CEM’E ÇAĞRIYA UYANLAR ALANDA OLMAYANLAR

Bu yazıyı biz alanda olanlar belki biraz geç okuyacak ancak Ankara dışında olanlar veya çeşitli nedenlerle aramızda olamayanlar sizlerden daha önce okuyacak .

Bizler alanlarda olacağız;

“Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın,

Diyanet İşleri Lağvedilsin,

Cem Evleri Yasal Statüye kavuşsun,

Madımak müze olsun” diye birlikte olmaktan mutluluk duyup yüreğimizi büyülterek bağıracağız.

Belki de bu çok büyüyen yüreğimiz yüzyıllık tarih sayfalarını sarartarak, eskiterek 2 temmuz 1993 kibriti yakan canilerden önceki saatlerde bir coşku, bir heyecan, bir halay havası içinde başlayan Etkinliklerdeki canların, cananların kulaklarına dahi ulaşır.

Örgütlü olmanın getirdiği yararlar ve sorumluluklar yarınki mitingin öznesini teşkil eder umarım. Şimdi sizlerle paylaşacaklarım çok uzun yıllara dayalı olmayan  örgütlü mücadelede sayfalarımızdan bazıları;

Yaklaşık15 yıl önce danışma kurulu toplantıları sabah saat 6 ve Nedim ağabey, Melahat abla ve ben çay, bulaşık, kahvaltı ve temizlik hazırlıyor oluyorduk.

Melahat abla, Nedim ağabey 9 kasımda alandayız.

BURAYA KADARI GECE BAŞLADIĞIM YAZIMDI.

Evini, barkını düzenini bırakıp hiçbir karşılık beklemeden Yıldızeli- Banaz"a gidip sırtında taş taşıyıp inşaat işçisi gibi çalışan aslında böylesine işlerin ufak çaplıda olsa işvereni olan ama Alevilik noktasında hiçbir hizmetten kaçmayan İlhami dede alanda.

İlhami dedenin anası, hepimizin anası da aramızda, İlhami dedenin babası örgütlerimizin dedesi o da aramızda benim haberim var onların olduğundan ama örgüt için geldiler ya, Alevilik için meydandalar ya ne olur birbirlerine görmeseler hepimiz dedenin oğlu ve kızıyız.

Pir Sultan Abdal örgütünün İstanbul"da en fazla emeği olan emektarı, eski sendikacı, çocukları muz yemediği için iş yerinde dağıtılan muzu yemeyip evine götürmek üzere saklayan ancak muzun çürümesi nedeniyle hiç kimseye hayrı olmayan muz öyküsünü anlatırken gözleri yaşaran, İstanbul"daki Cem Evlerinin hepsinin yapımına ekonomik gücü ve ayaklarının gücü oranında yetişen Cafer dede alanda, olacak elbette 2 temmuz 2008 yılında Madımak otelinin önünde olduğu gibi anayla birlikte 9 kasımda alandalar.

Alevi örgütlenmesinde emeği çok olan örgütlenmenin  acısını, sıkıntısını bu güne değin en çok yaşayanlardan biri olan Pir Sultan Abdal Derneği kurucu genel başkanı Murtaza Demir alanda.Belki de emeklerinin yansıması nedeniyle bir onur ve gururda taşıyordur ayrıca alanda.

KADINLAR; Ankara, Dikmen"de küçücük 1 oda 1 salonda başlayan yolculuğun neferleri; Hediye, Meryem, Fatma, Şemsi, Hülya, Nazlı, Perihan, İpek, Şakire, Sebahat, Hatice, Cevahir, Zekine yaşamım süresince hep gurur duyduğum arkadaşlarım hepsi alandaydı.

Gülhan"ın ayağı kırıktı, Sümer abla rahatsızdı aradı sık sık bedeni evde yüreği alandaydı her ikisininde.  
 
 
 
 
 

Ne çok adam tanımışım ne çok sevmişler bende bu sevgiyi öylesine içselleştirmişim ki erken saatte alanda  olmam nedeniyle korteji dolandığımda gözyaşı, mutluluk ve sarılarak hasret fırtınası  yaşadığım anlarda bolca oldu.

Didim"den gelen dostlarım,arkadaşlarımın dışında küçük Aryasu genç kız olmuştu onu fark ettim. Milas şube başkanı Baki"nin eşine sarılınca aldığım kokuyu özlediğimi

fark ettim ayni duygu ondada vardı muhtemelen gözlerimize uzun bakamadık.

Bizler yaşlanmıştık ama 9 Kasımda her halde 5-10 yaş gençleştik. Bize bunları yaşatan Federasyon yönetimine, katkı sunan Alevi örgütlerine ve Alevi yürüyüşü olduğunu unutmayıp CEM"İN KURALLARINA UYAN VE SAYGI DUYANLARA TEŞEKKÜRLER.

BU YENİ BİR UMUTTU, BU YENİ BİR KENDİNE GÜVENDİ, BU BİR İSYANIN SESLENİŞİYDİ AMA VAKUR VE KAMİL İNSANIN SESLENİŞİ.

BU GÜN YÜZYILLARIN YANAN YÜREKLERİNİ BİR NEBZEDE OLSA SERİNLETTİ.

ŞİMDİ BUNUN DEVAMI AĞIRLIĞIMIZI UNUTMADAN, BU İHTİŞAMI BOZMADAN, DEĞERLERİMİZİ ÖRSELETMEDEN BİZİM SİYASİ BİRİLERİNİN AYAĞINA TURAB OLMADAN ONLARIN BİZİM KAPIMIZI ÇALMASINI BEKLEME ZAMANIDIR.

CEM OLDUK,

CEMAL CEMALE DURDUK, TEKRAR BU GÜN EDEP ERKAN YOL ÖĞRENDİK,

BOŞ GİTTİK DOLU GELDİK.

YOLUMUZU AÇIK EDENLER, BİZİM ÖRGÜTLENMEMİZE SEBEP OLANLAR BU YOLUN GEÇMİŞİNDE ÇOK CAN VERDİĞİMİZİ UNUTMADAN ;

YİNE PİR"DEN DESTUR ALARAK, KARŞIMDA YILDIZ DAĞI, ÖNÜMÜZDE PİR"İN ANITI, KATMIŞ PEŞİNE BİZİ GİDİYOR.

“Karşıda görünen ne güzel yayla

Bir dem süremedim giderim böyle

Ela gözlü pirim sen himmet eyle

Bizde bu yayladan şaha gideriz.

Eğer gögeriban bostan olursam

Şu halkın diline destan olursam

Kara toprak senden üstün olursam

Bizde bu yayla şaha gideriz.

Alınmış abdestim aldırırlarsa

Kılınmış namazım kıldırırlarsa

Sizde Şah diyeni öldürürlerse

Bizde bu yayladan şaha gideriz.

Dedik ve eteğine yüz sürdük alandaydık, ALANDA KİM YOKTU ONUDA BİLİYORUZ.

9 Kasım 2008

Emel Sungur Ankara 

Önceki ve Sonraki Yazılar