KARDELEN

En sevdiğim çiçeklerden biridir Kardelen. Bugün Ordu"da toprağa verilen 8 yaşında ki Kardelen ne yazık ki onun adı da Kardelen oda muhtemelen ailesinin çok sevgilisi. Yanlış anımsamıyorsam 1996 yılında( tarihi yanlış anımsamıyorsam) Ordu Mesudiye"de, Adana"da “terörist zannettik” diyerek öldürülen Dilan ve Berivan gibi insanlıktan nasip almamışlarca öldürüldü.Onu öldüren yaratık veya yaratıklar bu dünyanın yaratmış olduğu binlerce canavardan muhtemelen biriydi. Bu canavar 8 yaşındaki Kardelen"e tecavüz edip ondan sonra öldürmüş. Nasıl bir ruh halidir bu, nasıl bir cinsiyettir bu, nasıl ortalarda ellerini kollarını sallayarak dolanır bu yaratıklar.

Aslında dikkatinizi beni tehdit eden yorumlara hiç aldırmadan belirli noktalara bir kez daha çekmek istiyorum. Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, cinayet, sokakta, iş yaşamında, evde dayanılmaz noktaya ulaşıyor. Kadına yönelik şiddetle ayni oranda çocuklara şiddet uygulaması ve onların yok edilişi de yaygınlaşıyor.Biz Türkiye"de Dilan" ları, Berivan"ları koruyamadığımız gibi Almanya"da da Kardelen korunamamıştır, bu ortada dır ve bunun sorumluları da vardır. Dükkan camekanları kırılmasın diye sonsuz duyarlılıkları olan yöneticiler Kardelen"i koruyamamıştır. Hangi gerekçeyle yok edilirse edilsin daha elinde oyuncağı olması gereken, henüz oyun yaşında olan bu çocuklar yok ediliyor. Filistin"de de yok ediliyor, Türkiye"de de yok ediliyor, Almanya"da da yok ediliyor.

Dünyayı saran sistem; emeği, kültürü, dili, inancı, bir cinsi yok edip tükettiği gibi çocukları tüketip yok ediyor, geleceğimizi bitiriyor. “Çocuklar öldürülmesin şekerde yiyebilsinler” diyen bir düşüncenin yandaşları olan bizler ve bu yolda ömrünü tüketenler hep birlikte söylemek için bu türküleri, bu deyişleri binlerce can verdik duymadılar, görmediler, duymak istemediler. Şimdi nakarat halinde alışılmamış ağızlar söylüyor bu şiirleri binlerce Kardelen, binlerce Dilan, binlerce Berivan öldükten ve bu göz yaşlarından sonra.

Göz yaşı dökmek bence öylesine insani bir duygu ki. Ancak göz yaşı var adı gözyaşı ıslanıyor yüz, göz yaşı var ta yüreğinin en derin yerinden yola çıkar, gözlerine ulaşana kadar çok durakta durur; dudaklar ısırılır belki kanar, yumruklar sıkılır tırnaklar öylesine bastırılır ki avucun içine kan oturur, yutkunursun gelen tükürüğü yutarsın, kulak uğuldar, beyin zonklar ve bent öylesine yıkılır ki tut tutabilirsen kara, mavi, ela, yeşil gözleri ağlayan göz değil yürek ağlamasıdır. İşte yıllardır giden evlatlarına her evde her ana, baba böylesine yandı, böylesine ağladı. Ama çözemedik, bu ağlamaların sonunu getiremedik.

Kardelen de, Dilan da, Berivan da ister terörist diyerek, ister aranan babasını getirmek için, ister inancını, rengini, dilini sevmedikleri için çeşitli nedenlerde bu acımasız yaratıklarca katlediliyor. Ve biz anaların yürekleri daha çok ağlıyor. İtaatkar, şükürcü, unutkan bir toplum olmamız nedeniyle bir yenisi yaşanana kadar bunu da unuturuz. Daha sonra bize anımsatırlar.

BÜTÜN ANALAR,BABALAR KENDİLERİNİN KAPISI ÇALINMADAN YÜREK AĞLAMASIYLA AĞLAR İSE, DUR DER İSE BU DÖNEN ÇARKA, SAHİP ÇIKARSAK DÜNYAYA GETİRDİKLERİMİZE BELKİ BU SORUN BİR NEBZEDE OLSA ÇÖZÜLÜR.Yoksa biz ağlamaya devam eder, çiçeklerde yolunmaya, koparılmaya veya solmaya terk edilir.

Sadece Kardelen"in ailesine baş sağlığı dilemiyorum yıllardır ülkemiz de, dünyanın her hangi yerinde kendi istemeden dünyaya getirdiğimiz ancak yeşertip büyütemediğimiz bütün kardelenlerin ailesine tekrar başsağlığı diliyor. Ve herkesin bilmesini istiyorum kimsenin satır arasına sıkışan tehditleri beni yıldırmaz ; ben Karadeniz"in köpüren ancak kayalara vurunca gümbürdeyen hırçınlığını ve kararlılığını taşıyorum yorulmadım, yılmadım ve hiç dönmedim sözümden.




“Koyun beni hak aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Bir gün mahşer olur divan kurulur
Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
Piri olmayanlar anda bilinir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” diyen Pir Sultan benim Pir"im.

Bunları yazmaya devam edeceğim hele yaşamımızın en değerlileri çocuklarımıza ne şekilde dokunurlarsa dokunsunlar kalemim yazacak ve yüreğimin yaşı hep onlar için akacak. 18.01.2009

Emel Sungur ANKARA

Önceki ve Sonraki Yazılar