KARANLIK DÜNYA

Doç. Dr. Birol ERTAN

Bilimsel keşiflerin ve teknolojik ilerlemelerin insanlığın refahı ve mutluluğundan çok, gelişmiş silahların yapılması ve gizli istihbarat alanında kullanıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Onlarca yıl önce silah sanayisinde ya da istihbarat alanında kullanılan teknolojiler, bugünlerde yeni yeni insanlığın kullanımına sunuluyor. Bu durum, kitlelerden uzak bir karanlık dünyanın mevcut olduğunu göstermesi açısından ürpertici bir durumdur.

 Karanlık Dünya, sıradan yurttaşların asla erişemeyeceği gizli bilgilerin, üstün silahların, ileri teknoloji eseri istihbarat ürünlerinin dünyasıdır. İstihbaratla ilgili kitapları takip ederseniz, bunların sadece bir kısmı hakkında bilgi edinebilirsiniz. Bu bilgilerin bir kısmının da kara propaganda olma olasılığı yüksektir.

İstihbarat stratejileri ve yeni teknolojiler, son yılarda takip ettiğim bir alan. Bu alanda çıkan kitapları edinip hemen okumanın zevki ise çok büyüktür. Ancak, bu konuda yeterli kitap çevirisi olmadığını da kabul etmek gerekiyor. İngilizce olmayan diğer dillerdeki kitaplara ulaşılması ve okunup anlaşılması ise bizim için neredeyse imkânsız gibi bir şey.  

 2013 Nisan’ında Türkçe olarak raflarda yerini alan bir eser, istihbarat dünyasını tanımak açısından son derece yetkin ve doyurucu olduğu için bu kitabın bazı bölümlerini sizlerle paylaşmak istedim.  Kitabın ismi, “ABD İstihbaratı : 1947-2013.” Sait Yılmaz tarafından kaleme alınan 494 sayfalık kitap, Kripto Basım Yayım Dağıtım tarafından okuyucuya sunulmuş. Bu güzel kitabı bizlere sunduğu için gerek yazara, gerekse de yayınevine teşekkür etmek istiyorum.

 Kitaptaki bazı bölümleri özetleyerek dikkatinize sunmak istiyorum. Bunlardan ilginç bir tespit şudur : “Beyin kontrolü araştırmalarının ilerlemesiyle insan beynini mikrodalgayla dolaysız ve tam olarak etkileme potansiyeli belirgin hale geldi (Jim Keith, CIA’dan Medyaya Kitlelerin Rolü, Nokta Kitap, İstanbul, 2005, s. 195). Böylece, nüfusun tamamı, ELF dalgalarıyla kontrol edilebilir.” ( Sait Yılmaz, ABD İstihbaratı, s. 182). Kitapta, bununla bağlantılı diğer bir proje olan HAARP konusunda da ilginç bir iddia dile getiriliyor : “180 adet yüksek frekans yayın antenine sahip ve bilinen en güçlü vericiden 72 bin kat daha güçlü olan HAARP, kitleleri etkileyebilecek beyin kontrolü gibi bir dizi örtülü potansiyel işleve sahiptir” (Yılmaz, s. 186). Eğer bu inanılmaz iddialar doğruysa, demokrasi ve seçimlerin önemi de ortadan kalacak gibi görünüyor. Eğer kitlelerin davranış, duygu ve tercihleri beyin kontrolü yöntemiyle yönlendirilebiliyorsa, seçimlerin bir oyun olduğu ve bizlerin de bu oyundaki zavallı oyuncaklar olduğumuz gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız.

 Kitaptaki diğer bilgi, 24 uydudan oluşan uzay bazlı konum belirleme sistemi olan Küresel Konumlama Sistemi’nin herhangi bir zamanda, her türlü hava şartlarında, gece ve gündüz bulunulan noktanın konumunu belirleyebilme imkânına sahip olduğudur (Yılmaz, s. 184). Bu sistem sayesinde ABD, konumunuzu belirlediği sürece insansız hava araçlarıyla sizi birkaç dakika ya da saat içinde imha edebilecek olanağa sahip demektir. Bu durum da insanlık için kaygı verici bir gelişmedir.

 Sait Yılmaz’a göre, ABD istihbaratında ve güvenlik sektöründe 4 milyon insan gizli projelerde çalıştırılıyor. Buna, hükümet için bu alanlarda çalışan 1,8 milyon kişiyi de dâhil ederseniz, sayının 6 milyona yaklaştığını göreceksiniz (Yılmaz, s. 190). Milyonlarca bilim adamı, uzman ve üstün yetenekli insanın çalıştığı güvenlik ve istihbarat alanında yalnızca ABD’de milyonlarca insan çalışırken, bu rakama Çin, Rusya, Hindistan ve diğer ülkeleri eklediğimizde karşımıza inanılmaz bir sayının çıkacağını tahmin edebilirsiniz.

 Kitaptan son bir ilginç alıntımız ise ürkütücü bir iddiadır : “CIA elemanları, okuyucular için örtülü internet sayfaları hazırlamaktadır. Buna en iyi örnek, 20 milyon makaleye yer veren, 90 bin aktif gönüllü katkı sağlayanın olduğu, 282 dilde yayın yapan ve 365 milyondan fazla okuyucusu olan Wikipedia” internet ansiklopedisidir.  Bu iddiaların doğruluğunu sorgulama olanaklarına sahip değiliz. Ancak, facebook, twitter gibi sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla Orta Doğu başta olmak üzere milyonları bulan kitlelerin sokağa döktürülebildiği gerçeğinin ve internet gibi iletişim araçlarının kitleler üzerindeki etkisinin istihbarat örgütlerince çok iyi bilindiğini ve kullanıldığını yadsıma olanağımız bulunmuyor. 

Sait Yılmaz’ın “ABD İstihbaratı” kitabında çok ilgi çekici iddialar ve bilgiler yer alıyor. Son dönemde kitabevi raflarında okunabilecek kitap bulunamadığından şikâyet edenler için ilgi çekici bir eser diye düşünüyorum. Yeni çıkacak kitapları merak edenler için M. Tanju Akad’ın “Askeri Tarihte Stratejik Düşünce” (İş Bankası Kültür Yayınları) kitabını da listenize ekleyebilirsiniz.

, insalık ve uygarlık için en büyük tehlike olma noktasına ulaşmıştır. Bunu engellemenin yolu ise daha çok bilgi ve kitlelerin uyanışından geçer. Bu nedenle, karşımızdaki düşmandan daha çok bilmeli ve ondan önce tehlikelerin farkına varıp önlemlerimizi alabilmeliyiz. Uğur Mumcu’nun ünlü sözüyle bitirmek istiyorum : “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.”