Su bulanık ve hava sisli, herkes kendisinin haklı olduğunu iddia etmekte özgür!
Çünkü ortam ve olaylar o kadar karmaşık ki, haklıyım diyenin haksız olduğunu ortaya koyacak şeyi bulamıyorsun.
Neden?
Çünkü bulanıklık ve sis var. Herkes aynı ölçüde haklı ve yine aynı ölçüde haksız.
Şu dört şey aydınlatılmadan konuşulacak her şey boş!
1. Anketlerde öndeyken, toplumsal sinerji ve bütünlük yakalanmış ve iktidar köşeye sıkışıp, HÜDAPAR'dan bile yardım isteyecek noktaya gelmişken; Meral neden masadan kalktı? Neden döndü? İmamoğlu aday olsun ısrarı nedendi? Nereden çıktı? Meral neden İmamoğlu ve Yavaş'ı, dışarı çıkan ergen kızın yanına çocuk gönderir gibi Kılıçdaroğlu'nun kuyruğuna taktı? Daha ikinci tur yapılmadan neden İmamoğlu değişim falan demeye başladı? Meral'in kafasına İmamoğlu fikrini kim soktu? Acaba Meral'e İmamoğlu güzellemesi yaptıran, seçimden sonra eletek öpmeye gittiği Erdoğan mıydı?
2. Kongrede, binden fazla oyun içinde nasıl tespit edildi de tamı tamına 18 oy geçersiz sayıldı. Tesadüf mü! İkinci tur olacak mı olmayacak mı tantanasını kimler çıkardı? Kurultayda dönen fırıldaklar ayrı bir mevzu! Her partide oluyormuş ya onun için sineye çekilebilirmiş!
3. Mansur Yavaş'ın da dediği gibi ortada seçimin sözü bile geçmezken aday belirleme acelesi neydi? Karşısında rakibi olmayan bir adam için neden her yere sandık kuruldu? Olmayan bir seçime aday belirlemekteki amaç neydi? Acaba birileri İmamoğlu'nun yaptıklarının ortaya çıkacağını biliyor muydu? Acele bunun için miydi?
4. Bu rüşvet ve yolsuzluk iddiası içeren belgeleri mahkemelere teslim eden belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve parti delegeleri bunu neden yaptılar?
Bunlar aydınlatılmadan bugün konuşulacak herşey boşunadır.