KIZILIRMAK SUYU

Şair Ali Öztürk

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek"in, Ankara"ya Kızılırmak"ın suyunu  verdiğini 21 gün sonra açıklaması kamu oyunda büyük  sansasyon yarattı.

      Bazı uzman kişi ve kuruluşlar  Kızılırmak suyunun sağlığa zararlı olduğu görüşündeler.

           Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ise, böyle bir uygulamanın 21 gün sonra halka açıklanmasının  rezalet olduğunu  söylüyor.

      Buna karşılık Gökçek de, su hakkında gerekli biyolojik incelemeleri yaptırdığını ve hiçbir olumsuzluğa rastlanmadığını iddia ediyor.

      Ne tarafın haklı  olduğunu elbete ki zaman gösterecek. Ancak, koskoca başkentin belediye başkanının, halkın sağlığını ilgilendiren su gibi önemli bir konuda, halkı 21 gün sonra bilgilendirme gibi gayri ciddi bir tutum izlemesi; sonra da  bir marifet yapmışçasına  “akvaryum balığı yutmuş kedi” gibi sırıtması;  devlet adamlığı ciddiyetiyle bağdaşıyor mu ki ? 

      Yarın, öbür gün Ankara"da salgın ishal hastalığına yakalananlara, doktorlar ne derler bilmem ama benim diyeceğim, 

            Madem ki, biliyorsun  ….ün huyunu

            Ne diye içiyorsun  Melih"in suyunu 

TOY BAKAN BABACAN 

      Dışişleri  Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Avrupa Parlamentosu"nda, “Türkiye"de sadece azınlıklar değil, Müslüman çoğunlukta dini özgürlüklerle ilgili sorun yaşıyor” demiş.

      Babacan"ın bu sözlerini; İlter Türkmen, Şükrü Sina Gürel gibi eski ve deneyimli Dışişleri Bakanları yadırgadıklarını söylüyorlar.

      Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ise Babacan"a tepki gösteriyor.

      Babacan"a sormak gerek, bu ülkede ;

            Camiye gidip namaz kılanlara,

            Ramazanda oruç tutanlara,

            Hacca gitmek isteyenlere,

            Zekatını verenlere,

            Çocuğunu sünnet ettirip, Kuran Kursuna gönderenlere,

            İmam Hatip Liselerine ve İlahiyat Fakültesine gidenlere,

             Vefat eden yakınlarını İslam Dini kuralarına göre defnedenlere,

             Cami yaptıranlara, Cami Yaptırma Derneklerine para toplayanlara,

             Mevlit okutanlara kim engel oluyor ki ?

            Bir tek türban. O da kamu alanları için tartışma konusu…

             İnsan, Dışişleri Bakanlığını yaptığı bir devleti bu kadarcık bir mesele için el aleme şikayet eder mi ?

              Siz bu devleti temsil eden bir bakansınız. Haklı olsanız bile, “kol kırılır yen içinde”