Yıldız ERİŞ AKATA

Yıldız ERİŞ AKATA

Köylü Milletin efendisidir…

Köylü Milletin efendisidir…


Büyük ATATÜRK söylemişti bu sözü…

Köylü bizim özümüz olduğu için , aslımız köylü olduğu için ….

Her ne kadar aradan geçen zaman içerisinde özümüzden kopar gibi olsak da gene de asla inkar etmeyiz …

Yolumuz döner dolaşır hep köyümüze çıkar …

Mesela hep köy usulü yemekler tercihimizdir …

Ekmeğiyle ,aşıyla ,ayranıyla soframızdadır …

Gider alışveriş yaparız ,köy yumurtası ,köy tavuğu ,köy eriştesi alırız …

Uzun yolculuklarımızda nerede olursak olalım yol kenarlarındaki satıcılardan hep yöresel ürünler alırız …

Ege tarafında o yörelerin yerli ürünlerini ,mesela zeytinyağını ,ev yapımı olanından tercih ederiz ,veya doğuda bir köylerden geçiyorsak durur ne satıyorlar diyerek yine köy usulü yiyecekleri tercih ederiz …

İşte bu oralarda kendimizden bir şeyler bulduğumuz içindir ,o tatları bildiğimiz için ,özlediğimiz içindir…

Bizi biz yapan en müşterek yapı taşlarımızdan biri de köylü oluşumuzdur …Şimdilerde imkan sahibi insanlar büyük şehir karmaşasından uzaklaşıp ,şehir dışında yerleşimlere yöneldiler…

Müstakil evlerde oturmayı ,suni bahçeler yapıp ,suni köyler yaratmayı da sırf bu sebepten ,köy özleminden yapıyorlar …

Modern hayatın getirdiği tüm imkanlardan yararlanarak hayatı kolaylaştırarak ama sadece kendi köylerini kurmak için yapıyorlar…

Oysa gerçek köyler ve orada yaşayanlar nerelerdeler acaba …çoğu sırf geçim derdi istikbal kaygısı ile ve çocukların tahsili sebebi ile terk ettiler güzelim hayatlarını …

Dar alanların içine sıkıştırdılar özgürlüklerini ve bilmem kaç metre karelerin içine sığamayacak kadar geniş alanlarını ,uçsuz bucaksız otlaklarını ,o inanılmaz bereketli topraklarını terk etmek zorunda kaldılar …

Ne yazık … Oysa onlar oralarda olmalıydılar , hala köylü ve hala efendi kalmalıydılar …

Onların efendiliği doğuştandı , tabii idi , suni ve sonradan çatma değildi …

Bu kadar insanca bir oluşum bu kadar bozulmamış bir yaşam başka nerde olabilirdi …

Belki asla unutmadılar geride bırakmak zorunda kaldıkları köy meşakkatlerini hep özlemle andılar ama büyük şehirlerin çarklarına takılan hayatlarını bir daha geriye alamayacaklar …

Ve hiç kimse onca kalabalık şehirlerde onların gerçek efendilerimiz olduklarını anlayamayacak ,bilemeyecek …  Ama ben onları hemen tanırım , toprakla yoğrulmuş ellerinden tanırım ,güneşin kavurduğu yorgun yüzlerinden tanırım, hepsinden önemlisi gözlerindeki hüzünlü bakışlarıyla derin suskun terbiyelerinden tanırım.. …

O yüzden mutluyum onlar aramızdalar ve hep efendiler , her zaman öyle kalacaklar…

Önceki ve Sonraki Yazılar