Mustafa KÖKSAL

Mustafa KÖKSAL

ŞİMDİ KONUŞANDA ÇOK OLUR…

 

ŞİMDİ KONUŞANDA ÇOK OLUR…
 
Akıl verende.
 
O insanlardan o kadar çok olur ki,   sen istemesen de her köşe başında onlardan geçilmez.
 
 Demedim mi!
 
Bu takımda  ” Yalçın- Gosso-Hakan “vs . kalmalı idi. Alınanların çoğu bu ligde değil koşmak, ikili mücadelede konuşulacak kadar, önemsenecek kadar sporcu değil, bu ligde olacak  kadarda hiç değil.
 
Her yerde artık sesler, konuşanlar, yazanlar.
 
26 Yıl sonra bu takım süper lige çıktı.  İlk yıl iyi, acemilik dedik, daha iyi işler yaparız dedik, ikinci yıl kulübün içini boşaltan, tüm İspanyol, Arjantin kökenli oyuncuları kulübe aldıran, her hafta on biri belli olmayan taım yapan Cuper e sahip çıkan sayın başkan, emeklerinin üç beş oyuncu ve teknik heyet kaprisi ile yok edecek, ediyor, diyenlere, aslında fazla kızmamalı.
 
Haksızda değiller.
 
Çünkü 20 yılda yapılmayan, alt yapısından üst yapısına tesis alanında, maddi alanda, kurumsal alanda büyük adım atan sayın başkan, sportif alanda bu işin mutfağında olan isimleri yanına alsa idi, bugün bazı üzüntüler olmazdı. Şimdi eleştirmek kolay.
 
azmak, vurmak kolay.
 
Ben iki kez düşmüş bu takımla bu acıları  yönetici, menajer olarak yaşamış, binlerce dostun var iken tribünde yalnız kalmış, üç beş kişi ile küfürlere göğüs germiş  biri olarak, düşerken yada zor anlarında yanında olmasını  beklediklerin bir bir giderken , düşünüyorsun da, kimlerle yürümüşüm ben diyorsun.
 
Asıl o anlarda el ele olman gerekirken, sen ve birkaç dostun yanında oluyor. Bütün mesele sen, o değil, Ordu sporluluk ise , oda artık ışığı karartılmış oda gibi seni ve yanındakileri karanlıkta bırakmakla son buluyor.
 
Bakıyorsun etrafına dost sandığın yüzlerdeki gülüşler bile kaçmayı bekleyen ayaklardan oluşuyor. Ders bu.
 
Ama Fener maçına bakarsan, 35 dakikada bu büyük takıma 4 gol yüzde yüz bulup  bunları Volkan a verirde ben Fenerden puan almayı bekliyorum dersen, işte o anlarda en zayıf halkanı keşfeden her rakip gibi, tecrübeli yıldızlar takımı Fener bahçe de senin pres yapmayan geri kaçarak oynayan yanını görüp golleri de rahat atar, üç puanı alır gider.
 
Senin çok ihtiyacın var iken. Kaleci niye yok, altı yabancıya takıldı yanında ben olmam. Onun başında teknik adam var. Teslim etmişsin, sorumlu odur. Takımı da o biliyor.
 
Şimdi Tabzon maçı var. Onlarda kötü. Akkhisar yüreğini nasıl koydu aldı maçı. Ben her zaman şunu derim. Tribündeki taraftar senin, o formada senin, içindeki alnından ter gelen oyuncu, tribündeki ve giydiği forma kadar senin değil se, vay haline o takımın…
 
Bari Trabzon dan puan çıkaralım. Ümitler bitmez. Düşmeyi yaşamamışa , bekarın kadın boşaması kadar kolaydır konuşmak. Ya başkanın ve yönetiminin  Ordu spor için yaptıkları, tesisleşmeler, kalıcı yatırımlar.
 
Bunun yanında eksik olan sportif yönde bu takımın ruhunu bilen üç beş insan kulübün   içinde, yönetici, hoca yada yetkili olarak sportif dairenin içinde olacaktı…
 
Olmadı,
 
Oda başkanın takdiri.

Önceki ve Sonraki Yazılar