Hakan GAZİOĞLU

Hakan GAZİOĞLU

SEÇİMİ EMEKÇİ HALKA KAZANDIRALIM VAR MISINIZ?

SEÇİMİ EMEKÇİ HALKA KAZANDIRALIM VAR MISINIZ?

Türkiye tarihin de hiç bir  seçim emekçi halkın zaferiyle sonuçlanmadı.Görünen o ki 29 mart seçimlerine halkımız büyük bir endişe,korku ve sükunetin eşlik ettiği korkunç bir  bekleyişle giriyor.
            Halkın bekleyişi yada dışındakilere anlam veremeden izleyişi 29 mart seçimlerini belki de Türkiye tarihinin en silik  seçimlerinden biri olarak kayıt altına alacak.
 
Peki 29 mart seçimlerinin Türkiye tarihinin en silik seçimlerinden biri olarak tarihe geçmesi mümkün mü?
Mümkün olamayacağını söyleyelim!
 
Çünkü 29 mart seçimleri bir cumhuriyet olarak son nefesini vermek üzere olan  Türkiye"nin Osmanlı ruhu üfürülerek hortlatılmaya çalışılan bir zombi olmakla, yeni  bir doğumla sonuçlanacak sosyalist cumhuriyet olmak arasında ki savaşımına katacakları açısından silikleştirilemez.
Kazanacakların az-çok belli olması,sosyalist cumhuriyet olasılığının başkalarına göre bir fanteziden ibaret görülmesi adı geçen silikleşmeye kanıt olmakla beraber 29 mart seçimleri yukarıda bahsettiğimiz ikilemin dışında önemsizdir.
Önemsizdir çünkü, hangi gerici öznenin hangi belediyeyi alacak olmasının ülkenin ve ülke halkının durumuyla hiçbir ilgisi yoktur.
Zaten halkın verili tepkisizliği,seçimlere ilişkin beklentisizliğin bir ürünü,bir göçme durumunda olan Türkiye"nin akli bir tutukluk yaşamasının sonucudur.
 
Türkiye toplumunun aklı tutuktur! Çünkü toplum yaşananlara anlam verememektedir.
 
Birde bunların üstüne tehlikeyi fark eden kesimlerin çaresizliğini yada AKP"ye karşı CHP"ye yaslanmalarını eklediğinizde ortaya gerçekten seçimlerin felakete ivme kazandırmaktan başka bir işe yaramayacağını söyleyebiliriz ama bu bile tek başına 29 mart seçimlerinin önemsizleştirilemeyeceğini gösterir.
Somutlamak gerekirse:
-         yerel seçimi kazanacaklar bellidir.
-         Düzenin bütün kurum ve partileri cumhuriyeti emekçi halkın üstüne yıkmakta anlaşmışlardır ve seçimlere bu rahatlıkla girilmektedir.
-         Kriz ülkeyi tüm yakıcılığıyla kavurmaktadır ve seçim sonrasında daha da yakıcı hale geleceği herkesçe bilinmektedir.
-         Seçim sonrasın da krizin AKP"yi ve düzeni daha fazla saldırganlaştıracağı ve emekçileri mücadeleye davet edeceği bellidir.
 
Bu nedenlerle aslında seçim sonrasını da içerecek bir şekilde seçimlere yaklaşılmalıdır ve seçimlerden alınacak güç sonrasında ki  mücadeleyi belirlemek açısından önemlidir.
O yüzden TKP"ye atılacak her oy piyasacılığı,amerikancılığı ve gericiliği durduracak güce güç katacaktır.Onlar seçimi kazanacak dedik ama asıl kavganın 29 martın ardından yaşanacağı bilinmelidir.Bilinmeli ve bu seçimlerde emekten,bağımsızlıktan ve cumhuriyetten yana güçler seslerini yükseltmelidir.
Açıkçası bu sesi yükseltmek Sosyalist devrimden taraf olmakla mümkün olabilir ve sesimizin yükselmesi işbirlikçi iktidarın kendini dizginlemesini sağlayacağı gibi emekçilerin siyasal bir güç olarak ta sahneye çıkmasını kolaylaştıracaktır.
Diğer türlü CHP"ye yad DSP"ye oyunuzu verebilir felaketi ertelediğinize inanıp rahat etmiş gibi yapabilirsiniz.Ama en az CHP ve DSP"nin piyasacılıkta,özelleştirmede,amerikancılıkta iddialı olduğunu ve gericilikte de AKP"den aşağıda kalmadıklarını bilmelisiniz.
Yada kolaylaştırayım :
Eğer
- ABD"nin stratejik ortağımız olduğunu düşünüyorsanız
bu seçimler önemsizdir.
- Piyasalaşmayı ekonomiğin bir gereği olarak görüyorsanız
seçimler bitmiştir.
- dincileşmeyi halkın isteği olarak olarak algılıyorsanız
yapacak bir şeyiniz yoktur. 
Bu durumda kime oy verdiğinizin bir önemi olmadığı gibi AKP"ye gereken  gücü vermiş olursunuz ve bizim sizinle işimiz yoktur.
Tersini düşünüyorsanız 29 mart günü sandığa ülkeniz için gidin ve seçimleri emekçi halka kazandıralım.
VAR MISINIZ ?

Önceki ve Sonraki Yazılar