EĞİTİMSEN; TEK BİNADA ÜÇ OKULUN EĞİTİM GÖRÜRKEN, 336 İMAM OKULLARDA GÖREVLENDİRİLDİ
EĞİTİMSEN Ordu Şube Başkanı Nursen KAYMAZ yaptığı açıklamada; Bugün burada eğitim sistemimizin içinde bulunduğu çok yönlü kriz koşullarına dikkat çekmek ve bu koşulların ortasında kamusal, laik ve bilimsel eğitimin erozyona uğradığı somut bir uygulamaya karşı sesimizi yükseltmek için bir araya geldik.
Sizlerin de bildiği gibi ekonomik eşitsizlik ve altyapı eksiklikleri yanında pedagojik hazırlık olmadan, ideolojik yönelimler eşliğinde yürütülen bir dönüşümle karşı karşıyayız.
Tek binada üç okulun eğitim gördüğü illerimiz, ekonomik nedenlerle okula devam edemeyen çocuklarımız varken okullaşma oranı her yıl biraz daha düşmekteyken tam da bu sorun yumaklarının olduğu bir ortamda ÇEDES adı verilen bir proje kapsamında Ordu il ve ilçelerinde okullarımıza müftülük tarafından 336 din görevlisinin görevlendirildiğini öğreniyoruz.
İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ile İl Müftülükleri arasında imzalanan protokol çerçevesinde “manevi danışman” adıyla okullarımızda görevlendirilen din görevlileri öğretmenlik formasyonu olmayan kişilerdir. ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum” şiarıyla yapılan bu faaliyet eğitim sisteminin ideolojik yönünün ve okulların kamusal niteliğinin değiştirilmesine dönük sistemlibir hamledir. Bir eğitim sistemi her yönüyle bilimsel, eleştirel, çoğulcu yöntemlerle işlendiğinde eşitlikçi ve demokratiktir.
Ordu İl Milli Eğitim Müdürlüğü bu hafta itibarıyla 336 müftülük görevlisini manevi danışman olarak okullarımıza görevlendirmiştir. Bu eğitim sistemimizin kalbine yönelmiş planlı bir müdahaledir. Eğitim, inançların değil bilimin rehberliğinde yürütülmelidir. Çocuklarımızın zihni herhangi bir ideolojinin şekillendirmesine değil, eleştirel düşünme ve özgür irade bilincine emanet edilmelidir. Okullarımıza manevi danışman adıyla görevlendirilen din görevlileri aslında kamusal eğitimin laik temellerine doğrudan müdahale anlamına gelmektedir.
ÇEDES projesi Anayasanın 24. maddesinin laiklik ilkesine aykırıdır. Rehberlik hizmetlerinin yerine dini referansların konulması çocuk gelişimi ve psikolojisi açısından sakıncalıdır. Pedagoji bilimi öğretmektedir ki rehberlik ve psikososyaldestek hizmetleri alanında eğitim almış uzmanlar tarafından yürütülmediğinde öğrencilerin gelişimi risk altında demektir. Ayrıca öğretim programlarının yükü altında ezilen okullarımızda kaynak yetersizliği, öğretmen açığı, bölgesel eşitsizlikler hala ciddi bir sorundur. Eğitim sisteminin gerçek gündemi bu sorunlar olmalıyken ideolojik ve değer odaklı projelerle uğraşmak kabul edilemez.
Buradan net bir şekilde açıklıyoruz. Eğitim Sen olarak bu uygulamaları kararlı bir biçimde reddediyoruz.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ÇEDES kapsamında okullara yerleştirilen “manevi danışman” görevlendirilmeleri iptal etmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kurumlar, eğitim sistemimizin gerçek sorunlarını ele almalı; ekonomik eşitsizlik, alt yapı eksikliği, pedagojik destek hizmetleri öncelikli hale getirilmelidir.
Okullar, ideolojik ve dini kurumların yayılma alanı değil,bilimin, eleştirinin ve özgür düşüncenin merkezi olmalıdır.
Veliler, öğretmenler ve öğrenciler açık biçimde bilgilendirilmelidir.
Eğitim Sen olarak bizler laik, bilimsel, eşitlikçi ve kamusal bir eğitim anlayışından asla vazgeçmeyeceğiz. Okullarımızın kapısını ideolojilerin değil, bilimin habercisi olan düşüncenin ışığıyla açacağız.
Eğitim Sen olarak söylüyoruz. Laiklik kırmızı çizgimizdir.
Yaşasın laik, bilimsel, kamusal eğitim… Yaşasın eşit özgür ve demokratik bir gelecek için direnen öğretmenler