ORDU MAA ALTINORDU

Yer adları, üzerinde yaşayanların tarihinin, kültürünün, medeniyetinin oluşturduğu kimliklerinin ifadeleridir. Dağ, tepe, yaylak, ırmak v.s gibi her arazi parçasına verilen isimler tesadüfi değildir. Bilerek düşünülerek ve bir geleneğe uyularak verilmiştir.

Bu yüzden yer adları değiştirilirken (bir zaruret olmadığı takdirde değiştirilmemelidir) veya yeni bir yer adı verilirken bu hususlar göz önünde tutulmalıdır. Aksi takdirde verilecek adlar saksıya dikilmiş köksüz dallar gibi kurumaya mahkumdur.

Büyükşehir yasasıyla Ordu’nun başına eklenen “Altın”  gibi.

Bizim bilemediğimiz her hangi bir gerekçesi var mı bilemiyoruz ama bildiğimiz bir şey varsa o da “Altın” ı Ordu ile yana yana getirecek tarihi, kültürel v.b bir bağın mevcut olmadığıdır.

İşte bu yüzden Ordu’nun başındaki “Altın’ ı saksıya dikilmiş köksüz dal diyoruz.

Keşke böyle olmasaydı…!

Büyükşehir olmanın gereği olarak biraz büyük düşünebilseydik ve bir komisyon kurup değerlendirilebilseydik.

İnanıyoruz ki, hepimizin mutabık olduğu ve içimize sindiği bir yol bulunacaktı.

Bulunmaması için de hiçbir neden yoktu.

Çünkü Ordu yaklaşık yedi yüz yıl boyunca yedek adını zaten yanında taşıyordu.

Sanırız Osmanlı Arşivlerinde bu konuda bulunan yüzlerce belgeden örnek seçilen şu belgelerin özetleri ne demek istediğimizi anlatmamıza yardımcı olacaktır.

“Bayramlı nam-ı diğer Ordu kazasının nüfus ve hasılatı ile tımarlarını ve evkafını havi mufassal tahrir defteri” (Yıl 1455)

“Ordu sancağının Bayramlı kazasına tabi Keçi köyündeki Acısu İskelesi' nde Abdullah Reis'in yaptırdığı caminin imamet ve hitabet ciheti hakkında ilam.” (Yıl: 1760)

“Ordu Bayramlı kazasında Sağir Oba köyündeki mescid, camiye tahvil olunduğundan hitabet cihetinin tevcihi.”(Yıl:1836)

“Ordu Bayramlı kazası nahiyelerine bağlı köylerin imâm ve muhtarlarıyla reâyaların kocabaşıları ve kahyalarının isim, eşkal ve yaşlarını mübeyyin defter.” ( Yıl 1840)

Ordu'ya bağlı Bayramlı kazası nüfus yoklaması (Ceride Muhasebesi).”

Sanırız bu birkaç örnek yeterli. Ama aşağıdaki örnek ise konunun ehemmiyetini çok daha bariz anlatmaktadır. Bırakınız Ordu şehrini, bir köy olan Sağırlı dahi genişlediğinde ikiye ayrılıyor ve diğerine “Bayramlı” adı veriliyor. Çünkü Osmanlı, bu adın Ordu için ne kadar önemli olduğunu biliyor! Bu konudaki bir belgenin özeti de şu şekildedir.

“Ordu'ya tabi Sağırlı karyesinin genişlemesi sebebiyle ikiye ayrılarak eskisinin Sağırlı yenisinin Bayramlı namıyla anılması.(Yıl:1907)

Yine Osmanlı döneminde Ordu adına her hangi bir müdahalede bulunulmaması için gerektiğinde başka yerlerdeki “Ordu” adını değiştirmiştir. Bu konudaki başka bir belgenin özeti de şu şekildedir.

“Trabzon'a bağlı Ordu kazası ile posta muraselatında (mektuplaşmalarında) karışıklığa sebep olduğundan Halep'teki Ordu nahiyesinin Muradiye olarak tesmiyesine (isimlendirilmesine) izin verildiği”.(Yıl:1911)

Osmanlı döneminde hiçbir şekilde müdahale edilmeyen Ordu adı Cumhuriyet döneminde de resmi olarak bir değişikliğe uğratılmamıştır. Sadece yanında Bayramlı adı kullanılmamıştır. Şunu da belirtelim Cumhuriyetin ilk yıllarında Ordu adının “Güzel Ordu” olarak anılması sadece Ordu’ya özel bir durum değildir. O yıllarda birçok il hatta ilçe “güzel” sıfatıyla birlikte kullanılmıştır.

Ve yıl 2013

Ordu adı tarihi boyunca hiçbir şekilde alakası olmayan “Altın” adıyla yan yana getiriliyor.

Bu adla bir ilçe kurulamaz mı? 

Kurulur ama girişte de belirttiğimiz gibi bir gerekçe olmalıdır.

Var mıdır bir gerekçesi…?

Bir gerekçe varsa dahi,Ordu’nun tarih boyunca yana yana olduğu diğer adı olan “Bayramlı” “Altın”dan daha mı değersizdir.?

O yüzden yarın değiştirilmesi muhtemel olan böyle bir adı, siyasi v.b bütün kaygılardan uzak, sadece Ordu için bir daha değerlendirilmeye muhtaçdır. Bu konuda bir komisyon kurulmalı ve bir karar çıkartılmalıdır.

Ordulular neye karar verirse de başımız üstünde olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar