Mustafa KÖKSAL

Mustafa KÖKSAL

DELİ FEVZİ VARDI YA…

Yüreğimizde hala acısı taze iken özlem duyduğumuz, her an duamızın içinde olan kardeşimiz. Adı geçtiğinde içimizde acılar yaşanan, anılarımızın saatlerce konu olduğu yıllara gidilen, gençleşen bedenlerimizde bir sürü anıyı yaşadığımız kardeşimiz, ruhun şad olsun…
 
Onun la o kadar çok şey paylaştık ki, ondan ilerde hocalık yaparken faydasını gördüğüm çok önemli teknik bilgiler öğrendim. Ona” şarkiyeli mi, bülbül dere li mi yada boklu dereli mi desem, oralı idi rahmetli . Delişmen biri idi, “deli” lakabı ona yakışırdı. Rahmetli Fevzi o kadar iyi dost idi ki, onunla Ordu sporda hoca, idareci olarak iki sezon çalıştık. Çok önemli şeyleri aldım ondan; teknik anlamda, hocalık anlamında, kulübede ilerde faydasını gördüğüm sportif bilgiler edindim.
 
Oda her zaman bana her konuda yardımcı olurdu. Haftalık idman programları alırdım, zevkle verirdi. Aslında o yıl takımda çok kötü değilse de hocadan kaynaklanan bir uyumsuzluk vardı. “ANAP” devri idi, güçlü yıllardı. Başımızda ise Fikret Türkyılmaz ve bir sürü önemli insan, adlarını saymak istemiyorum.
 
Siyaseten gelmişti Kamber hoca Aydın dan buraya, Ordu spor a hoca olmuştu. Aslında hocalık yapar diye elinde bir diploması vardı. Sahada olmasa da. Yanında ise yardımcı olarak rahmetli Fevzi. Takımda yerlilerin yanında sorunlu sporcularda vardı ,”kaleci, stoper forvet” gibi. Bir gün “A.M” başkan gece saat birde beni aradı. Geldim kulübe. Dedi ki; bunlar kulüpten kaçmış, al arabamı git Giresun a, bak orada diskoda mı bunlar”. O saatte kimi alırda giderdim ki.
 
Aklıma rahmetli geldi. Aradım o saatte. Geldi. Gittik. Baktık ki onlar Disco da. Girdik içeri. Oturduk. Onlar eğlencedeler. İki gün sonra maç var. Karabük e gidecek takım. Adamların umurunda değil takım falan eğlenmekteler. Fevzi de bende onlara baktık. Bir şeyler içtik ve iyi akşamlar dedik kalktık.
 
Raporumuzu as başkana verdik. Kamber hoca mışıl nışıl uyurken biz orada burada sporcu toplamakla meşkul idik. Sabah o üç sporcudan ikisi ağır ceza yediler. Belki de alacaklarının yarısı para cezası. Diğeri ise iyi uşaktı ama biraz saf.
 
Gitti takım berabere kaldı. Döndük ve onları yolladık. İdarecilerin affı yoktu.
 
Yine Kamber hoca Ordu lu Nadir ile limoni olmuş. “A.M” başkan ise Nadir Erzincan da oynasın istiyor. Bizde Fevzi hoca ile gittik yanına onu affetmesini istedik. Kırmadı. Gelsin özür dilesin, olur dedi.
 
Ben gittim aldım Nadiri getirdim. Hocanın odasına girdik. Fevzi hoca Nadir in yanında ben kapının yanında oturuyorum. Hoca Nadire anlattı yanlışlarını, olur böyle dedi, özür dile der demez; Nadir kalktı yerinden, hocanın masasına kadar gitti. Rahmetli ile bende bitti iş, Erzincan a gideceğiz diyecektik ki, Nadir birden hocaya ağıza alınmayacak hakaretler etmez mi, şaşırdık, öyle yetenekli sporcunun bu kadar spora hiç bakmasına orada şahit oldum. Onu aldık tuttuk ve dışarı attık. Nadire vuracak hale geldi rahmetli. Tuttum. Hiç unutmam kahroldu. O zamana kadar Kamber hocaya karşı idik o gün hocanın yanında dağ gibi durduk. Güçlü idik. Tam beş kez Karabük e gitti Ordu spor maça, erteleme lig maçları için. Bıkmıştık. Spor onun için çok şeydi. Hedefleri büyüktü. Olmadı. Bir kaza onu aldı yanımızdan.
 
O şimdi esas dünyada biz ise burada. Nur içinde yat kardeşim. Boklu dere in tüm uşakları seni hiç unutmadı.
 
Duamızda ve kalbimizdesin .

Önceki ve Sonraki Yazılar