ANADİLİM

 

Bugün 21 Şubat 12.

Yani Uluslar arası Anadil Günü. 

Peki neden 12 Şubat?

UNESCO'nun Uluslararası Anadil Günü olarak kabul ettiği 21 Şubat, 1952'de Pakistan'ın Urdu dilinin Bangladeş halkının da resmi dili olarak dayatılmasına tepki gösterilen bir eylemin silahla bastırıldığı güne tekabül ediyor.

 Amacı nedir?

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 21 Şubat'ı Uluslararası Anadil Günü adı altında, uluslararası uzlaşıyı, kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla 1999 yılında takvime aldı.

 İnternetteki araştırmalarıma göre Türkiye ve Türkçe lehine pek net bir açıklamanın yer almadığını gördüm. Bunu da şu an üzülerek dile getiriyorum ki, dilimize sahip çıkamadığımızı apaçık belli etmiş oluyoruz. Tabi özenticilik ve kelimeleri deforme etme çabalarımız sebebiyle gayet başarılı bir toplum olduk ki, bırakın dilimize sahip çıkabilmeyi “Karamanoğlu Mehmet Bey”in de, şiiri yazan şairimiz Batur Nafiz Tançağlar’ın da gözleri yaşla doluyordur.

 İnsan hakları derneğinin yayınlamış olduğu bir makalede gözüme çarpan birkaç nokta var.

 Birincisi:

“Çocuk bayramı ile övünen Türkiye’de anadil kavram olarak bile tehlikeli bulunmakta, anadilde eğitim ve öğretim isteyen çocuklar okullardan, gençler üniversitelerden atılabilmektedir. Üstelik dilekçe hakkına rağmen.  Anadil, Türkiye’de hala bir tabudur.

 Neden dilimiz ülkemizde bir tabu halinde?

 İkincisi:

“Lozan anlaşması bile azınlık olmayan Türk uyruklarının dillerini kabul etmiştir. Ancak, Askeri cunta ürünü olan ve hala değiştirilemeyen 12 Eylül Anayasası Türkçe dışında başka bir dili kabul etmemektedir. Yani Lozan’a taban tabana zıt.”

Buna göre, Kürtçe, Lazca, Ermenice vs. dillerinin Türkiye’de konuşulması gerek. Zaten ülkemizdeki başlıca sorunlardan biri de bu. Aklıma bir soru takılıyor hemen:

Madem Lozan’da bu kabul edildi, 12 Eylül Anayasası hazırlanırken neden taban tabana zıt maddeler kondu?

Ben bu sorulara cevap arayıp dururken hepimizin Ulusal Anadil Gününü sevgiyle ve saygıyla kutluyorum. 

Umarım tez vakitte bu muammalı durumdan kurtulup da daha ferah bir kutlama yazıları yazıp okuyabiliriz…

Önceki ve Sonraki Yazılar