Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ

Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ

Almanya’da Yaşam…

Dünyanın neresine gidersek gidelim; karşımıza bir Türk Vatandaşı mutlaka çikar!... Gurbette bir vatandaş bulmanın sevinciyle hemen kucaklaşılır, bir yere oturulur ve derin derin sohbete başlanılır, bitmeyen çaylar kahveler ardı ardına gelir, yudumlanır… 

Hasretliğin çekilen Memleketimizin kokusunu buluruz birbirimizde!... 

Dünyanın her yerinde Türk"le karşılaşılırda bunun çoğunluğunun Karadenizli olduğunu, Ordu ve Giresun"dan olduğunu biliyor muyuz acaba!... Bu yazıda göç ve sorunlarından, sebeplerinden bahsetmeyeceğim!...  

Yaşadığı yerlerde, kendi yurtlarında mutlu olmalarını sağlayacak ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayamayan be yüzden umudu yurt dışında arayan milyonlarca yurttaşımız şimdi kendilerine yeni yurtlar olarak oraları benimsemişler ve en çok da Almanya"da yaşamaktadırlar!... 

Ve yurt dışındaki yaşam ile ilgili anlattıklarını ve anlatacaklarını hep merakla dinleriz, bizlere anlatmalarını isteriz!... Çoğunluklada yurt dışını anlatılanların güzelliğinde değilde; Dolar ve mark ta görürüz yurt dışını çoğunlukla!….  

Hepimizin ailesinde yakınlarında gurbetçilik vardır… Bende ailesinde ve dostlarında halen yurtdışında yaşayan ve kendiside oralarda yaşamış biri olarak uzun zamandır Almanya"da yaşam ile ilgili yazı yazmak istiyordum!... 

Beni bu zahmetten 1989 yılından buyana Almanya"da Wiesbaden"de yaşayan kardeşim Ali Fuat ÇUKURYILDIZ"ın gönderdiği 12-13 sayfalık bir yazı kurtardı…Bende bu yazıyı başlıklar halinde dizi yazısı şekline dönderdim!…  

Bu yazılarla yurt dışındaki yaşamla kendi ülkemizdeki yaşamı kıyaslama şansına sahip olacağız…Şimdi bu yazıların sonunda kendi gözlemlerimi de ekleyeceğim…. Eksiklikler konusunda okurların katkıları da beni çok mutlu edecektir!...

Saygılarımla…

DrMustafa ÇUKURYILDIZ

[email protected] 

Almanya"da Yaşam…

Ben de bu ülkede cocuklugumun bir bölümünü gecirdim. Son 15 yildir da araliksiz burada yasiyorum. Önce genel olarak aklima gelenleri yazayim, alt satirlarda ana basliklar halinde ülkeyi tanitmaya devam edecegim. En altta da cesiltli resimlere bakabilirsiniz. Yazi biraz uzun ama sabirla sonuna kadar okursaniz, Almanya ile ilgili cok sey ögreneceksiniz. 

Almanya, 357 bin km² lik yüzölcümüyle, Türkiye'nin yarisindan biraz daha kücük, 82 milyon nüfuslu (bunlarin 7-8 milyonu yabancilar) gelismis bir ülke. 1,9 trilyon $ lik GSMH ' siyla da dünyanin en zengin ülkelerinden.(Türkiyenin GSMH si 2003 rakamlariyla 230 milyar $ civarinda). 16 Eyaletten olusuyor, her eyaletin kendi parlemensosu, kendine has kanunlari, tatil günleri falan var. 

Bu ülkeyi tanitmadan önce burada yasayan Türklerin araba merakindan bahsetmek istiyorum. 40 yili askin süredir burada yasayan 2,2 milyon civarindaki Türk vatandasimizin anlattiklari sayesinde Almanya"yi iyi tanidigimizi zannederiz ama öyle midir acaba? Bir cogumuz, Almanya"ya gidipte iki yil sonra altinda BMW veya Mercedes"i ile izne gelen Alamanciyi! görüp gipta ederiz ama bu paranin nasil kazanildigini (daha dogrusu kazanilip kazanilmadigini) bilmeyiz. 

Maalesef diye baslayacagim cümleye, bizim insanimizin ölcüsüz araba meraki, Türkiye"de yanlis bir Almanya imaji olusmasina katki sagladi.(Özellikle ilk gidenler sayesinde).  

Bunun sirrini merak edenlere söyleyeyim. Tabiiki Almanya"daki refah düzeyi yüksek ama, giderler de cok yüksek, bizim insanimiz - özellikle de ucakla degil de arabasiyla izine gidecekse- genelde bütcesini asarak, pahali arabalar aliyor, bunun vergisinin, sigortasinin, yakitinin yüksek oldugunu düsünmüyor, bu arada tabii arabayi da pesin parayla almiyor. Ödemede zorluk cekecegini düsünmeden, tüketici kredileriyle aliyor. kredi almak yanlis degil tabii ama, baska öncelikli ihtiyaclari erteleyip yüksek paralara otomobil alinca beklenmedik baska bazi problemler cikabiliyor. 

Bu konuda bir animi anlatayim: Üc sene önce Türkiye"den  is icin Almanya"ya gelen hali vakti yerinde fabrikatör arkadasim, otoyolda eve giderken`` dikkat ediyorum, o kadar Mercedes var, hic Manda/Balina kasa ( Mercedes"in en lüks serisi olan 8-12 silindirli, S sinifi Mercedes ) görmedim.´´ dedi. Almanya"ya gelince yollarda onlardan dolu oldugunu zannetmis. Ben de kendisine Alman halkinin daha ekonomik Mercedes modelleri olan A, C ve E sinifini tercih ettigini, 8 veya 12 silindirli 3000-4000 cc motor hacimli pahali modellerin daha cok bizim gibi düsük gelirli, büyük araba meraklisi ülkelere satildigini  (mesela Rusya, Arap ülkeleri..) söyledim.  

Hemen bir sey daha aklima geldi. Bir tanidigimin tanidigi da S tipi Mercedes"ini ( 8 veya 12 silindirli, en büyük model) dokuz ay kapali tutup, sadece Türkiye"ye gidecegi yaz aylarinda actiriyormus. Zavalli karisi da temizlik islerinde calisip ev ekonomisine katkida bulunuyormus. ``ne var yani, temizlik isi yapan, Mercedes kullanamaz mi?´´ demeyim. Isterse kullanir tabiiki ama Almanya"da da olsa, temizlik isiyle kazandigi para, o Mercedes"in genel giderlerini karsilamaya yetmez, ve masraflari kismak icin 9 ay kapali tutup vergi sigortadan tasarruf etmeye calisir. 

Örnekler bitmek bilmiyor, bir de yakin bir akrabamin bu yaz(2003) basina geleni anlatayim. Kendisi bilgisayar mühendisi, fena kazanmiyor ama masraflar yüksek oldugundan bir de bazi günler taksi söförlügü yapiyor. Düsünebiliyor musunuz, Türkiye"de bir mühendisin ek is olarak takside calsitigini? Neyse, konuya dönelim,kendisi, artik hurdaya cikmis 15 yasindaki eski arabasini satip, bu yaz izin öncesi yeni bir Opel Zafira aldi. Yeni fiyati 19.000 Euro falan. Bu arabayi hic pesinatsiz aylik 250 euroluk taksitlerle geri ödüyor. Izinde arabasini gören bircok kisinin aklina kimbilir neler gelmistir! Hatta bir esnaf dayanamayip acikca söyle demis:`` Ben emekliyim ( 40 yasinda emekli !) ve ancak bir Sahin"im var, sen daha kac yasindasin ( akrabam 37 yasinda, ve emekliligine kadar daha 28 sene calisacak.!) bak nasil arabayla geziyorsun.´´Tabii kendisi o kisiye isin ic yüzünü anlatmis. 

Almanya tanitimina otomobillerle giris yaptim ama sunu da belirtmeliyim. Bu ülkede 40.000 in üzerinde de Türk isadami var. Bunlarin bir kisminin geliri her türlü arabayi almaya müsait. Yukarida verdigim örnekler, genel cogunluk icin gecerli degil. 

Almanlar caliskan bir millet olarak bilinirler. Bu özellik belki eski, savas yillarini yasamis kusak icin gecerli, ancak günümüzde Almanya"yi Almanya yapan, insanlarin cok calismasi degil, onlarca yildan beri süre gelen düzene bagli kalislari, sistemli calismalari, vurdumduymaz olmayip sürekli hata aramalari, hisleriyle degil, mantiklariyla hareket etmeleri, genellikle bir meslek ögrenmis olmalari, tutamayacaklari bir sözü vermemeleri, ve teknolojide cok ileri olmalaridir 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar