AYDIN ABİMİZİ SESSİZCE VE KİMSESİZ ANDIK

Vefa dediğin bu işin çilesini çekenlerin kabrini ziyaret edip Fatiha okumakla olur..İstanbulun Vefasını ziyaret edip bozasını içip serinlemekle değil..

AYDIN ABİMİZİ SESSİZCE VE KİMSESİZ ANDIK

Bizim mesleğin insanlarını anlamakta, anlatmakta güçtür. Ordu basınında yıllardır Ocak ayında bir ritüeldir kopup gider. Birisi var ki, Mart ayında vefat etmiştir, kabrini bir avuç değil bir kaç meslektaşı ziyaret eder sadece..

Malum bilirsiniz Ocak ayı kazasız belasız geçti.

Ocak ayı bizim basın camiası açısından zor bir aydır..

Çünkü Ordu’da bilinen, tanınan gazeteciler genelde hep Ocak ayında vefat ettiler.

Osman Kurtuluş, Bilal Köyden, Erol Ataşan, Kazım Vardal, Aleattin Benal, Haldun Altunel..

Hep Ocak ayında vefat edenlerden..

Ancak bu yazıdaki konumuz Ocak ayı değil, vefat eden gazeteciler…

Ordu’da yıllardır belli bir ritüel gibi Ocak ayında şehir mezarlılığını ziyaret ederek vefat eden gazetecilerin kabirlerine ‘bir vefa örneği’ göstererek toplu halde dua etmeye gidilir. Hep aynı isimler. İnanın hiçbir gazetecinin ister Ocak ayında ister başka bir ayda vefat etmiş olsun kabrine gitmeyelim demem..

Hepsine gidelim derim..

Ancak ilginçtir, yıllardır ama yıllardır hep aynı isimlerin kabirlerini ziyarete giderler..Sadece ama sadece bir kişinin kabrini ziyaret etmezler: Aydın Ateş’in…

Sebebi ise, kabrinin Hürriyet köyünde olması..

Dikkat edin, uzak ilçelerden birinde değil, Merkez ilçeye bağlı..

Bilal Köyden.. Gazetecidir..

Osman Kurtuluş… Gazetecidir..

Erol Ataşan.. Gazetecidir..

Ama;

Kazım Vardal..Tapu Kadastro Müdürlüğü’nden emekli olmuş, sonra Olay Gazetesinde köşe yazmış yazardır..

Aleattin Benal, Orman Müdürlüğü’nden emekli olmuş, sonra Bizim Ordu Gazetesi’nde köşe yazmış yazardır..

Haldun Altunel… Kuyumcu dükkanını kapatmış, radyocudur..

Aydın Ateş..Gazetecidir.. 25 yıllık gazetecilik hayatında sırasıyla Tribün, Yeni Hamle ve Hürses Gazetelerinde muhabirlik ve yöneticilik görevlerinde bulunmuş, ayrıca Milliyet, Sabah ve Anadolu Ajansı'nın Ordu temsilciliklerini yapmış, yüzlerce haber yazmış..

köşe yazmış..

gazete kurmuş..

kurulmasına öncülük etmiş..

matbaa çilesini çekmiş..

mürekkep kokusunu ciğerinde hissetmiş..gazete kağıtlarının üzerinde uyumuştur..

Yanında çalıştırdığı insanlar bugün hala bu piyasadan ekmek yemektedir..

Çünkü gazetecidir..

Peki neden bir tek onun kabri ziyaret edilmez? Suçu Mart ayında vefat etmiş olması mıdır? Ocak ayında vefat eden gazetecilerin kabirlerini ziyaret edelim, tamam..Ama diğer aylar Allah’ın ayları değil mi?

‘Neden?’ sorusunu sorduğumda aldığım cevap hep aynı: “Köyü uzak..”

İşin ilginç yanı Ocak ayında yapılacak kabir ziyaretleri Ordu Valiliği’nin tahsis ettiği araçla yapılır. Eh madem öyle, Valiliğin aracının Hürriyet köyüne kadar yakıt harcayacak hürriyeti yok mudur?

Ve 20 Mart..Aydın abinin vefatının 11. yılı..

aydın ates_1.jpg

11 yıldır bir avuç meslektaşı tarafından kabri ziyaret edilir.

Ordu 19 Eylül Gazeteciler Derneği, bu yıl da meslektaşları Aydın Ateş’i unutmadı. Dernek Başkanı Erdoğan Erişen, Yönetim Kurulu üyeleri Muzaffer Şensoy ve Murat Gürsoy, ‘Mart soğuğuna rağmen’ kabri başında anıldı, çiçekler bırakıldı, dualar edildi.

Vefa dediğin bu işin çilesini çekenlerin kabrini ziyaret edip ‘Fatiha’ okumakla olur..

İstanbul’un Vefa’sını ziyaret edip ‘boza’sını içip serinlemekle değil..

http://www.ordugozlem.com/default.asp?s=haber_detay&id=1289