Dalları kesilen, kökleri kuruyan bir kent: ORDU

Dr. Mustafa ÇUKURYILDIZ

Kentlerin yaşamlarıyla ağaçların yaşamları birbirine çok benzerler!...

Kentlerle, ağaçların ömürlerini, yaşam kalitelerini belirleyen güç kaynakları; kökleri ve dallarıdır…

Bir ağacın kökleri ne kadar derine inerse ve ne kadar geniş alana yayılırsa; dalları da o kadar geniş, güçlü olur ve yükseklere çıkar, sert esen fırtınalara, zor doğa koşullarına dayanır, ömrü de o kadar uzun olur!...

Böyle güçlü dalları, yüksek gövdesi, derin ve geniş kökleri olan ağaçlar birçok canlıya, kuşa, sincaba, kartala, kovuğunda keçilere, aslanlara kucağını açar onlara yuva olur, sıcak ve güneşli günlerde gölgesi canlılara sığınma yeri olur, büyük ve yaşlı ağaçlarında çoğunlukla kentlerin meydanlarında buluşma yeri, kentin kalbinin attığı yer olur, sevgililer bile buluşma yeri olarak oraları seçerler, kentlerin tarihini gösterirler!...

Zamanla; köklerin beslediği dallar bu sefer karşılık olarak kökleri beslemeye başlar. Eğer bir ağacın kökleri zarar görürse yada; dalları kesilirse ağaç; yaralanır, dayanma gücü zayıflar, esen rüzgarlarda eğilerek kırılır yada kökleri toprağı tutmaya dayanamaz ve ağaç yan yatar!...

Kentlerde böyledir; yaşamları tıpkı ağaçlarınki gibidirler…

Kentler; başka kentlerde orada yaşayan gurbetçilerin buluştukları, geleneklerini yaşattıkları, dayanışma içinde bulunmak için toplandıkları dernekleri, vakıflarıyla geldikleri kentleri tanıtırlar ve güçlerini de aldıkları köklerine zamanla güç vermeye başlarlar, o kentlere dal olurlar altında tüm hemşerilerin toplanmasına katkıda bulunurlar!...

Bir kent başka kentlerde ne kadar dernekle, vakıfla temsil edilirse; o kentte o kadar tanınır, gelişir, ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal yaşamda etkinliği artar!...

Kökleri Ordu"lu olanlarda; Ankara"da bir vakıf kurmuşlar, bu vakıf sayesinde bir araya gelmişler, memleket hasretliklerini gidermişler, geleneklerini yaşatmışlar, ihtiyacı olan öğrencilere burs sağlamışlar ve Ordu"nun tanıtımına da ciddi katkıda bulunmuşlardı, kökleri Ordu"lu olan fakat hayatlarında hiç Ordu ile bağ kuramamış olanlarda belki bu vakıf sayesinde memleketleriyle bağlarını devam ettirmekteydiler!...

2008 yılı başından buyana Ankara"daki bu Ordulular vakfı; il genel meclisinin aldığı karar gereği daha önce kendisinin özel sebeplerden, birazda zorunluluktan dolayı il özel idaresine bağışlanan ve yıllardır da aynı yerde faaliyetlerini sürdürmekte olduğu yerden tahliye edilmek istenmesi kamuoyunda sürekli tartışılmaktaydı…

Gelinen son noktada; il genel meclisi; kamuoyu baskısının karşısında dahi; aldığı karardan geri dönmemiş ve sonunda alınan kararı Ordu Valiliğinin isteği ile 23 ekim tarihinde Ankara Polisi aracılığı ile uygulamaya koymuştur!...

Bu karar belki doğrudur, belki yanlıştır ama tüm Ordu"luların vicdanlarını rahatlatacak şekilde değildir ve gerek Ordu daki, gerek Ankara ve gurbetteki diğer Ordu"luları çok üzmektedir!…

Eğer bu karar ve uygulamalarda ısrar edilirse; Tüm Ordu"lular Ankara"da kendilerinin altında toplandıkları dalların kesileceğine ve güç aldıkları köklerinin zarar göreceğini düşünmekte ve bundan dolayı da çok üzülmektedirler, bundan da en çok Ordululuk ruhu zarar görecektir!...

Dallarıyla ve kökleriyle Ordu yıllar içinde gittikce güç kaybetmektedir, Ankara"daki bu dalımızın kesilmesi kamuoyunda tekrar tartışılmalıdır, karar uygulanacaksa bile halkın vicdanlarını rahatlatacak şekilde olmalıdır!…

Henüz zaman hiçbir şey için çok geç değildir!...

Saygılarımla…

DrMustafa ÇUKURYILDIZ

cukuryildiz@hotmail.com