Çevrecinin Daniskası...

Ülkemiz yıllardır krizlerle yaşamaktadır. Hiç beklemediğimiz bir anda yeni bir krizle karşılaşırız ve bunu da doğa üstü ve küresel ısınma gibi güçlere yükleyerek beklenmedik bir durumdu diyerek kamuoyuna anlatmaya başlarız.

   Çözümünde ise kamu eliyle bu işlerin olmadığı ve satıldığında hizmetlerin daha kaliteli ve ucuz olacağı söylemleri ile yeni kandırma politikalarının temelini oluşturup her şeyimizi pazara çıkarırız. Bu politikalar her alanda hızlı bir şekilde devam etmektedir. Son olarak nehirlerin satılmasını da gündeme alınmıştır.

  Ülkemizde son yıllarda yaşanan su azlığı doğrudan kuraklığa bağlanarak su üzerinde oynanan oyunlar gizlenmeye çalışılmaktadır. Bölgeler arasında farklılıklar bulunmakla birlikte, ülkemizin kendisine yetecek kadar suyu vardır. Ülkemizin kaynakları üzerinde petrolden sonra emperyalizmin yeni hedefi değerli sularımızdır.


İlimiz Ordu"ya gelince; en önemli derelerimizden olan Melet ırmağı, Fatsa"da Bolaman ırmağı ve Ünye"de bulunan Cevizdere gibi yüzlerce su kaynağı bir takım özel şirketlere sessiz sedasız satılmıştır. Üzerinde birkaç tane HES"ler kurarak, 49 yıllığına lisans alan ve enerji üretecek olan özel şirketlerin kontrolüne bırakılamayacak kadar Melet ırmağı, yöremiz için iklim değişimi senaryoları dikkate alındığında, 15 – 20 yıl gibi yakın bir gelecekte çok daha önem kazanacaktır.

Melet ırmağı üzerinde HES vasıtasıyla enerji üretecek firmalar mevcut dere yatağının yerini tamamen değiştirerek, ırmağın ve küçük derelerin sularını yaptıkları yeni tünellerden akıtarak ,elektrik üretecekler..

Bu işi yapan özel şirketler, Melet"in eski dere yatağına her ne kadar can suyu vereceklerini taahhüt etseler de, pratikte uygulaması pek mümkün olmadığı için bölgedeki doğal yaşamın dengesi zamanla bozulacak, çevre katliamına sebep olacak, dereden beslenen hayvanlar ve yeşil örtü kuruyan yatakta neticede yok olacaktır.

Sonuçta, Doğu Karadeniz"de bu şekilde yüzlerce coşkun dere, 49 yıllığına Yap işlet üret diye, EPDK tarafından hazine teşvikli, milyon dolar kredilerle özel şirketlere resmen dağıtılmış,ama bu özel HES"çi firmaların ummadığı tepkisel gelişmeler olmuştur.

 Bir çok enerji projesi daha yapımı esnasında hızla dere vadilerindeki doğal yapıyı yıkarak çevrede katliam yapmaya başlayınca, Rize İkizdere"deki duyarlı ve bilinçli çevre dostu insanların yoğun tepkisiyle karşılaşmıştır. Ama yine her zamanki gibi “çevrecinin daniskası ” olduğunu iddia eden Sayın Başbakanımız en sert tepki ve cevabı vermekte gecikmemiştir.

Demek ki üç beş çapulcu ve işsiz güçsüz diye nitelendirdiği İkizdere"deki eylemciler, birilerinin nasırına fena basmış ki, ortalığı hemen feryat figan sarmıştır…

Ülkemizde zamanında yapmadıkları acil enerji planları ve yatırımlarının yüzünden, günlük elektrik üretimi, mevcut tüketimi günü birlik tesadüflerle karşılamaktadır.

Buna karşılık acil enerji yatırımlarını devletten kopararak, nehir santralleri şeklinde elektrik üretmek amacıyla, 49 yıllık Su kullanım anlaşması yaparak, değerli su kaynaklarımız, yapılan ince ayarlar ve yasal düzenlemelerle bu işle iştigal etmeyen bir takım ahbap firmalara devredilmiş, elektrik üretsinler diye sonsuz destek ve teşviklerle donatılmışlardır.

Fakat lisans alan bu özel firmaların çok büyük bir kısmı derelerde kuracakları HES inşaatına başlamak yerine rant peşine düşerek, ellerindeki lisanslarını büyük getirilerle satacakları başka şirketler arama yoluna düşmüşlerdir.
Kısaca,Türkiye"nin diğer su kaynakları gibi Ordu"muzdaki su kaynakları üzerinde oynanan oyunlar hızla devam ediyor.

 Sonuçta, bölgemizin su kaynaklarına enerji üretmek bahanesiyle özel ve yabancı firmalar olduğu gibi el koymuştur..

Artık, su hakkı diye bir şeyden söz edilemeyecektir. Suya bağlı tarımsal üretim ve içme suyu hakkımız bundan olumsuz olarak etkilenecektir. Bunun en son ve somut örneği Ordu ilinin ihtiyacı olan içme ve kullanma suyunu temin ederek yıllarca karşılayacak olan Ordu Barajı ve HES işinin Melet ırmağı üzerindeki Su kulanım hakkını 49 yıllığına lisansını alan özel enerji firması ,ilk olarak projeyi daha ucuza yapıp, karını artırmak için mevcut Ordu Barajı projesini iptal edip su biriktirilecek olan göl alanı projesini iptal etmiş, Ordu iline de içme suyu verilmesini de 2020 yılı sonrasına ertelemiştir..

Tabiî ki önce can,sonra canan..Ordu"lularda su gelecek diye 15-20 sene daha beklerken kurbağa misali gözü patlayacak,ama nafile..

Ülkenin borcunu kapatmak için buralardan elde edilecek gelirlerin kullanılacağı söylenmektedir. Oysa toplamda 500 milyar Dolar borcun ödenmesi için buradan elde edilmesi düşünülen 3.1 milyar dolardır.

Bu miktar 49 yıla bölündüğünde, nehirlerin satışından yıllık sadece 63 milyon dolar gelir elde edilecektir.

Bu gelirin de göstermelik olduğu ve bununla da diğer kamu alanlarının satılmasında olduğu gibi hiç bir borcun kapatılamayacağı açıktır. Bunlar sadece birer kandırmacadır. Dikkat,suyumuza sahip çıkmak için yarın çok geç olacaktır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar