SATILIK ARAYANLAR,
MERAL'LE SEÇİMDE FLÖRT EDENLERE BAKSIN.
Ağzına çorba götüremeyen, hayatı boyunca bir yaralı parmağa işememiş adamlar sosyal medya üzerinden Kılıçdaroğlu'na ana avrat sövüyor, ne Aleviliği kaldı, ne Kürtlüğü...
Kırk yılını bu devlete adamış, CHP'yi bambaşka bir noktaya taşımış, dürüst, namuslu ve kibar bir adamı içlerindeki "mezhepsel kini" saklayarak yerden yere vuruyorlar.
İçerde yaranma peşindeki Hızır Paşalar da buna teşne olmuş durumda...
Onlar da başkasının tokmağıyla Kılıçdaroğlu'nu dövüyorlar. Mezhepçilikse mezhepçilik kardeşim, umrumda değil, Kılıçdaroğlu yalnız değildir.
Hem adamlıkta hem dürüstlükte hem siyasetçi olarak kırk tane Özel, yüz tane İmamoğlu eder.
Eksikliklerini eleştirsem de onu sokakta bulmadık!
O bizimdir!
İyiniyet sorgulaması yapılacaksa herkes kendi "prenslerine" ayna tutsun.
Mezhepçi diyecekseniz umrumda değil!
Ben kim ve ne olduğumu biliyorum. Bir adamı eleştirmek ayrı bir şeydir, haysiyet sorgulaması ayrı bir şey!!!
Sırf Alevi olduğu için "o kazamaz", "Alevi'ye oy vermezler", "Alevi olduğunu söylerek hata yaptı" diyenler şimdi onu seçim kazanamamakla suçluyor.
Ben Aleviyim kardeşim ve Kılıçdaroğlu'nun dürüstlüğüne kefilim! Satılık arayanlar, Meral'le seçimde flört edenlere baksın.
-------
Sistemin kendi içindeki çatışma ve iki burjuva grubu arasındaki güç kavgsını bir kenara bırakarak, gerçek sorunlarımıza odaklanabiliriz. Gerek memur gerekse işçi sendikalarının Temmuz ayı oldukça hareketli geçecek. Bu ülkenin en büyük sorunu gelir dağılımı adaletsizliğidir. Bu adalet sağlanmadan hukukmuş, adaletmiş, özgürlükmüş hiç biri sağlanamaz.
Sizi A siyasi partisi eliyle sömürenler, bu sefer de B siyasi partisi eliyle sömürürler.
Birinin bir ay çalıştığı ücrete, diğer bir kısım bir öğün yemek yiyor.
Biz ülkece altı aydır beton imparatorlarının kurtuluş mücadeklesini izliyoruz. Artık tüm sendikalar, konfederasyonlar, işçi ve memurlar kendi sorunlarına odaklanmalıdır.