Ordu Tarihi ve Adnan Yıldız'dan

Ordu Tarihi ve Adnan Yıldız'dan

Ordu'nun il oluşuyla ilgili bilgi ve tarihleri gördüğümde işin doğrusu kanım dondu. Ordu'nun il oluşu(müstakil liva) kimisinde 17 Nisan 1920 (Valilik) olarak geçiyor kimisinde 4 aralıkta 1920'de liva oldu 4 Nisan 1920'de sancak oldu (İl Kültür Müdürlüğü)

Merhaba Nevzat Bey, yakın zamanlarda gerek valilik gerekse diğer resmi kurumlarımızın internet sitelerinde dolaşırken Ordu'nun il oluşuyla ilgili bilgi ve tarihleri gördüğümde işin doğrusu kanım dondu.

Ordu'nun il oluşu (müstakil liva) kimisinde 17 Nisan 1920 (Valilik) olarak geçiyor kimisinde 4 aralıkta 1920'de liva oldu 4 Nisan 1920'de sancak oldu (İl Kültür Müdürlüğü) gibi bilgiler verilmekte.

 Zamanında birilerinin özellikle tarihleri çeviriken yaptığı bir yanlışlık hiç araştırılmadan buralarda refarans verilmiş.

Haliyle çok üzüldüm. Meclisden tutanakların bugünkü harflere çevrilmiş belgelerini acilen istedim ve bu yazıyı hazırladım.

Bu yazı ve meclis tutunakları ilk defa Ordukent'te yayımlanacak. Tutanaklarında meclis tarafından bugünkü harflere çevrilmiş halini de ayrıca gönderiyorum. Dilediğiniz şekilde yayınlayabilirsiniz. Esen kalın...

Ordu Belediyesi resmi veb sitesi Şehrimiz başlığı adı altında
Ordu ilçesi 1920 yılına kadar Trabzon Vilayetine bağlı bir kaza merkezi iken 17 Nisan 1920 tarih ve 69 sayılı “Ordu Müstakil Livası Teşkiline Dair Kanunla” merkezi Ordu olmak üzere Canik Sancağına bağlı olan Fatsa kazası da Ordu"ya bağlanmış ve müstakil Ordu Livası teşkil edilmiştir.1923 yılında Sancak adı Vilayet olarak değiştirilerek bugünkü mülki taksimata Ordu Vilayeti olarak yerini almış bulunmaktadır

Ordu Valiliği ordu ili tarihi başlığı altında

Çok uzun ve yorucu oturumlardan sonra T.B.M.M. kararı ile Ordu,4 Nisan 1920 tarihinde il statüsüne kavuşmuştur

http://www.ordu.gov.tr/tr/index.php?option=content&task=view&id=77&Itemid=39
Keza Kültür Müdürlüğünde de aynı bilgiler.

Belgelerle Ordu"nun İl Oluşu

                                 Adnan Yıldız  [email protected]

Ordu"nun il (müstakil liva) oluşu ile ilgili yanlış bir bilgi ve tarih maalesef bugüne kadar kabul görmüş ve bu yanlışlık henüz düzeltilmemiştir. İlimizin resmi kurumlarının internet siteleri ve diğer yayınlarında da bu yanlış tarih ve bilgi birbirinin kopyası olarak verilmektedir. Bizlerde bu yanlışlığın farkına yakın zamanda vardık. Bu yanlışlığın düzeltilmesi açısından ilk defa burada Ordu"nun müstakil liva (sancak) olmasına dair belgeleri yayınlıyoruz.

Ordu, Osmanlı döneminde idari taksimat yapılanmalarında hep Trabzon vilayetine bağlı bir kaza olarak yer almıştır. Bir üst idari birim olan sancak olarak da çok kısa bir süre Şebinkarahisar sancağına bağlanmış bunun dışında yine Trabzon merkez sancağına bağlı kalmıştır. Bu dönemde zaman zaman müstakil liva yapılması gündeme gelmişse de Birinci Büyük Millet Meclisi dönemine kadar bu durum gerçekleşememiştir.

23 Nisan 1920 de açılan Büyük Millet Meclisi"nin 30 Kasım 1920 (30.XI.1336) tarihinde gerçekleşen 106. toplantısında, 28 Kasım 1920 tarihinde Dahiliye ve 29 Kasım 1920 tarihinde Maliye Komisyonlarında kabül edilen bir mazbata meclise sunulmuştur. Bu mazbatada Giresun"un müstakil liva yapılması ve Ordu ve Tirebolu kazalarının buraya bağlanması istenmekteydi.

Meclisde görüşmeye açılan bu kanun taslağının gerekçeleri arasında Giresun Belediye Başkanı ve Ticaret Odası Başkanlarının da aralarında bulunduğu bazı kişiler tarafından gönderilen bir telgraf da yer almaktaydı. Bu telgrafda Giresun müstakil liva teşkil olunursa iki yıllık masrafının belediyenin gelirlerinden karşılanacağı taahhüt edilmekteydi.

Kanun görüşmelerinde ilk sözü Karesi mebusu Vehbi Bey almış, Giresun"un liva merkezi olmasını ve Ordu"nun buraya bağlanmasını hararetle savunmuştur. İkinci sözü ise İstanbul mebusu Maliye Vekili Ferid Bey almış O da mali açıdan Giresun"un merkez liva yapılmasının bir mahsur teşkil etmeyeceğini savunmuştur.

Karesi mebusu Vehbi Bey"in konuşma metni:

VEHBİ B. (Karesi) — Efendim malûmu âlileri, vilâyetler son vaziyette hep birer müstakil sancak haline ifrağ edildi. Ve bu meyanda Trabzon da müstakil bir liva haline girdi. Fakat Trabzon sancağının nüfusu umumisi yedi yüz bine baliğ oluyor ve bu nüfusun bir merkezden idaresi müşkül oluyor. Bilhassa gerek mevkii gerek ticareti ve gerekse sahilde olması itibariyle ehemmiyeti fevkalâdesi bulunan mıntakanm ki Giresun mıntakasıdır, müstakillen idaresi iktiza ettiği Hükümetçe dermeyan edildi. Encümenimiz de buna kanaat getirdi ve müstakil bir sancak tesisi lüzumunu kabul etti ve orada üç yüz bin nüfusu havi bir sancak meydana .gelmiş oluyor, ki vilâyet de telâkki etmiş olsak sancak da telâkki etmiş olsak, kendi varidatiyle kendini idare edebileceği gibi, inzibat ve ahvali hazıra dolayısiyle de fevkalâde muvafık bir vaziyet hadis olmuş olacaktır. Onun için, bunun Hükümetin teklifi veçhile, müstaqelen ve bugünkü ruznameye ithal edilerek müzakere ve kabulünü istirham ediyorum.

Giresun"un müstakil liva olması ve Ordu"nun buraya bağlanması yönünde her şey yolunda giderken, aslen Mesudiyeli olan Karahisarı Şarki Mebusu Mustafa bey söz almıştır. Mustafa Bey Ordu"nun Giresun"a bağlanamayacağını, Sancak(liva) merkezinin Ordu olması gerektiğini aksi takdirde bütün Orduluların buna itiraz edeceğini ve karara uymayacağını gerekçeleriyle anlatmıştır. Mustafa Bey bu kanuna Dahiliye Komisyonunda da muhalefet şerhi koymuştu.

Karahisarı Şarki Mebusu Mesudiyeli Mustafa Bey"in meclis konuşma metni:

MUSTAFA B. (Karahisan Şarki) — Efendim,Giresun ile Ordu kazalarını yirmi senedenberi Ordu istiyor sancak olsun, Giresun istiyor sancak olsun. Yirmi senedenberi bunların beyninde bir münaferet vardır. Hattâ 1324 tarihinde Giresunlular ve Ordulular memleketlerinin sancak olmasını istediler. Her ikisi beyninde münaferet olduğu için hiç bir netice hâsıl olmadı. Giresun kazası beş yüz senedenberi kaza olarak hüsnü halle idare ediliyor. Ne asayişsizlik var, ne başka bir şey ve ne de bir sebep var ve sebep nedir? Nüfusu ziyade olan ve günden güne ziyadeleşen ve her gece üç beş katil ile cinayet vukuagelen Ordu Giresun'a raptediliyor. Kaza olarak Ordu'nun ipkası hiç bir vakit caiz olamaz. Ordu'nun beş nahiyesi vardır ki her birisi birer kaza gibidir. Buranın yüz altmış bin nüfusu vardır, varidatı da Giresun'dan çoktur. Zaten her iki kaza beyninde münaferet var. Zinhar Ordu'nun Giresun ile birleştirilmesi hiç bir vakitte Ordu'nun asayişini temin etmez. Olsa, olsa sancak merkezi Ordu olmak lâzımdır. Zira Ordu'nun nahiyeleri birer müstakil sancak teşkil edebilir. Bahusus civarında Fatsa kazası da var. Ondan dolayı Ordu Giresun'dan müreccahtır ve Giresun'un Ordu'ya tercihi hiç doğru değildir. Zira arzettiğim veçhile Ordu'nun beş nahiyesi vardır. Bu beşi hesapça birer kaza gibidir ve nüfusları yüz altmış bin raddesindedir. Ordu bugün Karahisarı Şarki sancağından da büyüktür. Böyle bir sancağın kaza halinde olarak ipka ve Giresun'a raptı, hiç bir vakit oranın asayişini temin etmez. Maamafih bir kaç güne kadar asayişsizliğin tevalisini görürsünüz. Hiç bir vakitte bu olur biter iş değildir ve dünyada Ordulular buna itaat etmezler.

Kanun görüşmeleri tartışmalarla devam ederken bir zamanlar Ordu"da kaymakamlık da yapan Bolu mebusu Tunalı Hilmi Bey söz almış ve Ordu"nun Giresun"a bağlanmasına itiraz etmiştir.

Tunalı Hilmi Bey"in konuşma metni:

TUNALI HÎLMÎ B. (Bolu) — Arkadaşlar, Ordu'da kaymakamlığım vardır. 1329 senesinde orada bulunuyordum. Ordu'ya gitmek vesilesiyle Trabzon'da hazır vapur bulduğum halde on beş gün sırf Ordu'nun ahvali ruhiyesini öğrenmek ve ileli içtimaiyesini tetkik etmek için daireden daireye dolaştım durdum. Çünkü Bayburt 'tan geliyordum, Bayburt kadar uzak bir yerde bulunduğum halde maalesef, Ordu'nun çirkin şöhret şayiasiyle kulaklarım dolmuştu .Meselenin ruhu, asayiş meselesidir Bundan başka bir şey değildir. Efendiler, Mustafa Beyin dedikleri gibi bazan - haydi gece demiyelim - amma katiyen hafta geçmez ki bir kaç cinayet vukua gelmesin

MUSTAFA B. (Karaiıisan Şarki) — Gece geçmez ki bir cinayet görülmesin, hâlâ öyledir

.TUNALI HÎLMİ: B. (Devemla) — Burada namı zikredilen Osman Ağayı - ben hüsnü vesile addettim - tebcilen zikrediyorum. (Gürültüler) İstirham ederim, müsaade buyurun. Başka bir şey söyliyeceğim. Tebcilen zikrediyorum Giresun'un gösterdiği fedakârlıklar, cüretler hamasetler, cesaretler, geçende Karadeniz tarafına doğru gittiğim zamanlarda kalbimi meserretle doldurmuştur. Bahusus şimdi burada Maliye vekili Beyin bir tebşirini de "işittim ki o da iki senelik liva masrafını deruhte etmeleridir. Bunlar cidden şayanı takdir ve tebcil ahvaldendir. Yalnız kendilerinin hamiyetlerinden, büyüklüklerinden ve bütün Giresunlulardan beklediğim bir şey varsa o da asayişi temin itibariyle, Ordu'nun hiç olmazsa muvakkaten ve bir iki sene için veyahut teşkilâtı umumiyeye kadar liva merkezi ittihaz edilmesidir. Buna zaruret katidir. İkincisi - muhtasaran geçiyorum - bir iş yapıyoruz bir iş göreceğiz, fakat hiç* olmazsa tam görelim. Mümkün olabildiği kadar doğru bir iş görelim ve müsmir surette görelim. Ordu kazası 6 nahiyeden ibarettir ve yüz yirmi sekiz bin nüfusu olarak bıraktım, Geçende işittim yüz elli bin olmuş ve emin olunuz ki elli bin nüfusu daha mektum olarak Ordu'da mevcuttur. Şu halde müstakillen yalnız Ordu kazasını bir liva yapalım veyahut Fatsa ile birleştirelim. Giresun'la (Tirebolu) yu da bir liva yapalım. Eğer Tirebolu, Giresun, Ordu ve Fatsa'dan mürekkep bir liva yaparsak onları kaza halinde bırakmak bence daha muvafıktır.

Meclisin bu 106. oturumunda özellikle Şarki Karahisar mebusu Mustafa Bey"in büyük çabaları sonucunda Meclis ikna edilmiş ve kanun taslağında değişiklik yapılarak Ordu ve Giresun"un ayrı ayrı müstakil liva (sancak) yapılması yönünde şekillendirilmesine karar verilerek bir başka oturuma (108.) bırakılmıştır.

4 Aralık 1920 (4. XII. 1336) tarihli Birinci Büyük Millet Meclisi"nin 108. oturumunda ağırlıklı olarak hangi kazaların yeni kurulacak Ordu ve Giresun livalarına bağlanacağı konusunda tartışmalar yaşanmıştır. Ordu"nun müstakil liva yapılması konusunda büyük çabalar harcayan Karahisarı Şarki mebusu Mustafa Bey, Mesudiye"nin Ordu"ya bağlanmasına karşı çıkmıştır. Gerekçe olarak ulaşım zorluğunu öne sürmüştür.

Nihayet bu tartışmalar sonucunda Ordu ve Giresun"un müstakil liva (sancak) yapılması oylanarak kabül edilmiştir. Bu kanuna göre kanun maddeleri şu şekilde yasalaşmıştır.

Meclis zabıt metni:

-Efendim, Ordu livasının teşkiline dair olan kanunu da reyi âlinize arzedeceğim.

MADDE 1. — Merkezi Ordu olmak üzere Canik sancağına merbut Fatsa ve Ünye kazalarının rapt ve ilhakı suretiyle Ordu müstakil livası teşkil olunmuştur.

REİS — Kabul edenler ellerini kaldırsın...

Kabul olunmuştur.

MADDE 2. — îşbu kanun ahkâmının icrasına Heyeti Vekile memurdur.

.REÎS — Bu maddeyi kabul edenler ellerini

kaldırsın. Kabul edilmiştir.

MADDE 3. — îşbu kanun tarihi neşrinden

• muteberdir.

REÎS — Üçüncü maddeyi kabul edenler ellerini

kaldırsın. Kabul edilmiştir.

Böylece Ordu"nun bugünkü anlamda il olması olması 4 Aralık 1920 ((4. XII. 1336) tarihinde mecliste kabul edilmiş ve 69 numaralı kanun olarak 4 Nisan 1921 (4 Nisan 1337) tarihinde 9 No"lu Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Ordu müstakil livası teşkiline dair kamın

(Ceridei Resmiye ile neşir ve ilânı: 4 nisan 1337 - No. 9)

No.

69

BİRİNCİ MADDE — Merkezi Ordu olmak üzere Canik sancağına merbut

Fatsa ve Ünye kazalarının rapt ve ilhakı suretiyle Ordu müstakil livası teşkil edilmiştir.

İKİNCİ MADDE — işbu kanun ahkâmının icrasına Heyeti Vekile memurdur.

ÜÇÜNCÜ MADDE — İşbu kanun tarihi neşrinden muteberdir.

4 kânunuevvel 1336 ve 22 rebiyülevvel 1339

1924 yılında ise çıkarılan Anayasanın 89. maddesine göre liva (sancak) adları Vilâyet olarak değiştirildiğinden, Ordu bu tarihten itibaren Ordu Vilayeti olarak idari taksimattaki yerini almıştır.

Ordu"nun il olmasında tüm emeği geçenleri özellikle Mesudiyeli Serdarzade Mustafa Bey"i Ordulular adına minnet,şükran ve rahmetle anıyoruz.

MERAK EDENLER İÇİN 

BELGENİN ORİJİNAL AÇILIMI AŞAĞIDADIR

T. B. M. M.

KAVANİN MECMUASI

DEVRE: I

23 nisan 1336 tarihinden 10 ağustos 1339 tarihine kadar imtidat eden

Birinci devre zarfında

Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul olunan 332 kanun ile 12

tefsir ve 389 kararı

muhtevi olup Büyük Millet Meclisi sayın üyeleri için basılmıştır.

Cilt: 1

Üçüncü basılış

25 mart 1943

Ankara

T. B. M. M. Matbaası

—

73 —

Ordu müstakil livası teşkiline dair kamın

(Ceridei Resmiye ile neşir ve ilânı: 4 nisan 1337 - No. 9)

No.

69

BİRİNCİ MADDE — Merkezi Ordu olmak üzere Canik sancağına merbut

Fatsa ve Ünye kazalarının rapt ve ilhakı suretiyle Ordu müstakil livası teşkil edilmiştir.

İKİNCİ MADDE — işbu kanun ahkâmının icrasına Heyeti Vekile memurdur.

ÜÇÜNCÜ MADDE — İşbu kanun tarihi neşrinden muteberdir.

4 kânunuevvel 1336 ve 22 rebiyülevvel 1339

Buyult Millet Meclisi Riyasetinden tebliği

Meclis zabıt cerıdelerindeki muzakerat fıh

risti

İşbu kanunun alâkadar olduğu diğer kanun

Ur

Tarih No. Makam

5 kânunuevvel 1336 778 Heyeti Vekile Riyasetine

Cilt Sayıfa

6 212:221

DEVRE : I CİLT : 6 tOTÎMA

: 1

T. B. M. M.

ZABIT CERİDESİ

» e «

Yüz altıncı içtima

30-XI-1336 Salı

Münderecat

Sayfa

1. — Zaptı sabık hulâsası 140

2. — Âzayi kiram muamelâtı 140

1. — Tahkikat için Konya'ya izam kılınmış

olan Muvazenei. Maliye encümeni

reisiyle mazbata muharririnin yerine muvakkaten

intihap edilen zevat hakkında

encümen tezkeresi 140:141

3. — Teklifler 140,141,161

1. —• Ergani mebusu Sırrı Beyin, malmüdürlerinin

memuriyetlerinin Maliye vekâletince

icrasına dair teklifi kanunisi

(2/144 M.) 140

2. —• Yozgat mebusu Feyyaz Âli Beyle

rüfekasınm, Boğazlıyan kaymakamı Kemal

Bey merhumun ailesine maaş tahsisine

dair teklifi kanunisi (2/145) 141

3. —• Karahisarışarkî mebusu Mesut

Beyin, Teşkilâtı esasiye hakkında teklifi

kanunis'i (1/145 M.) 161

4. — Tezkereler

140

1. — Hiyaneti vataniyeden maznun

iken beraatine karar verilen Azgın Ömer'in

evrakının gönderildiğine dair Adliye

Sayfa

140

148

148

141

vekâleti tezkeresi

5. —

Takrirler

1. — Muş mebusu Ahmet Hamdi Beyle

rüfekasınm, Muş sancağı dahilindeki köprülere

dair takriri

6. — Mazbatalar

1. — Giresun, Tirebolu ve Ordu kazalarından

mürekkep müstakil bir liva teşkiline

dair kanun lâyihası ve Dahiliye ve

Muvazeneı Maliye encümenleri mazbataları

141:147

7. —• Sualler

1. —• Tokad mebusu Rifat Beyle rüfekasınm,

Tokad'daki mekteplerin henüz

açılmaması esbabının beyanına dair Maarif

vekâletinden sual takriri

2. —• Ertuğrul mebusu Mustafa Kemal

Beyin, Membaı Füyuzat mektebinin bu ane

kadar açılmaması esbabının beyanına dair

Maarif vekâletinden sual takriri 147:148

8. — Müzakere edilen maddeler

148

1. — Teşkilâtı Esasiye kanunu lâyihası

ve encümeni mahsus mazbatası 148:161,161:166

147

147.

t : 106 30.11.1336 C : 1

hamiliğine muvakkaten intihap edildiğine dair

encümenin tezkeresi vardır. Berayi malûmat

heyeti celilerine tebliğ ediyorum.

2.

—• Yozgad mebusu Feyyaz Âli Beyle rüfekasının,

Bogazhyan kaymakamı Kemal Bey merhumun

ailesine maaş tahsisine dair teklifi kanunisi

(2/145)

REİS

— Bogazhyan kaymakamı merhum

Kemal Beyin ailesine maaş tahsisi hakkında

Yozgad mebusu Feyyaz Âli Beyle rüfekasmm

teklifi... Lâyiha encümenine gönderiyoruz.

6. — MAZBATALAR

1.

—• Giresun, Tirebolu ve Ordu kazalarından

mürekkep müstakil bir liva teşkiline dair kanun

lâyihası ve Dahiliye ve Muvazenei maliye encümenleri

mazbataları

REİS

— Müstakil Giresun livası teşkili hakhakkında

Dahiliye ve Muvazeni maliye encümenleri

mazbataları var. Vehbi Bey; bir şey söyliyec

ekmişiniz?

VEHBİ B.

(Karesi) — Efendim malûmu âlileri,

vilâyetler son vaziyette hep birer müstakil

sancak haline ifrağ edildi. Ve bu meyanda Trabzon

da müstakil bir liva haline girdi. Fakat

Trabzon sancağının nüfusu umumisi yedi yüz

bine baliğ oluyor ve bu nüfusun bir merkezden

idaresi müşkül oluyor. Bilhassa gerek mevkii,

gerek ticareti ve gerekse sahilde olması itibariyle

ehemmiyeti fevkalâdesi bulunan mıntakanm,

ki Giresun mıntakasıdır, müstakillen idaresi

iktiza ettiği Hükümetçe dermeyan edildi. Encümenimiz

de buna kanaat getirdi ve müstakil

bir sancak tesisi lüzumunu kabul etti ve orada

üç yüz bin nüfusu havi bir sancak meydana

.gelmiş oluyor, ki vilâyet de telâkki etmiş olsak,

sancak da telâkki etmiş olsak, kendi varidatiyle

kendini idare edebileceği gibi, inzibat ve ahvali

hazıra dolayısiyle de fevkalâde muvafık bir vaziyet

hadis olmuş olacaktır. Onun için, bunun

Hükümetin teklifi veçhile, müstaqelen ve bugünkü

ruznameye ithal edilerek müzakere ve kabulünü

istirham ediyorum.

REİS

•— Müzakere açmazdan evvel bu lâyihanın

Heyeti celilenizce, • bugünkü ruznameye

ithaliyle müstacelen müzakeresini kabul buyuranlar

lütfen ellerini kadırsmlar. Kabul edileli.

22 . XI .-1336

B. M. Meclisi Riyaseti Celilesine

Giresun, Tirebolu ve Ordu kazalarından

mürekkep ve Giresun namiyle müstakil bir liva

teşkili hakkında Heyeti Vekilenin 22 . XI . 1336

tarihindeki içtimaında tasvip olunan lâyihai

kanuniye sureti musaddakası ile esbabı mucibe

lâyihası raptan takdim kılınmakla iktizasının

ifa ve neticesinin işar buyurulmasmı rica ederim.

B. M. Meclisi Reisi

M: Kemal

Esbabı mucibe lâyihası

Vüsati, servet ve mamuriyeti ve nüfusunun

kesreti itibariyle Bahrisiyah sahilindeki kazaların

en mühimini olan Giresun, şark cihetinde bulunan

Tirebolu ve Garp cihetinde bulunan Ordu

kazalariyle birlikte, bu kazaların merbut bulundukları

Trabzon vilâyetinden ayrı bir kıta teşkil

etmekte oldukları gibi müstakil bir liva vücuda

getirmek için lâzımgelen şeraitin kâffesini

de camidirler. Giresunun livaya tahvili

ötedenberi mutasavver ve idarî ve inzibati esbabdan

dolayı elzem iken bütçenin ademi müsaadesi

yüzünden bu maksat şimdiye kadar.mevkii

fiile çıkarılamamış isede merbut telgrafname

suretinden de [1] mûsteban olacağı üzere kaza

ahalisi livanın iki senelik tahsisatını deruhde

etmekte olduklarından elyevm bu mahzuru

malî de mürtefi olmuştur. Binaenaleyh tanzim

kılman lâyihai kanuniye leffen takdim kılıdığından

icrayi icabına müsaade bııyunılnıası

arzolunur.

MADDE 1.

— Merkezi Giresun kasabası olmak

üzere Giresun, Tirebolu ve Ordu kazalarından

mürekkeben müstakil Giresun sancağı

teşkil edilmiştir.

MADDE 2.

— Tarihi neşrinden itibaren

meriyyülicra olan işbu kanunun icrayı ahkâ-

[1]

Mezkûr telgrafname sureti

Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine

Giresun

7215

Kelime

100 30 teşrinievvel 1336

Giresun'un müstakil mutasarrıflığa tahvili

istirhamatını havi mütekaddem mazbatai umumimiye

,

üzerine henüz bir malûmat istihsal edilememiştir.

Meclisi Kebirin mahamı umur ile

meşgul olduğu şu zamanda Giresun'un fedakârlığını

bu suretle izhar etmek emeliyle müstakil

livalığa tahvili halinde vâki olacak masarifi

munzammanın iki seneliğini belediyemiz fazlai

varidatından itaya mütaahhit bulunduğumuzu

arz ile istirhamatımızm kabulünü rica eyleriz.

Giresun Belediye reisi Ticaret odası reisi

Osman Kâşif

Alemdarzade YusufLAğazade

İsmail Memed Şükrü

Hacı Âdenızade Hasan Bdğcızade

Hacı Emin Hasan

Lâzçinzade Panusoğlu

Hakkı Todor

— uı —

î : 106 30.11.1336 C : 1

mma Heyeti Vekile memurdur.

B. M. Meclisi R. Şer'iye V. Müdafaai Mil. V.

Mustafa Kemal Fehmi Fevzi

Ad. V. Na. Da. V. Na. Hariciye V. Vekili

Ahmed Muhtar Adnan Ahmed Muhtar

Mal. V. Maf. Na. V. Na.

Ferid Rıza Nur Mahmud Celâl

İktisat vekâleti vekili Sıhhiye V.

Mahmud Celâl Adnan

Erkâni harbiyei umumiye R. Vekili

Fevzi

Dahiliye encümeni mazbatası

Giresun, Tirebolu, Ordu kazalarından mürekkep

bulunmak ve merkezi (Giresun) olmak

üzere müstakil bir liva teşkili hakkındaki Heyeti

Vekile teklifinin ekseriyetle kabulüne karar

verildi.

28 Teşrinisani sene 1336

Encümen R. M. M. Kâtip

Saruhan Konya îzmit

Süreyya Mezundur Hamdi

Âza Âza Âza

Cebelibereket Niğde Genç

Faik Atıf

Âza Âza

Karahisarışarki Bitlis

Muhalifim Arif

Mustafa

Muvazenei maliye encümeni mazbatası

Dahiliye encümenince mütalâa ve tasvip olunan

işbu lâyihai kanuniye münderecatı encümenimizce

de tensip edilmiş olmakla keyfiyetin

Heyeti umumiyeye arzı tezekkür kılınmıştır.

29 Teşrinisani 1336

Muvazeni Maliye En. R. M. M. Kâtip

Ferid Konya

Fuad

Âza Âza Âza

Hakkâri Muş Mardin

Mazhar Müfid Ahmed Hamdi Necip

Âza Âza

Erzurum

Asım Vasfi

MALÎYE V. FERÎD B.

(İstanbul) — Efendim

malûmu âlinizdir ki bu tarzda teşkilâtı

mülkiye yaptıkça, teşkilâtı mülkiyenin bir kademe

yükselmesi, bütçeye 30 - 40 bin lira zammediyor.

Bendeniz Heyeti Vekile içerisinde

mümkün olduğu kadar daima bu tarzdaki teşkilâta

mani olmağa çalışıyorum. Fakat Giresun

bu tarzda bir vaziyeti haiz değil. Çünkü

Giresun âhalii muhteremesi kendi arzulariyle

bu teşkilâtın istilzam ettiği masarifi deruhde

etmişlerdir; Gerek bu sene ve gerek gelecek

sene bütçesine azîm değil, hattâ bu suretten

dolayı ayrı bir bar tahmil etmiş olmayacağız.

Bu notai nazardan kabulü muvafık ve münasip

olur.

MUSTAFA B.

(Karahisan Şarki) — Efendim,

Giresun ile Ordu kazalarını yirmi senedenberi,

Ordu istiyor sancak olsun, Giresun

istiyor sancak olsun. Yirmi senedenberi bunların

beyninde bir münaferet vardır. Hattâ 1324

tarihinde Giresunlular ve Ordulular memleketlerinin

sancak olmasını istediler. Her ikisi beyninde

münaferet olduğu için hiç bir netice hâsıl

olmadı. Giresun kazası beş yüz senedenberi

kaza olarak hüsnü halle idare ediliyor. Ne

asayişsizlik var, ne başka bir şey ve ne de bir

sebep var ve sebep nedir? Nüfusu ziyade olan

ve günden güne ziyadeleşen ve her gece üç beş

katil ile cinayet vukuagelen Ordu Giresun'a

raptediliyor. Kaza olarak Ordu'nun ipkası hiç

bir vakit caiz olamaz. Ordu'nun beş nahiyesi

vardır ki her birisi birer kaza gibidir. Buranın

yüz altmış bin nüfusu vardır, varidatı da Giresun'dan

çoktur. Zaten her iki kaza beyninde

münaferet var. Zinhar Ordu'nun Giresun ile

birleştirilmesi hiç bir vakitte Ordu'nun asayişini

temin etmez. Olsa, olsa sancak merkezi Ordu

olmak lâzımdır. Zira Ordu'nun nahiyeleri

birer müstakil sancak teşkil edebilir. Bahusus

civarında Fatsa kazası da var. Ondan dolayı

Ordu Giresun'dan müreccahtır ve Giresun'un

Ordu'ya tercihi hiç doğru değildir. Zira arzettiğim

veçhile Ordu'nun beş nahiyesi vardır.

Bu beşi hesapça birer kaza gibidir ve nüfusları

yüz altmış bin raddesindedir. Ordu bugün Karahisarı

Şarki sancağından da büyüktür. Böyle

bir sancağın kaza halinde olarak ipka ve Giresun'a

raptı, hiç bir vakit oranın asayişini temin

etmez.

Maamafih bir kaç güne kadar asayişsizliğin

tevalisini görürsünüz. Hiç bir vakitte bu olur

biter iş değildir ve dünyada Ordulular buna itaat

etmezler.

VEHBÎ B.

(Karesi) — Efendim, Mustafa

Bey kardeşimiz encümende de arkadaşımızdır.

HASAN BASRÎ B.

(Karesi) — Karahisar'-

dan vaz geçer, Ordu'yu da müstakil yaparsın.

MUSTAFA B.

(Karahisan Şarki) — Orası

mevzuubahis değil. Karahisar iki bin senelik

bir sancaktır.

VEHB. B.

(Devamla) — Binaenaleyh bu

noktai nazarlarını orada söylemişlerdir. Maahaza

buyurdukları gibi Ordu kazası da, Karahisan

Şarki sancağı kadar bir kazadır. Bu, teşkilâtı

umumiyede bittabi nazarı dikkati celbedecektir

ve o vakit her iki kazanın sancak olması

iktiza ediyorsa onlar da, münasip kazalar

ilâvesiyle, teşkilâtı umumiyede liva olmaları ayrıca

düşünülebilir.

MUSTAFA B.

(Karahisan Şarki) — Ordu'ya

gelince mi teşkilât meselesi ortaya çıkıyor?

— 142 —

t : 1Ö6 30. 11.1336 d : 1

Giresun şimdi ne için müstakil yapılıyor? Osman

Ağa iki yüz nefer çete gönderdi de onun

için değil mi ?

REİS

— Susunuz Mjustafa Bey, yerinize oturunuz.

Sözünüzü aldınız ve söylediniz. Tekrar

söz istiyorsanız alır söylersiniz.

VEHBt B.

(Devamla) — Efendim, bendenizee

burada hakkı müdafaası olmıyan zevatın

şahsından bahsetmek biraz günah olur. Çünkü

o zat buraya gelip şahsını müdafaa edebilecek

bir mevkide değildir. Binaenaleyh burada mevcut

olupta burada kendisini müdafaa edemiyecek

böyle arkadaşlar hakkında hepimiz de biraz

keffi lisan etsek daha muvafık olur zannediyorum.

Her ne ise, Karahisarı Şarki ve memleketin

heyeti umumiyesi ayrıca teşkilâtı umumiyede

nazarı dikkate alınarak düşünülecektir ve bu

teşkilâtı umumiye de yakında Heyeti celilenize

takdim edilecektir. Bugünkü vaziyetin ieabatı

olarak bunun kabulünü rica ediyorum. (Kabul

sesleri).

TUNALI HÎLMÎ B. (Bolu)

— Arkadaşlar,

Ordu'da kaymakamlığım vardır, 1329 senesinde

orada bulunuyordum. Ordu'ya gitmek vesilesiyle

Trabzon'da hazır vapur bulduğum halde

on beş gün sırf Ordu'nun ahvali ruhiyesini

öğrenmek ve ileli içtimaiyesini tetkik etmek

için daireden daireye dolaştım durdum. Çünkü

Bayburt 'tan geliyordum, Bayburt kadar uzak

bir yerde bulunduğum halde maalesef, Ordu'nun

çirkin şöhret şayiasiyle kulaklarım dolmuştu.

Meselenin ruhu, asayiş meselesidir.

Bundan başka bir şey değildir. Efendiler, Mustafa

Beyin dedikleri gibi bazan - haydi gece

demiyelim - amma katiyen hafta geçmez ki bir

kaç cinayet vukua gelmesin.

MUSTAFA B.

(Karaiıisan Şarki) — Gece

geçmez ki bir cinayet görülmesin, hâlâ öyledir.

TUNALI HÎLİVd: B. (Devemla)

— Burada

namı zikredilen Osman Ağayı - ben hüsnü vesile

addettim - tebcilen zikrediyorum. (Gürültüler).

İstirham ederim, müsaade buyurun. Başka

bir şey söyliyeceğim. Tebcilen zikrediyorum.

Giresun'un gösterdiği fedakârlıklar, cüretler,

hamasetler, cesaretler, geçende Karadeniz tarafına

doğru gittiğim zamanlarda kalbimi meserretle

doldurmuştur. Bahusus şimdi burada Maliye

vekili Beyin bir tebşirini de "işittim ki o da

iki senelik liva masrafını deruhte etmeleridir.

Bunlar cidden şayanı takdir ve tebcil ahvaldendir.

Yalnız kendilerinin hamiyetlerinden, büyüklüklerinden

ve bütün Giresunlulardan beklediğim

bir şey varsa o da asayişi temin itibariyle,

Ordu'nun hiç olmazsa muvakkaten ve bir iki

sene için veyahut teşkilâtı umumiyeye kadar

liva merkezi ittihaz edilmesidir. Buna zaruret

katidir.

İkincisi - muhtasaran geçiyorum - bir iş yapıyoruz,

bir iş göreceğiz, fakat hiç* olmazsa

tam görelim. Mümkün olabildiği kadar doğru

bir iş görelim ve müsmir surette görelim. Ordu

kazası 6 nahiyeden ibarettir ve yüz yirmi sekiz

bin nüfusu olarak bıraktım, Geçende işittim

yüz elli bin olmuş ve emin olunuz ki elli bin

nüfusu daha mektum olarak Ordu'da mevcuttur.

Şu halde müstakillen yalnız Ordu kazasını

bir liva yapalım veyahut Fatsa ile birleşti-

- relim. Giresun'la (Tirebolu) yu da bir liva yapalım.

Eğer Tirebolu, Giresun, Ordu ve Fatsa'dan

mürekkep bir liva yaparsak onları kaza

halinde bırakmak bence daha muvafıktır.

SÜLEYMAN SIRRI B.

(Yozgad) — Mustafa

Bey Ordu kazasına yakındırlar, tabii bilirler.

Yalnız bendeniz orada bulunduğum için

bazı maruzatta bulunacağım.

Ordu'nun nüfusu iki yüz bine karip olmakla

beraber zannederim üç yüze yakın da köyü

vardır ve inzibatı da mühimdir. Giresunlular

iki senelik masrafını da deruhte ederek istiklâllerini

istemişler. Bu şayanı tebriktir. Bendenizce

mademki Hazinemizin parasızlığından

bahsediyoruz, böyle her istenilen kazayı liva

yapmaktan ise, kazalarının liva olmasını arzu

eden liva ahalisi, liva masrafiyle kaza masrafı

arasındaki farkı vergilerine zammederek teklif

etsinler, hepsi liva olsunlar, bu daha iyidir. Hattâ

galiba Burdur, Nadir Efendi daha iyi bilirler.

Ayrılık istedikleri vakit kazanın livaya tahvili

ve terfii halinde Hazineye tahmil edilecek

masarifi deruhte ederiz dediler ve o suretle kazalarını

liva yaptırdılar. Binaenaleyh bendenizce

Hazineye yükletmek suretiyle livanın adedini

çoğaltmaktan ise kimler kazanın liva olmasını

istiyorlarsa liva masarifinin de daimî olarak

vergilerine ilâvesini teklif etmelidirler.

Dr. ABÎDİN B.

(Lâzistan) — Muhterem arkadaşlar;

Giresun ve Ordu ve tekmil bu havalide

emin olunuz ki bulunduğum müddetçe uyumadım.

Yani bulunduğum mıntakada bir alay

sertabibi idim. Fakat her tarafa koştum, her tarafı

iyice tetkik ettim. Söyliyeceğim sözler vallahi

ta kalbimden doğuyor ve buna inanınız rica

ederim. Efendiler, Giresun'un göstermiş olduğu

fedakârlık ve bahusus şu inkılâp dolayısiyle

göstermiş olduğu fedakârlık cidden Tarihi

Osmaniyede ve Tarihi islâmda altın kalemle

yazılacak şeylerdir. Bir defa ne Ordu, ne Trabzon

hattâ Trabzon'un nefsi kasabası...

MALÎYE V. FERtD B.

— Ne de Lâzistan

bu fedakârlığı göstermemiştir.

Dr. ABİDÎN B.

(Devamla) — Lâzistan göstermiştir,

rica ederim. Bütün fedakârahı ümmet

buradan geçmiştir ve tekmil mânasiyle büyük

bir teshilât ve belki de sahabet göstermişlerdir.

Sonra ikincisi arkadaşlar, gerek samiin

ve gerek burada bulunan hızarı kiram islâmdır

elhamdulillâ ve islamların da hâkimiyetini

istiyorsunuz, islamların ticaret yerini mi, hıristiyanların

yerini mi merkez yapmak istiyorsunuz?

- ı # 9 -

t : 106 30.11.1336 C : 1

Hıristiyanların istiyorsak Ordu olsun. Çünkü

hıristiyanlar orada dehşetli ticaretler yapıyorlar

ve dehşetti ticaretleri vardır. Fakat Giresun

olursa tekmil o ticaretleri kırılacak ve

mahvolacaktır.

MUSTAFA B. (Karahisanşarkî)

— Ordu'da

ne kadar hıristiyan var biliyor musunuz?

Dr. ABÎDÎN B. (Devamla)

— Bil iyonun.

Rica ederim şahısla oynamıyalım. Size hürmet

ederim. Efendi hazretleri siz de bana hürmet

edin ve gelip buradan söyleyin, yani tekmil

mânasiyle deniz hâkimiyetini ve deniz kahramanlığını

istersek Giresun'a bir muhtariyet,

imtiyaz ve istiklâl verelim ve bir müstakil liva

yapalım. Ben bunun taraftarıyım. Ben esasen

Arnavudum. Fakat oraları gezdim. Giresun kadar

fedakârlık yapan, gerek malen ve gerek

caneıı islamların fedakârlığı kadar, hattâ mıntakai

intihabiyemde bile görmedim. Bunu teklif

ediyorum ve rica ederim. Bunu iyi düşününüz.

Heyeti aliyenizin insafına bırakıyorum.

beni kırmayın ve aynı zamanda tasdik ediniz

(Olur sadalan gürültüler).

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.