Yaşar: Zam Üstüne Zam Geliyor

Yaşar: Zam Üstüne Zam Geliyor

2015 yılına ait 100 bin tonluk devreden stok ve 2016 yılına ait 610 bin tonluk tahmini rekolte ve toplamda 710 bin tonluk rekolte açıklamasına karşılık olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını 468 bin ton rekolte açıklaması yapmış bir süre sonra açı

Düşük Rekolteye  Rağmen  Fiyatlar Yerinde Sayıyor

Fındık-SEN Genel Başkanı Kutsi YAŞAR yaptığı açıklamada: Daha öncede kamuoyuna açıkladığımız gibi ve bilindiği üzere Haziran ayında Amerika da toplanan  sert kabuklu meyveler kongresinde Türkiyeden sermaye grubunu temsilen katılan çevrelerin açıklamış olduğu  fındık-kurdu-1.jpg

2015 yılına ait 100 bin tonluk devreden stok ve 2016 yılına ait 610  bin tonluk tahmini rekolte ve toplamda 710 bin tonluk rekolte açıklamasına karşılık olarak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını 468 bin ton rekolte açıklaması yapmış bir süre sonra açıklamış olduğu rekolte rakamını 420 bin olarak yenilemişti.

Bu açıklamalardan sonra 2015-16 sezonunda bir ara 7,00-8,00 TL sı bandına kadar gerileyen fındık fiyatları sezon sonuna doğru 11,00-12,00 TL bandın a kadar yükselmiş ve 2016-17 sezonu başlamışına ramak kala 15,00 TL sını görmüştü.

2016-17 sezonu başlangıcı öncesinde 100 bin tonluk stok fındığın varlığına ve emanet fındık vakasına vurgu yaparak fındık çiftçilerini örgütlü davranmaya  davet etmiştik .

Ne yazık ki sermaye grubunun tüm stratejik  planlarını görmezden gelen fındık çiftçisi emanet fındık konusunda duyarlı davranmayıp onlara adeta açık çek vererek  fındık fiyatlarının 11,00-12,00 TL bandında kalmasına istemeden de olsa destek sunmuş oldular.

 
Zam Üstüne Zam Geliyor Çiftçiler Daha da Yoksullaşıyor        
 
 
 Ekonomik kriz  daha da derinleşmekte, döviz kurlarındaki  durdurulamayan artışlar hammadde olarak dışa bağımlı  girdi fiyatlarını  sürekli artırmaktadır. Ürün fiyatları yerinde sayarken bir yandan tarımsal girdi fiyatları diğer yandan da yaşamsal girdiler zam üstüne zam almakta ve fındık çiftçisi yoksulluğa  mahkum edilmektedir. 
 
 
 
 
            Fındık çiftçisinin  insanca  yaşamasın için gerekli olan ekmek,şeker vb  yaşamsal girdiler ve tarımsal  girdilerin fiyatları sürekli artarken fındık fiyatlarındaki yerinde saymalar borç sarmalının büyümesine sebep olmuş ve   fındık çiftçisi kendi kaderine terk edilmiştir. 
 
 
 
Döviz Kuru  Rekor Üzerine  Rekor Kırıyor  İhraç Ürünü Fındık Fiyatları Yerinde Sayıyor
 
2016-17 fındık  sezonu başlangıcında 3,20 -3,25 TL bandında olan Dolar kuru 4,00  TL sına ve 3,30-40 TL bandında  olan Euro  kuruda 4,20 TLsı bandına kadar yükselmiş buna karşın ihraç ürünü müz  olan fındık fiyatında kur farkından dolayı bile bir kıpırdama söz konusu olmamıştır. Bu   izahı olmayan bir durumdur. Ayrıca  bir önceki fındık sezonu dönemine göre bu dönem(01/09/2016-08/01/2017) yaklaşık 22,5 bin ton iç fındık(kabuklu 45 bin ton)  ihracatta bir daralma olmuş ve 310 milyon dolar bir gelir düşüklüğü oluşmuştur.
 
Tablo 
 
Kaynak ; İhracatçılarBirliği-istatistik tabloları
 
Milli Tarım Politikası Açıklanıyor  Fındık Milli Olmaktan Çıkıyor 
.
         Alan bazlı ödemelerin ilk üç yıllık planından sonra  ikinci üç yıllık planında sonuna gelinmiş ancak Kasım seçimlerinden sonra AKP hükümeti Bakanlar kurulu kararı ile bir yıl  uzatma kararı almıştır.Haziran ayı içinde yapılan  uzatma ödeme ile  de  fındık çiftçilerine son kez ödeme yapılmıştır. Böylelikle  altı  yıllık planda heba edilen  lisanslı depoculuk sistemi  son dönemde de  çiftçiler   lehine olacak şekilde  oluşturulmamış ve heba edilmiştir. Geçtiğimiz günlerde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hayata geçirdiği ve Cumhurbaşkanın katıldığı organizasyonda Milli Tarım Politikası açıklanmış ve alan bazlı desteklenecek ürünler içerisinden fındık çıkarılarak fındık  bize yabancılaştırılmaya başlanmıştır. Fındık İhracatında  ilk 20 firma arasında yabancı sermayeli Oltan gıda(ferrero),Progıda ve Stellifer firmaları ihracat edilen fındığın yaklaşık yarısını,Oltan gıda ise tek başına üçte birini ihraç ederken bir zamanlar  FİSKOBİRLİK hakim olduğu piyasada artık çok uluslu yabancı tarım şirketlerinin hegomanyası  hüküm sürmeye başlamıştır.
 
Şirket Tarımcılığın Önü Açılıyor Tarım Bakanlığı Bakakalıyor
 
          Fındık da Yerli ve Yabancı Çok Uluslu Tarım ve Gıda Şirketleri kazançlarını çoğaltırken fındık çiftçileri endişe ve kaygı içerisinde beklemeye başlamışlardır.
           Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı AKP döneminde  başlayan tarım danışmanları uygulaması terk edilerek yeni  issizler ordusu aramıza katılırken  Ferrero’ya ait Çok uluslu Tarı ve Gıda Şirketi Oltan Gıdanın  lojistik desteği ile Trabzon ve Düzce başta olmak üzere şirkete bağlı Ofisler kanalı ile ziraat mühendislerinden sosyologlara kadar yüzlerce teknik idari elemanlara kucak açmaktadır. Bu elemanlar köylerde saha ve çiftçi eğitim çalışması yapmakta ,Ferrero da fındık çiftçisine  ton üzerinden 150 TL sını Sodexo kart üzerinden vermekte ve  çiftçilere jüt çuval  dağıtmaktadır..Bu şekilde onbinlerce fındık çiftçisine ulaşılmakta ve tüm kırsalda saha çalışması yapılmakta ve adeta .tabiri yerinde ise  Ferrero ya ait şirketler bir bakanlık görevi üstlenmektedir. Böylelikle  Fındığımız Milli bir ürün olmaktan çıkmakta Fındık çiftçisi de  fındığa yabancılaşmaktadır. 
 
Palm Yağı Fındık Ezmesine Ve Kremasına Sızıyor
 
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin (EFSA) son raporu Nutella'ya ilişkin önemli iddialar içeriyor. 
NTV'nin haberine göre, raporda, Nutella içerisinde bulunan palmiye yağı, diğer yağ çeşitlerine göre daha kanserojen bir madde olarak tanımlandı. EFSA'nın bu raporu, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) palmiye yağı hakkında görüşlerini de destekliyor. 
Rapor sonrası Nutella hisseleri yüzde 3 düşerken, üretici firma Ferrero bu krizin ardından bir televizyon reklamı yayınladı.
Reklamda palmiye yağının tehlike yaratmayacak şekilde kullanıldığı ileri sürüldü ve bu yağ olmadan aynı yayılmanın elde edilemeyeceği belirtildi. İtalya'da bazı marketlerde Nutella'nın raflardan indirildiği belirtiliyor.

Ferrero’nun  Nutellası Açıklama Yapıyor

Nutella fabrikasının bağlı olduğu Ferrero, çıkan haberlerle ilhili açıklama yaptı. Açıklamada, Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu’nun (EFSA), 200 derece üzerinde ısıtılan palmiye yağının diğer bitkisel yağlardan daha tehlikeli olduğunu açıklamasının ardından, İtalya'da palmiye yağı içeren Nutella kavanozlarının raflardan inmeye başladığı yönündeki haberler yalanlandı. Açıklamada şöyle denildi:
"Nutella kesinlikle kanserojen madde içermemekte ve EFSA’nın açıklamaları Nutella’ya yönelik değildir. Ayrıca Nutella hiçbir ülkede raflardan indirilmemiştir. İtalyan süpermarket zinciri ‘Coop’ kendi markasını raflardan çekmiştir.
 
Palm Yağı Üretimi Yıkımları İle Birlikte Devam Ediyor
 
"Palm yağı endüstrisi ne yazık ki orman ve habitat tahribatı, iklim değişiklikleri, hayvana yönelik şiddet, yerli halkların sömürülmesi ve kötü muamele görmesi gibi pek çok ciddi sorunla doğrudan bağlantılı. Palm yağı plantasyonları, üretimi arttırmak ve hızlı büyümek için kuruldukları yerlerdeki her şeyi hızlıca yok etme telaşına girdiklerinden ilk saldırdıkları elbette doğal hayat, hayvanlar ve yerli halk oluyor."
 
 
 
 
 
 
        Çiftçiler Talep Ediyor 
            
      Fındık-SEN olarak fındık da tüm tarafların kazanacağı bir formülün peşinde değiliz.Çok iyi bilmeliyiz ki  bir tarafta üreten çiftçiler diğer tarafta ürettiklerimizi yok pahasına almaya çalışan şirketler var. Şirketler kazanırsa paralar ülke ekonomisine değil Çok uluslu Şirketlerin havuzuna akacaktır. Oysa fındık çiftçileri kazanırsa ülke ekonomisi de kazanacaktır. Bu bağlamda;Fındık-SEN olarak Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanına ve ülke kamuoyuna Çiftçilerin Cenevre de  Birleşmiş Milletler tarafından kabul gören haklarından bir tanesinin de Tarımsal Üretimde Fiyat ve Piyasa Belirlemede Özgürlük Hakkı olduğunu ve çiftçilerin bu kapsamda adil bir piyasaya  ve tatmin edici  bir fiyata ulaşma haklarını hatırlatırken;    
            FİSKOBİRLİK’in    üretimden  pazarlamaya kadar   zincirin  her halkasına sahip olacak şekilde   ve fındık çiftçilerinin yönetimlerini demokratik olarak belirleyecekleri bir yapıya kavuşturulmasını talep .ediyoruz.ANAP-DSP-MHP koalisyonu döneminde sözde özgürleştirme yasası olarak çıkarılan   4572 sayılı kooperatif yasasının şirketler lehine olan hükümleri  kaldırılsın diyoruz.              
Gerek Uluslar arası sözleşmelerden gerekse de  Anayasadan gücünü alan Fındık çiftçilerinin, bağımsız olarak sendikal örgütlenmesini sağlayacak iç hukuk düzenlemeleri yapılsın.Var olan Ziraat Odaları,Birlikler  v.b çiftçi örgütleri de demokratik yapılara kavuşturulmasını talep ediyoruz.
Lisansı depoculuk şirketlere kazandırmaya yönelik değil,fındık çiftçilerinin yararına olacak şekilde kurgulanmasını talep ediyoruz.Alan bazlı ödemelerin heba edilen ilk üç yıllık takviminden sonra ne yazık ki ikinci üç yıllık planda da  bu konunun mutlak çözümü sağlanmamıştır.Bu konuda Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının gerekli adımları acilen atmasını bekliyoruz.
Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil,fındık çiftçilerinin zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.
Fındık çiftçileri eksiksiz sosyal güvenceye kavuşturulmasını talep ediyoruz.
Mevsimlik işçiler için  2009 yılında hazırladığımız rapordan sonra ulaşım,barınma ve çocuk emeğinin kullanılmasında birtakım olumlu gelişmeler olsa da yeterli   değildir.Hala hazırda mevsimlik tarım işçileri düşük ücretli ve sosyal güvencesiz çalışmaya devam etmektedirler.Mevsimlik işçilerin koşullarının iyileştirmesinin garantiye alınmasını,çocuk emeğinin kullanılmamasını talep ediyoruz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.