu ile bölüşen insanıma ne oldu?

Onlar bugün insan öldürüp, çalıp, gasp edip, yada çocuk kaçırıp, o çocuğun iç organını canlı canlı alıp onu ölüme terkedip, sonrada rahatca gezebiliyor sa,bu vampirleri kim meydana getirdi, düzenmi?

Hayali ihracat, ihale vurgunları, belediye arsa rantları, su, iski, toki, parselleşme yosuzlukları, zengin edilen binler ve bir torba kömüre birkaç kilo poşete satılan insan evlatları bunlar. Sokakları dolduan binlerce işsiz insanın ac kalınca vampirleşmemesi mümkünmü?

Hele hele büyük kentlerde, gençleri uyuşturucu, kızları ise sex tuzagına iten gerçekte bu;”işsizlik, Yalnızlık, yoksuzluk.

Şimdi, kravatlı, ensesi kalın gurursuz, cebi dolu onca insanın, insanlıktan çıkmış bu canavarların kolonlanmasındaki varlıkları gece ile gündüz kadar net.

Televizyonlarda,öyle diziler varki midesi kalkıyor insanın. Örneğin, şerefli Türk polisinin amirini, ADANA lı dizisinde soytarı haline getiren konuşmalar, mimikler, suratlar. Bunlar hep tezgah. Parmaklıklar ardında dizisinde hepimizin iyi bildiği gardiyanları ne kılıklara soktular. Ailevi, ahlaki dğerleri, sevimsiz ev hallerini ortaya attılar.

Herkesi soğuk, duyarsız, dizikolik ve acımasız, çakallar vadisin de gezer ettiler. Ben sıcak, bahçesinde çay içilen, komşuluk yapılan, yardımsever, imece insanımı istyorum..Şiddet, ölüm, zulüm, nefret bu milletin karekterinde olmayan bir azası..Nerden bulaştıki, düzenden mi? Ne çok şey yitirdik be ağbi.