Çok yazıyoruz çok söylüyoruz ama başka türlüsü de mümkün değil! Mümkün olmadığını her geçen gün biraz daha fazla görüyoruz .
     Bir süredir doğu karedeniz bölgesindeyim ve burayı Ordu'dan ayıran sorunlarını farklılaştıran bir meridyen yok! Sorun hep aynı,fındıkta ki yıkım,çayda devam ediyor,çay üreticisi tasfiye ediliyor.Çay-kur özelleştirilmeye çalışılıyor,Rize'de ki çay-kur işçileri grevde.Özel çay firmaları üreticinin kanını emen keneler gibi ucuza çay aldıkları gibi çoğu üreticiye ürünü karşılında işlenmiş çay veriyor,halkım ne yapsın çaresiz kabul ediyor:yaş çay verip,kuru çayı alıyor!
       Çay-sen kuruldu,bir çoğumuz bilmeyiz belki fındık-sen,tütün-sen gibi çeşitli üretici sendikalarının oluşturduğu bir konfederasyonun parçası,kapatılma davası açılmış sebebi böyle bir sendikanın kurulamayacak olması.Yani üreticiye örgütlenme,ortak hareket etme,sorunlarını       çözmek için bir araya gelme özgürlüğü tanınmak istenmiyor,hem de "en özgürlükçü ve demokratik hükümetin" döneminde.
                Dedim ya sorunlar hep aynı,hele bir de özel  çay fabrikalarında çalışan mevsimlik çay işçileri var ki onların derdi anlatmakla bitmiyor,12 saat sürekli çok kötü koşullarda çalışıyor,ağır işlerinde altında eziliyorlar,haftalık izinleri yok,izine gittiklerinde 1 saatlik mesaileri kesiliyor, günlükleri ise 25 ytl,koskoca 12 saatin karşılığı.Bir çok özel firma işlerini farklı taşeronlara devretmiş durumda,bilindik çay firmalarının adı altından farklı taşeronlar çıkıyor, emek sömürüsü had safhada işçi güvenliği Allaha emanet .Sakatlananlara sahip çıkılmıyor.
                İşte Türkiye'nin hali bu! Anlattığım sadece çay sektörünün üreticisi ve işçisi açısından durumu ve koskoca bir ülkenin sorunlarından bir tanesi  ama ne kadar benzer bir sorun:
-özelleştirme
-taşeronlaşma
-üretici mağduriyeti
-emek gaspı ve düşmanlığı
-hukuksuzluk
                AKP'yi ve ülke de yaptıklarını nasıl da ifade ediyor!Koskoca bir ülke işçisiyle,çiftçisiyle felaketin eşiğine getiriliyor.
                Çok yazıyoruz dedim,çok söylüyoruz yine söylüyoruz bu ülkenin AKP'den kurtulmaya ihtiyacı vardır,bu ülkenin iliğini kurutan emperyalizmden kurtulmaya ihtiyacı vardır,bu ülkenin halkın iktidarına ihtiyacı vardır.Sorunların başka çözümü yok!
                AKP ülke tarımını fındığından çayına,tütününden pamuğuna emperyalizmin rant alanı haline getirmiştir ve bu tabloda üreticiye yer yoktur.
AKP tüm kamu varlıklarını patronlara kar kapısı haline getirmiştir ,bu tabloda işçilere yer yoktur.
AKP ülkeyi  yer altı ve yer üstü kaynaklarıyla,tüm stratejik alanları ve halkının kendisiyle emperyalizme teslim etmiştir,bu tabloda bağımsızlığa yer yoktur.
Peki bu tablodan ne çıkar?Çıkacak olan bellidir:felaket!
                AKP bu ülke için gerçekten büyük bir tehlikedir  ve tehlike biran önce emekçi halk tarafından durdurulmalıdır.
                Açıktır ülkenin tüm sorunları AB'yi ABD'yi ve IMF'yi  işaret ediyor ve onların ülkemizde ki taşeronu AKP'yi. Evet AKP karşıtı mücadele yurtseverliktir  ve AKP karşıtı mücadele halkımızın boynunun borcudur bunu başka bir yolu yoktur varsa da AKP'nin yoludur…