ORDU DEMANS OLMAYACAK
Bundan 20 yıl önce Ordu'dan Bir Fotoğraftan üç kare veeee....
Fotoğrafın sol alt köşesinde Ordu Radyent ve Ordukent gazetesinin,
belki de Türkiye'de ilk kez hayata geçirdiği, radyosunun bütün stüdyosunu sahile kurduğu ve hiç kimseden 1 TL yardım almadan sadece kendi bütçesiyle yaptığı bir aylık baraka kendi personelimizle kurduğumuz stüdyomuz...
Kiiiii bu stüdyonun önündeki kumsal alanda her gece ve gündüz 24 saat boyunca tam bir ay süresince eğlenceler düzenler ve kimseden 0,01 TL da talep etmezdik...
Yani halka hizmet ediyoruz diye ne belediyeden ne kamu kuruluşlarından ne de benzeri resmi yer resmi kurumlardan zırnık almaz idik...
Ve hatta, ileride lafın sözü olur diye o zaman kumsalı saygı olan Özel idare müdürlüğüne dilekçe verip buradan kamu zararı oluşuyor ise o konuda kiralanmış sayılıp bize tahakkuk ettirilecek parayı ödeyeceğiz diyerek de özel daire müdürü bizzat başvururduk...
-kaldı ki bir ay sonra tertemiz biraktığımız, kırık bir çöpüzün bile kalmadığı ve pis bırakmadığımız bir yerdi-
Bizim Azerimizde yatay yapılanma örneklerinden biri olan kumsal Restoran sahibi refik diye bir arkadaştı soyadını şu an aklıma getiremedim...
Burada yemekler verilirdi restoran hizmet verilirdi ve ramazan ayında da Orduspor'un TOMBALA çekilişi yapılırdı...
Diyeceksiniz ki tombala kumar olmuyor mu!?
Biz yaptık olunca, olmuyor tabii ki...
Bu bina daha sonra Enver Yılmaz tarafından sahil genişletme çalışmaları yapılırken zorunlu olarak yıkıldı...
Bildiğim kadarıyla sahibi arkadaşta Tepe Restaurant adı altında Ordu belediye başkanı seyit torun zamanında belediyeden kiraladıkları Boztepe'de bir restoran açtı...
"Ordu gitar festivali" yapılıyor pankartı asılan
ve tüm Ordu'nun gövdesine sokulmuş hançer diye kabul edilen SAĞRA binası da
daha sonraki yıllarda CHP Ordu milletvekili İDRİS YILDIZ tarafından alınarak yanılmıyorsam üstüne iki kat çıkılarak "Ordu'ya yakışır!" biçimde iskana açıldı...
Aynı İdris yıldız adını " belde evler belde otel" macerasında da görüyoruz...
Ve aynı İDRİS YILDIZ adını, şu anda Novada AVM olan yerde o zaman fiskobirlik başı olan MHP'li Yaşar Pamuk'la iş birliği- uygulama birliği yaparak yasal sistem içinde, ordu tarihinin belleği olan fiskobirlik depoları ve fabrikaları müze olmak yerine yıkılarak AVM'ye dönüştürüldü...
Bu AVM daha sonra yine YAŞAR PAMUK'tan Allah razı olsun(!),
FiskoBirliğin üyesi üreticiler tarafından -gönüllü zorla- ödenen paralarla yapılmış olan bu binalar ve elde biriken, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde 1,5 milyar dolarlık yükleri (!) atmasına ve fiskobirlik'in batmasına vesile olduğu için, şükranlarımızı ona da sunuyoruz!...
Efendim İDRİS YILDIZ'a taktın iyice diyen arkadaşları duyar gibi oldum...
Ben sadece kent belleği konusunda çalışma yapıyorum...
İDRİS YILDIZ yapmasa, kurnaz davranmasa, daha atik olmasa, daha becerikli olmasaydı,
Daha sonra gelen Mhp'li Becerikli naci bu işi gayet rahat yapabilirdi...
Mesela sevgili İDRİS YILDIZ'ın eski Süzer Yazıhanesi ya da eski Taylan'ın kumarhanesi ya da eski Türkiye İşçi Partisi'nin olduğu bina,
Yani Ordu'nun otantik taş binalarında biri olan ve şimdi sinema Otel'in ön cephesinde yani Süleymanfelek Caddesi'nde yani Furtunların Yalı hamamın bitişiğinde köşede yani Galatasaraylılar derneği ve formasını satan mekana, yani 7-8 katlı beton bloka dönüştü...
Aynı İDRİS YILDIZ arkadaşımızın halen devam eden -ama kendi, ama çocuklarına aittir tam bilemiyorum-
Ulaştepe isimli kıymetli belediye başkanımız, canımız ciğerimiz, içimizin ateş parçası, sevgili kardeşimizin de Gulyali belediye başkanı iken imar izni ve onay verdiği Ordu Üniversitesi'nin 2- 300 metre ötesindeki ordu giresun yolu kıyısındaki binaların da Ordu için çok çok yakıştığını(!) ve iddialara göre emsallerine oranla daha bir şey (!) olduğunu gözler görüp, kulaklar duyuyor...
Tekrar ediyorum,
bu bir kişisel karalama ya da kişisel hınç ya da kişisel çekememezlik yazıları değil,
Bu doğup büyüdüğüm şehirde Öksüz ve yetim kalmamın hezeyanıdır!...
Arkadaşlar, düşünsenize; doğmuşum, büyümüşün, evlenmişsin , çocuk sahibi olmuşsun,
torun sahibi olmuşsun ve yaşlanıp öte tarafa hazırlık yaparken bir bakıyorsunuz ki torunlarınızı gezmeye götürdüğünü de
-ben bu güzel Ordu okulda okumuştum doruk,
-ırmakcığım ben bu fiskobirlik binalarına çok fındık getirdim verdiydim,
-Irmakcığım ben 12 Eylül öncesi İDRİS YILDIZ'ın yıktığı Süzer Yazıhanesi binasında parti olarak çok eylem yapmıştım
ve bu taş binada bizlere, ta Ermeni'den rum'dan kalmıştı
- onlar yıkmadılar bize emanet bıraktılar diyecek halim yok!
çünkü bina yok ortada...
Bu yazıları yazmakdaki amacım ,
anilarimizın geçtiğimekanları-yerleri-alanları bırakmayan insanların,
mekanların ve bu şehrin hikayesini aktarıyorum
ve belleğim berrak olduğu müddetce de aktaracagim...
Diyeceksiniz ki Bu kente belediye meclis üyesi iken ya da milletvekili iken ya da seçilmediği sıralarda olan ya da olmayan , sadece İDRİS YILDIZ mı listede...
Hayır ne münasebet,
SADECE O DÖNEMLERIN BELEDIYE MECLIS ÜYELERI EMME BASMAK TULUMBA MISALI YA DA ANAOKULU ÇOCUKLARI GIBI ELINI KALDIR ELINI INDIR UYGULAMASINA GEÇIT VERMIYORDU...
Benim bildiğim KAZIM TÜRKMEN ve Fikret Türkyılmaz'ın belediye meclis kadroları ve başkan yardımcıları bugün de kıyaslandığında o kadar bilinçli insanlardı ki,
adamlar az bir ufak bir talepte bulunsalar kılı 40 yarıp hesabını sorup ve gerekirse de izin vermiyorlardı o belediye meclisleri o başkanlara...
Şimdiki belediye meclisleri nasıl dersen,
Bazı dostlar tenzih ediyorum ama çocuk kreşi kopyalaması gibi....
Öğretmen elini kaldır diyor kaldırıyorlar indir diyor indiriyorlar...
Yahu arkadaş bir defa da olsun aklınıza yatmayan bir şey çıkıp cesaretle savunun:..
Ama nerede o eski belediye meclis üyelerin belediye başkan yardımcıları!...

Diyeceksin ki yine iftira atıyorsun...
Hayır gördüğüm videolar bizzat gördüğüm mecliste canlı canlı yaşadığım oylamalardan biliyorum...
Peki daha sonra ne olduğunu anlatacak mısın diye sorana tabii ki anlatacağım!...
Mesela seyit torun da anlatacağım hepsini anlatacağım ama şimdi yazı çok uzadı kısa kesiyorum...
Ve Nevzat Akata ve Ordu Kent Gazetesi olarak aynı sözü tekrar söylüyorum
ORDU BENIM IÇIN TAYIN TERFI MAKAM PARA PUL PEŞINDE KOŞANLARIN AT OYNATTIĞI YER OLMAYACAK...
VE ORDU DEMAS OLMAYACAK...