ULVİ ve TAŞKIN

Mustafa KÖKSAL
Ordu spor alt yapısında yıllarca çalışmış, eğitim almış, kategorilerde oynamış, her oyun sonrasında oyun anlayışına ve tecrübesine çok şey katmış bu iki oyuncu “ A2” ile alt yapıdaki hocalarını oynadıkları oyunla tatmin edince, geçen yıl profasyonel oldular. Çok iyide maçlar oynadılar.
 
Bu sezonda A takımla Avusturya kamp listesinde olmalarına rağmen, Kayseri Şeker takımına bir yıllığına kiralık olarak gitmeleri ve orada bir yıl pişmeleri için yönetim tarafından uygun görüldü ve gittiler.
 
Emeği olan hocaları da bundan memnun ve gurur duydular. Futbolcu, alttan gelir, kendini bu işe verir, yetişir belli saatten sonra kendi ayağı üstünde, verilen kulüpte oynar ve kendinin de sporcu olduğunu oradaki hocalara ve yönetime ispat eder, tıpkı onlardan önceki Yasin ve Hüsamettin gibi.
 
Aslında bu iki kardeşimizin karakter olarak, spor ahlakı olarak yıllarca Ordu spor camiasındaki verdikleri duruş pozisyonları onlara kocaman artı getirmiştir. Gerek Turgut hoca, gerek ona emek veren hocalar gerekse yönetimdeki değerli isimlerinde katkıları ile onların kiralanıp pişmesi yönünde bir takıma gitmeleri sağlandı.
 
O takımda “Kayseri Şeker” takımı oldu. Hayırlı olsun.
 
Bu iki gence bizim güvencimiz tam. Ama onlarında gurbette, bir takımda formayı almaları o formayı şerefi ile taşımayı, alnının akları ile sezonlarını bitirmeleri bizi daha çok mutlu eder.
 
Her alt yapıda olan futbolcu olacak diye kural yok. Kimi bu işten ekmek yiyecek kimi de okuyup meslek sahibi olacak.
 
O yüzden sporcu bu işi meslek edindim derken ilk sırada olan her zaman okulu ve hedefteki olması gereken arzuları olmal ıki, yarın bir kapı kapandığında diğer kapısı ona açık olsun.
 
Ben Kayseri deki bu iki değerli isme yürekten başarı diliyorum…
 
Yolunuz açık olsun.