ÖZELLEŞTİRİLEN KAMU İŞ YERLERİNDE BASKI SONUCU

 

 

ÖZELLEŞTİRİLEN KAMU İŞ YERLERİNDE BASKI SONUCU

Ordu’da fındık mitingi sırasında eylemini yaparak yol kesen köylüleri de Ordu’lu değil, terör örgütü ve muhaliflerin işi olduğunda bizzat AKP’li vekiller açıklamıştı. Daha sonra, AKP hükümeti o meşhur, TEKEL eylemini yapan 12 bin kadar işçinin aylardır çalışmadan maaş aldığını söyleyerek, bu insanları da vatan haini ve terörist ilan etmişti. Hükümetin Bakanları, bu ülkede kamudaki işçilerin yan gelip yatarak 75 milyonun hakkını yediğini , bu işi bu maaşlara yapacak bir sürü işsizimiz var, diyorlardı. 
AKP hükümeti bu eylemleri görünce, Tekel işçisine 4/C’ye geçmesine karşılık, 500 liralık lise mezunu 4/C’li maaşına 100 lira zam ve 10 aylık çalışma süresini 11 aya çıkartarak, bir de bazı rapor ve izinlerde esneklik vererek, olabilecek önerilerin en iyisini verdiğini iddia etmişti. 
Özelleştirilen kamu kurumlarının zarar etmesinin suçu işçilerin midir? Yıllardır siyasilerin arpalığı olarak kullanılan bu KİT lerin başına hükümetçe atatan yönetim kadrosu tarafından kötü yönetildiği için her sene zarar eden bu kurumlar hurda fiyatına satılmak yerine yeniden çağdaş bir şekilde yapılandırılmalı ve sistemleri elden geçirilmeli, piyasa rekabet koşullarına uygun bir şekle getirilmeliydi. 
Ama aksine bu tip kamu kuruluşların da yıllardır emek dökerek çalışan işçiler, bu tablodan baş sorumluymuş gibi adeta cezalandırılmıştır. Kamu kendi işçisiyle yaptığı sözleşme akdi tek taraflı feshedilmesi ve 4/C’ye mahkûm edilmesi sonucunu doğurmuştur. Bu apaçık hak ve hukuk ihlalidir. 

Devlet işçisiyle yaptığı sözleşme akdinden vazgeçmiş, 4/C adı altında çok yetersiz sosyal haklar ve kötü şartlar içinde çalışmaya mecbur bırakmıştır.Bu konuda, hakkaniyete ve adalete uygun olan çözüm, Kamu işçileri başlangıçta hangi şartlarda sözleşme imzalamışlarsa,emekli oluncaya kadar devletin buna riayet etmesi,kurumu devralacak olanlar ilk sözleşmenin hükümlerini kabullenmeleridir. 
Özelleşerek kamu kurumunu devralan özel şirketler, yeni işçilerini yeni şartlarda ele alabilir ama devletin kendisiyle sözleşme akdettiği eski işçiler, son ferdi emekli olana kadar ilk sözleşmeye bağlı olarak çalışma hakkına sahip olmalarıdırlar.Eğer, başka kamu kuruluşuna geçmeleri öneriliyorsa, geçiş yaptıkları kuruluşun ilk imzaladıkları sözleşmenin bütün şartlarının haiz olması gerekir. 
Özelleşen yada kapatılan kurumların 40-50 bin işçisi 4/C ‘li adı altında dağıtılmaktadır. Bu işçiler, gittikleri yeni kurumlarda ne işçi ne de memur oldukları belli değildir. Gittiği kurumun amirinin inisiyatifine göre 4/C’lilere bakış açıları değişmektedir. Bu 4/C’lilere bazı amirler, memur görevi,bazı amirler ise işçisin diye hizmetli amelelik görev vermektedir. 
Halbuki, 4/C’liler işçi değillerdir,eğer işçi olsalar memur sendikalarına üye olamazlar, işçi sendikalarına üye olurlardı.657 sayılı memurlar kanuna göre 4/C’liye memur sendikasına üye olacaksın diye aidat kesilmektedir,yeni çıkan torba yasaya göre 3 ayda bir 45 lira toplu sözleşme parası alınması gereken parayı “ Siz 4/C’lisiniz o parayı alamazsınız.” denilmektedir. 
Sözleşmeliler aile yardımı alacak denilirken,4/C’liler alamaz, denilmektedir. Döner sermayeli yerlerde çalışan sözleşmeliler döner alacak denilmekte,ama 4/C’liler alamaz, denilmektedir.Bazı kurumlardaki 4/C’li personeller, banka promosyon parası almakta ama bazı kurumlardaki 4/C’liler alamaz, denilmektedir.Sözleşmelerde 4/C’liler işçi değildir,yazarken,bazı kurumlarda kimliklerine görevi işçidir yazılmaktadır.Bazı kurumlarda belli olsunlar diye 4/C’lilerin giysileri tek tipdir. 
Kamu kurumlarında sözleşmeden doğan, ücret ve sosyal hakları ile yıllardır çalışan on binlerce işçi bir sabah uyandığında, bütün müktesep hakları ve ücretleri elinden alınmış,kadrosuz, 950 TL.lik ve 11 aylık çalışmaya mecbur bırakılan kölelilik zihniyetine mahkum olduğunu öğrenerek şoklara girmektedir, Bu işçilerin evi ailesi taksitleri, borçları, çocukları her türlü hayalleri yıkılan bu insanlara herkesin sahip çıkması gerekmektedir. 
Bu Özelleştirme mağduru işçilere başta sahip çıkması gereken sendikalar ve yöneticilerin aymaz ve umursamaz tavırları kamuoyunda hayal kırıklığı yaratırken, bu sendikacıların tutum ve pasiflikleri hepimizi rahatsız etmektedir. Sendikacılar, özelleşen iş yerlerindeki işçileri oyalamak ve uyuşturmak için adeta hükümetin ve işverenin ağzıyla, bu işçileri işsiz koymayarak,4/C’ye yollamalarına ise “Devlet, iş verdi hala yakınıyorlar.” mantığıyla yanaşmaktadırlar, 
Yazık hakikaten, çok yazık, kimlere güvenmişiz, gerçekler ve yaşananlalar çok zor ve farklı bir seyir izlemektedir. Çaresiz ve umutsuz on binlerce mağdur işçiye ölümü gösterip sıtmaya razı edenlere haklarını helal etmeyecek, kul hakkı yiyen bu zihniyetin iki yakasından tutup, son kuruşuna kadar haklarını isteyeceklerdir.Bu böyle biline.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar