Özgecan’a yapılan insanlık suçudur

Özgecan’a yapılan insanlık suçudur

20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın Mersin’de insanlık dışı şekilde katledilişi tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Mersin’deki ateş hepimizin evine düştü... Bu vahşet kadın erkek demeden herkesin yüreğinde yara açmıştır. Bu olay ülkemizde kadına yönelik şiddetin bo


Özgecan’a yapılan insanlık suçudur

Kadına yönelik şiddet hız kesmeden ve gün geçtikçe daha da şiddetlenerek kadınların yaşama hakkını elinden almaya devam ediyor.https://lh3.googleusercontent.com/I1snOUSDTCX4WiuMVBGHscOY0XzvRkloUQNHIOwPTAkqOHqbRp3SE_GmaHz8aXyz4PKAzHmuSO32gguwaVu0-8TFoALzXV9nNdwawkhpja0tNj-iQPj9_HsJEKLHt4rRiTU

2015 yılında, sadece 48 gün içinde ülkemizde 36 kadın öldürüldü.

1960 yılında diktatörlüğe karşı mücadele veren Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürülmesi üzerinden 54 yıl geçmiş olmasına karşın, bugün 2015 yılında demokrasiyle yönetilen ülkemizde şiddet ve tecavüz kadınların kaçınılmaz sonu haline gelmiş durumda.

20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın Mersin’de insanlık dışı şekilde katledilişi tüm Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Mersin’deki ateş hepimizin evine düştü... Bu vahşet kadın erkek demeden herkesin yüreğinde yara açmıştır. Bu olay ülkemizde kadına yönelik şiddetin boyutunu kadın ya da erkek ayırt etmeksizin   hepimizin gündemine yerleştirmiştir. Vicdanlar, artık bu yükü taşıyamamaktadır.

Özgecan’a yapılan bir insanlık suçudur. Bu suç, bu güne kadar toplum tarafından o kadar benimsenmiş ve normalleştirilmiştir ki kadına yönelik şiddet neredeyse günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Neredeyse bir kadının kocası ya da eski sevgilisi tarafından şiddete maruz kaldığını ya da öldürüldüğünü duymadığımız bir akşam haberleri bizi şaşırtacak durumdadır.

Bu toplumsal sorunun önüne geçmek için toplumun kadına ve erkeğe bakışındaki yanlış algıyı değiştirmek zorundayız. Bunun için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimlerinin Milli Eğitim müfredatına derhal alınması gerekmektedir. Ayrıca devlet, toplumun adalete olan inancını yeniden inşa etmek zorundadır. Bunun için idam cezasını yeniden gündeme taşımak yerine mevcut yasaların uygulanmasının önünün açılması gerekmektedir. Tecavüzcülere ve katillere iyi hal indirimi uygulayan bir adaleti biz kadın örgütlerinin kabul etmesi mümkün değildir.

 

Biz Kadın Çalışmalarını İzleme Platformu olarak, Özgecan gibi daha nice şiddet yoluyla öldürülmüş kadınların katilleri hak ettikleri cezaları alıncaya ve devlet kadını şiddete mahkum eden karanlığı ortadan kaldırıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.  

 

Not:

  1. Kadına yönelik şiddet, istismar ve eşitlik konuları öncelikli olmak üzere Ordu İli özelinde kamu kurumları ve yerel yönetimlerin çalışmaları hakkında araştırma, raporlama, savunuculuk ve kaynak yaratma çalışmaları yapmak amacıyla kurulan Kadın Çalışmalarını İzleme Platformu, Ordu Kadını Güçlendirme Derneği, Türk Kadınlar Birliği Ordu Şubesi, Gülsultan Kadını Geliştirme Derneği ve Eğitim Kültür Sanat Kadın Dayanışma Derneği'nden oluşmaktadır.

  2. Açıklama Kadın Çalışmalarını İzleme Platformu adına Mihriban YUVA, Sümer ALKAN, Nurşen GÜNEY ve Zuhal ÖZÇELİK tarafından yapılmıştır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.