HAVA ALANINDAKİ TOPLAMA İŞLER…
Mustafa KÖKSAL
Sabah namazını kıldım. Cuma bugün, ailem ve vatanım için ,yaşayan insanım için hayırlısı olsun diye dua ettim. Gezi parkı diye ayağa kalkan milyonlarca genci izledim, yaptıkları şarkıları, gidilen yolu..
Sanatçıların meydanlarda gülen yüzlerini, İstanbul halkının hükümete ve onları idare edenlere karşı duruşlarını görünce, 10 yıl bu ülkeyi idare eden, aslında çok güzel işler yapan, bunları doğru ve yerinde vatandaş için yaparken, halkın cebi yerine partili milyarderler yaratan, etrafındakileri trilyonlarca imkana kavuşturan yanlışları da yıllarca yapan siyasi fikriyatın son iki yılındaki saçmalığın birikimi bu ayağa kalkışı insanların;” tencere, tava, çapulcu” gibi sözlerle küçümsenmemesini, sayın başbakanı hava alanında karşılamak için gelen insanlara bakınca daha iyi anladım…
Sanal topluluk, menfaat topluluğu, kazanımlarıma, kazanacaklarıma aman bir şey olmasın topluluğu, o hava alanına gelen insanların ellerinde keşke tencere tava, yada yüzlerinde maske olsa idi samimi olsa idi, Türkiye li gençlerin isyanları da bütün Türkiye ye yayılmasa idi.
Şimdi bu neyin karşılama toplanması, neyin ayrışması, neyin havası?.
Devleti idare edenlerin endişeli yüzü, nefretin tavan yaptığı polis, birbirine iki mahalle kuran grup mu doğru olan? Başbakanın hala nefreti tavan yapan konuşması, insanların kör dilsiz sağır sanılan tavrı ile de nefretin boyutunu uzattıkça uzattı.
Gençleri kaybeden bir siyaset iktidarda olması bence çok zor. Adına solcu demekte istemiyorum, ama bu kadar ayrı fikriyatın el ele yan yana geldiğine ilk kez şahit oldum.
Bu insanlar, toplanmış olanlar asla şunu demeyen gençler;” başbakanın çıktığı televizyon çok mübarektir, doğduğu iller kutsal yerlerdir, kadınlar ona nikahı ile bağlı diyen kadın kolu başkanı, partilerinde iken küfretmedikleri sayın başbakana Ak Parti ye girince koltuk aldık diye yapılan onca yıkama yağlama, başbakanın bir dediğine sonra karşı duruş konuşması, Reyhanlıdaki olaylar, Akil diye yapılmış komik işler, insanların aptal yerine konması, askere yapılan hukuksuzluk, Pkk ya verilen taviz, Apo soytarısına sunulan zeytin dalı, İstanbul da, bütün Türkiye de ,ben yaparım, ben ederim ,niye sorayım duruşu, sonrada bu üniformaya yakışmayacak kapasitede torpille alınmış binlerce polis, insanına sıkılan kurşun, tehlikeli gaz..
Ölen bir polis, 4 insanımız, çöken borsa, korkulan ekonomik işler..
Şimdi Türkiye in her yarinden gelip toplanmış yüzlerce insanın hava alanında olması, gençlerin her gün çoğalan kenetlenen birlikteliğini ve büyüyerek yürümesini engelleyemez. Buradan söylüyorum, biraz zaman geçsin, o hava alanına koşanların bir çoğu da güçlü olan bu kalabalığın yanına koşup bizde sizleyiz diyecek kadarda menfaat çı ve yalancı, sizlerde göreceksiniz.
Bence kamp yaratan gençler değil, havaalanına gidelim diyerek her yerden insanları oraya taşıyan yetkili kimse o..
e kadar kötülük yaptığının farkında değil. Kimle kimi karşılaştırdın şimdi? Sen başbakanın dostu değil düşmanısın. Onlar kim, bunlar kim. Başbakan onların başbakanı da bunların köy ağası mı?
Bence bu olaylar olunca, PKK lı katiller ile İmralı daki caninin akibetini de unutturuyor iktidar.
Kolay gelsin çapulcular!
SAYIN VALİMİZİN..
Bu gece arabamda otururken sayın valimiz Kenan Çiftci beyin bir radyo konuşmasına şahit oldum, şaşırdım, çok mutlu oldum. Saat 10.30 da, reklam olmasın bir radyo kanalını açtım, dinlerken oraya konuk olarak bağlanan sayın Ordu valimiz Kenan Çiftçi, sunucunun sorduğu sorulara verdiği harika Ordu tanımı ve muhteşem tasviri ile konuya hakim olduğunu, Ordu hakkında çok şeyi kısa zamanda bildiğini de herkese göstermiş oldu. “Yoroz, Boztepe, Çambaşı, ilçeler ve koşu yolu ile, yeşille mavinin karışımı olan bu güzel ilin, Karadeniz de hak ettiği yerde olmadığını a söyledi.
Turizmde gelinen nokta, sayı, verilen emeğin karşılığı hiç bunlar değil dedi. İlinin undan çok daha çok insanlarca bilinmesi ve öğrenilmesi gerekli yer olmalı dedi. Yemyeşil doğası, havası, kıyı şeridi kumsalı ile bir cennetten köşe Ordu dediğinde, bende çok duygulandım . Valimizin yürüyüş yolunda yürürken insanların yürüme alışkanlıklarının daha artması gerektiğini vurguladı.
Dünyanın bir çok yerinde harika diye adlandırılan yerlerden çok daha güzel olduğunu üstüne vurgu yaparak radyodan tüm dostlara ve insanlara çağrı niteliğinde söyledi, gelin görün dedi.
Orduludan daha çok şeyi bilen, onları gezerek gören bir mülki amirimizin olması bizlere de güç verdi, kutluyorum. Hava alanı olduğunda turist sayısında artışın çok güçlü olması için çalışmamızın dikkatli ve olağan olması lazım diyerek ordu için siyasi, ekonomik, ve görsel yönden daha çok şeylerin yapılmasının lazım olduğunun altını çizdi..
Bizlerde Ordu ilinin Karadeniz için ne özellikte olduğunu biliyoruz. Ama kısa sürede Orduyu bizlerden iyi takip eden, kayabaşındaki konuk evine kadar radyoda dillendiren, sunan bir valiyi dinledikçe, koltuklarda müdürüm diye oturup,binanın dışındaki orduyu, ilçelerini, yaylasını , etrafını bilmeyen insanlarla nasıl büyük ordu hayali olabilir ki?
Bunun için hayali vizyonu ve bilgisi geniş amirlere ihtiyacımız var, ister siyasi isterse yetkili olsun. Sayın valim, teşekkürler, bana radyo kanalı ile ordumu çok güzel olarak sunduğu için.
Daha büyük Ordu için…