ORDU HYPAPANTE RUM ORTODOKS KİLİSESİ (1853): İSA'NIN MABEDE TAKDİM YORTUSU
Yason Burnu, Fatsa ve Bolaman’ın kurulu olduğu körfezin doğu ucunda Ordu ili Perşembe İlçesi, Çaytepe Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Yason Burnu’nun genişliği en uzun yerde 610 metre, en dar yerde ise 30 metredir. Bu ölçü en uç kayalıklarda 20 metreye kadar inmektedir. Yarımada’nın hemen 300 metre batısında bir de Yalancı Yason (Sülü Burnu) denilen yer çok güzel bir kıyıya sahiptir. Birinci derece arkeolojik ve ikinci derece doğal SİT alanı olan yerleşimin antik dönemdeki ismi “İasonia Akte”. Ünlü coğrafyacı Strabon’un Geographikasında Amisos’tan (Samsun) sonra kıyı boyunca gidildiğinde ilk önce Haraklia Burnu’na, ondan sonra da Iasonion denen başka bir burna geliniyor dediği yer. Yunan mitolojisinin meşhur efsanelerinden Altın Post’ta da geçiyor. Efsaneye göre Altın Post’u aramaya çıkan Jason kaptanlığındaki elli kahraman, gemileriyle İstanbul Boğazı’nı geçerek Karadeniz’e çıkar ve liman olarak Yason Burnu kullanılır. Günümüzde yarımada üzerinde 1868 tarihli bir kiliseden başka bir yapı ayakta değildir. Bu yakın dönem kilisesi de 7.30 x 14.20 m. ölçülerinde, kubbeli bazilikal tarzda inşa edilmiştir. 1960-70’li yıllarda burada araştırmalar yapan Bryer, deniz tarafında çok sayıda yerel bina kalıntısı olduğunu belirtir ve belki de bunların Theotoks (Meryem) Manastırı ile ilgili olduğunu belirtir.
Yason Burnu’nda yaşanan bir tarihi olay da Trabzon Rum Krallığı’nın Saray tarihçisi Panaret’in Kroniğinde şu şekilde anlatılmaktadır: “19 Aralık, indikt 6865 (1356/”1357) tarihinde İmparator (III.Aleksios) ile Limni’ye doğru hareket ettik. Kerasunt’ta Milat Bayramı törenini ve Iason’da İsa Peygamber’in doğuşuyla ilgili töreni kaydetmeliyiz. O sırada 14 Türk idam edildi. Oradan Limni’ye geldik ve geri döndük. “Rotiers, Yason Burnu’nda katıldığı bir ayin hakkında şu bilgileri vermektedir:
“15 Ağustos’ta Assomption Bayramı (Meryem ‘in göğe yükseliş yıl dönümü) dolayısıyla etrafta oturan tüm Rumlar hatta Ünye’den dahi Yason Burnu’na gelmişlerdi. Burada eski Neptün tapınaklarının arasında Justunien tarafından inşa edilen kilisenin bir şubesi bulunuyordu ve bu bakire Meryem’e adanmıştı. Bu insanlar karaya ayak bastığımızda özellikle Rusya’dan geldiğimizi kendileri gibi Ortodoks olduğumuzu öğrendiklerinde, bizi çok iyi karşıladılar. Onlara Roma kilisesinden olduğumuzu söyleseydik bu her şeyi mahvederdi. Papaz seksenli yaşlarda uzun sakallı bir adamdı. Saf ve sakin özelliklere sahip duruşuyla bize ilham verdi. 61 yıldan beri aynı yerde bu bayramı kutluyordu. Seromoni esnasında Rusların yüce imparatoru Alexander’in vekili olarak dua ediyordu, yüksek bir sesle gökten cennetten Rumların köleliğine ve kutsal kiliselerinin köleliğine bir son verilmesini istedi. Devrimci konuşmadan daha cesur olan bu dualara herkes şaşırdı. Zira kıyılarda çoğunlukla Türkler bulunmakta ve çoğu da Rumca’yı anlamaktaydı. Ayinde sadece Rumlar vardı. Bunlar özgür olduklarını dinlerine ve Avrupa ilkelerini bağlı olduklarını iddia ediyorlardı. Hâlbuki bu insanlar halen nazik, kırılgan ve zayıf idiler, bir düzine Laz hepsini kesmeye, katletmeye kafiydi.”
Ünye merkezdeki Yalı Kilisesi, Fatsa’da Fatsa Saint George (Agios Georgios) Rum Kilisesi, (Dumlupınar Mahallesi “Sülükgölü”, Malpazarı mevkiinde bulunan kilise, dönemin Ordu Valisi Necati Çetinkaya döneminde Fatsa Kaymakamı Şehabettin Harput tarafından 1986 yılında yıktırılmıştır. Olayda İl Özel İdaresi gözcülük etmiş, Köy Hizmetlerinden sağlanan araç gereçlerle yıkım gerçekleşmiştir.) Gölköy ilçesinde de Darahta ve Yemişken kiliseleri, Mesudiye ilçesine bağlı Doğançam köyünde de eski bir Rum kilisesinin olduğu bilinmektedir. Mesudiye ilçesinde bilinen 5 kilise bulunmaktadır. Birçok bilinmeyen kilise ya yıkılmış olup ya da yıkılmak üzere ayakta durmaya devam etmektedirler. Kiliseler 1700-1900 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu kiliseler Mesudiye Yason Rum kilisesi, Mesudiye Rum Ortodoks Kilisesi, Mesudiye Samuga Ermeni kilisesi, Mesudiye Topçam Muzadere Rum Kilisesi ve Mesudiye Şaphane Kilisesi’dir. Bu kiliseler dışında da Ordu’ya bağlı kaza ve nahiyelerde pek çok kilisenin daha olduğu bilinmektedir. Bugün bazı yerler için Kilise Kıranı, Kilise Düzü gibi tabirler kullanılmaya devam etmektedir.
https://t24.com.tr/yazarlar/guven-bayar/ordu-hypapante-rum-ortodoks-kilisesi-1853-isa-nin-mabede-takdim-yortusu,46587